05.10.2025 - 07:45 | Son Güncellenme:
Süper Lig'de lider Galatasaray evinde Beşiktaş ile 1-1 berabere kaldı. Sarı-kırmızılılar derbide Sanchez'in kırmız kart görmesi nedeniyle maçı 10 kişi tamamladı. Spor yazarları derbideki oyunu ve futbolcuların performansını değerlendirdi.
HALİL ÖZER: GALATASARAY'I BİR DAHA BÖYLE BULAMAZSIN (MİLLİYET)
Bu maçın özetini yaparsak Beşiktaş fırsat tepti, Galatasaray “buna da şükür” dedi. Şimdi ilk yarıya bakıyoruz. Galatasaray’ın ilk tehlikeli atağı kornerden gelen topta Sanchez’in kafa vuruşu ile oldu.
Onun dışında akan oyunda tek pozisyon yok. Zaten yorgunlar. Ancak tabii Avrupa kupalarında oynayan bir takımın haftada iki maça hazır olması gerekirdi.
Galatasaray belli ki değil. Yorgunluk o kadar bariz ki Singo’nun adalesi koşarken attı. Bir de bunun üstüne Yunus, Barış Alper ve İlkay’ın etkisizliği etkilenince sahada ne yaptığını bilmeyen ve şuursuzca dolaşan bir Galatasaray vardı. Kırmızı kart ise her şeye tuz biber ekti.

GALATASARAY İLK YARIDA ŞUT ATAMADI
Elinde Osimhen, Barış, Yunus ve İlkay gibi oyuncuların bulunduğu Galatasaray ilk yarıda rakip kaleye isabetli tek şut atamadı. Bu tabii ki Galatasaray için normal bir durum değil.
Buna karşılık Beşiktaş ise derli toplu, akıllı ve kontrollü oynadı. Ancak dikkat yüzdeleri düşüktü. Çünkü bu yarıda belki farkı daha da arttırabilirlerdi. Ancak son topları iyi kullanamamaları bunu engelledi. Tabii Uğurcan’ın kurtardığı iki topu da unutmamak gerekir. İkinci yarı son nefesi ile Galatasaray atak başladı. Ancak bu ataklar cılız ve arkası dolu ataklar değildi.

Ama öyle bir an geldi ki bu dakikaları rahatça atlatması gerekirken Beşiktaş savunması inanılmaz bir hata yaptı. Tabii karşında Galatasaray gibi bir takım varsa ne kadar kötü bir günde olurlarsa olsunlar bu hata pahalıya patlayabilir.
Ndidi Mert’ten gelen topu ayağından açınca arkada tilki gibi bekleyen Torreira en iyi yaptığı işi yaptı ve topa dokundu bu top İlkay’a asist oldu. İlkay da golü attı.
GOLÜ ANCAK BU ŞEKİLDE YİYEBİLİRDİ
Beşiktaş dün rakip 10 kişi kaldıktan sonra ancak bu şekilde golü yiyebilirdi ve öyle de yedi. Ve şunu da belirtelim Beşiktaş böylesine kötü ve daha ilk yarıda 10 kişi kalmış bir Galatasaray’ı asla bulamaz. İşin enteresan tarafı durum eşitlendikten sonra Beşiktaş’ın sadece Rafa Silva ile kaçırdığı golün dışında bir gol şansı yakalayamamasıydı. Onlarda sanki aynı yedikleri gol gibi bir kazaya daha kurban gitme korkusu yaşadılar.
Sonuç olarak Beşiktaş ayağına kadar gelen fırsatı yakalayamadı. Galatasaray’da bu kötü gününde en azından bir puan alabilme şansına sahip oldu.

OSMAN ŞENHER: CİMBOM LIVERPOOL YORGUNU (MİLLİYET)
Kolay değil, dört gün arayla iki büyük maç oynayacaksın. Hele Salı gecesi Liverpool’a karşı neyin varsa hepsini tüketeceksin. Dört gün sonra Beşiktaş ile derbi maçı oynayacaksın. İlk yarı zaten takım kendini belli etti. Kendisini paralayan Osimhen, kalesinde devleşen Uğurcan, Lemina, Torreira ve İlkay’ın çabaları da takımlarını ayağa kaldıramadı. Ve sonuçta Beşiktaş golünü de attı. Daha sonra Rafa Silva kaleciyle karşı karşıya kalırken, gerilerden koşup gelen Sanchez’in ayakları Silva ile çarpışınca hakem de kırmızı kartını gösterdi. Zaten takım yorgun, bir de 10 kişi kalınca epey sorun yaşandı. Buna rağmen bilhassa ikinci yarı bütün futbolcular beraberlik golünü bulmak için oldukça mücadele ortaya koydular. Torreira’nın cinliği, çabukluğu İlkay’ı pozisyona soktu. İlkay da zorlanmadan beraberlik golünü attı.
BARIŞ ALPER ÇOK SAVRUKTU
Barış Alper çok savruktu. Jakobs ve Yunus Liverpool maçındaki performanslarının çok uzağındaydı. Ne olursa olsun, madem Osimhen gibi dev bir santrforla oynuyorsunuz, adam herşeyini sahaya koyuyor, takımın en çok koşan oyuncusu, sarı-kırmızılı futbolcuların hedefi onu topla buluşturmak olmalı. Jakobs’un, Barış’ın bir tek topu bile Osimhen ile buluşamadı.

SERGEN YALÇIN BEŞİKTAŞ'IN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Sonuçta Süper Lig’de 8 maç oynuyorsun, yedi maç kazanıp bir maç berabere kalıyorsun. Bana göre bu başarıdır. Beşiktaş’a gelince... Sergen Yalçın beğendiğim, hayran olduğum bir hocadır. Çok kısa zamanda siyah-beyazlıların çehresini, havasını tamamen değiştirdi. Takımını koşturuyor, pas yaptırıyor, pozisyona sokuyor. Rafa Silva maçın sonuna doğru Uğurcan ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu dışarı vurmasa, Kartal galip de gelebilirdi.
YASİN KOL KENDİ STANDARTINI YAKALAYAMAMIŞ
Maçın hakemi Yasin Kol’un özgüveni yok. Rakibinin formasını çeken bir futbolcuya bir bakıyorsunuz sarı kart gösteriyor, 10 dakika sonra yine rakibine sarılıp formasını çeken bir oyuncuya hiç bir şey demiyor. Bir türlü kendi standartını yakalayamamış bir hakemimiz.