Demokrasi devrimi

NEVZAT DİNDAR

Polat, “Galatasaray’ın artık bir demokrasi devrimine ihtiyacı var. Yoksa çok kötü şeylerin olacağı bir dönem olacak. Kim gelirse gelsin altından kalkması mümkün değil. Devrimi yapacak olanlar da Galatasaray Liselilerdir. Kandırılıyorlar, lütfen artık uyanın” dedi.

Galatasaray’da kılıçlar çekildi. Eski başkan Adnan Polat, Galatasaray Eğitim Vakfı Başkanı İnan Kıraç’ı senaryolarla, kulübü vakfın altına almaya çalıştığını söylerken, eski başkan Ünal Aysal’a ise, “Aysal denizin bittiğini görünce bıraktı, kaçtı” eleştirisinde bulundu.

Beşiktaş’taki Polat Renaissance Hotel’de gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Polat, 2000 sonrası kulübün bağımsız denetçilerin tarafından denetlenmesini istediğini ve bunu mali olarak kendisinin karşılayabileceğini iletti.

Polat, 3.5 yıllık Aysal döneminde ise büyük yolsuzluklar yapıldığını da aktardı. 27 Mart 2011’deki Mali Genel Kurul darbesiyle indirilen ve genelde sessiz kalıp zaman zaman özel demeçler veren Polat, o tarihten bu yana ilk kez bu kadar ayrıntılı konuştu, çok çarpıcı mesajlar verdi.

İşte Polat’ın konuşmasından satırbaşları:

- Sürekli kapalı kapılar ardında konuşup, karanlıkta el sallayan İnan Kıraç, o kadar çok şey biliyorsa, yüreği yetiyorsa istediği televizyon kanalında, yanına danışmanlarını da alarak karşıma çıksın. Ben tek başıma çıkacağım. Hodri meydan!

- İsterse Ünal Aysal’ı da yanına alsın. Galatasaray’ın artık bir demokrasi devrimine ihtiyacı var. Bunu yapacak olanlar da Galatasaray Liselilerdir. Kandırılıyorlar, lütfen artık uyanın.

- Ünal Aysal, geldiğinden beri kötü bir kulüp aldığını söylüyor. O kötü kulübün nasıl olduğunu görmedi. Kendisi hazır bir miras aldı. Önünde hazır bir pasta vardı onu yedi bitirdi, denizin bittiğini görünce de bırakıp kaçtı.

- Galatasaray’ın son 30 senesine baktım. Galatasaray Kulübü’nün tüm başkanları, Ali Uras, Ali Tanrıyar, Alp Yalman, Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan Canaydın ve benim harcamamız 1 milyar dolar yok. Ünal Aysal, 3,5 senede 1 milyar dolar para harcadı.

- Galatasaray Kulübü’nü uluslararası bir denetim şirketine kontrol ettirelim. Her anlamda performans ölçümü yaptıralım. Bu uluslararası firmanın parasını da ben vereceğim. Galatasaray’ın röntgeni çekilsin. 2000 yılından bu yana ne olduğunu bütün kamuoyu görsün.

- Ünal Aysal, uluslararası bir iş adamı. Başarılı olduğu da söyleniyor. Demek ki bu arkadaşımız parayı kullanmayı iyi biliyor. Peki böyle yetenekleri olan bir insan, Galatasaray’ın kaynaklarını bu kadar bonkörce, gaddarca ve sorumsuzca harcayabilir mi? Mümkün değil. Bunun arkasında başka bir senaryo olduğunu düşünüyorum. Galatasaray batma noktasına geldi.

- Şu anda adaylık düşünmüyorum. Dışarıda da olsan Galatasaray benim gönlümde. Mart 2011 kongresindeki lekenin kalkması lazım. Bu leke kalkmadan hiçbir aktivitenin içinde yer almayacağımı söyledim. Bu bir ilke meselesi.

- Bundan sonra sessiz kalmayacağız. Yetti artık. Devamlı onlar konuşuyor. Susmamızın efendiğimizden olduğunu anlamıyorlar. Bundan sonra gerekli cevapları alacaklar.

- Özellikle sessiz duran kulüp üyelerine, büyük çoğunluğa sesleniyorum. Lütfen aktif hale gelin ve demokrasi devrimini yapın. Yoksa çok kötü şeylerin olacağı bir dönem olacak. Kim gelirse gelsin altından kalkması mümkün değil.

‘Tek cezam aslan için’

Adnan Polat, 2011’de idari olarak ibra edilmediği mali kongre öncesinde İnan Kıraç’ın da yer aldığı bir heyetin kendisini göndermek için senaryo uyguladığını ileri sürdü. Kendisinin Galatasaray’daki sicilinin bozulmaya çalışıldığını savunan Polat, “Herhalde benden korktukları için yeniden seçilmemi engellemek için sicilimi bozmaya çalışıyorlar. Sabıka kaydımda tek bir ceza var. O da Ali Sami Yen Stadı’na şampiyonluk kutlamalarında aslan getirdiğim için savcılığın verdiği 150 lira para cezasıdır” dedi.

400 milyon nerede?

Aysal’ın 3,5 senede futbola 350 milyon, amatör sporlara 175 milyon dolar harcadığını aktaran Adnan Polat, “Bir milyar doların 400 milyonu nerede? Ben bulamıyorum. Şeffaflık kaybolduğu için ne olduğunu anlayamıyoruz. Umarım Sayın Duygun Yarsuvat mali genel kurulda kendi dönemiyle Ünal Aysal’ın oylamasını ayrı ayrı yaptırır. Yapması gerek de odur” değerlendirmesinde bulundu.

‘Gururum sekizincilik’

Adnan Polat, yönetici ve başkan olarak 4 kez şampiyonluk yaşadığı Galatasaray’da, en fazla gurur duyduğu dönemin 2010-2011 sezonunda aldıkları sekizincilik olduğunu söyledi. 3 Temmuz 2011’de başlatılan şike soruşturmasına üstlerindeki tüm takımların adının karıştığını hatırlatan Polat, “Etrafımız ateşle yanarken, temiz kalıp 8. olmuşsak bana göre en kıymetlisi o. Normalde Avrupa’da bu yaşansaydı üstümüzdeki takımların hepsi ceza alacaktı ve Galatasaray şampiyon olacaktı” diye konuştu.