Skorer Düş ve gerçek

Düş ve gerçek

29.11.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Düş ve gerçek

Düş ve gerçek

Togay Bayatlı

YILLAR boyu ülkemizde ve özellikle İstanbul'da çağdaş ve büyük bir stadın yapılmasının düşü ile yaşadık.
60'lı yıllardan itibaren bu düşü o zamanın tek medyası olan basın, devamlı gazete sayfalarına ve sütunlarına taşıdı. Kaç kez 100 binlik stat için söz aldık. Kaç kez yer bulundu, kaç kez projeler yapıldı ve yayınlandı. Ve her defasında da böyle bir stadın yapılışı spor sayfalarının manşetindeydi.
İşte bu düş, dün tarihe bir gerçek olarak geçti. Başta Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, Meclis Başkanımız Hikmet Çetin, Başbakanımız Mesut Yılmaz ve Spor Bakanımız Yücel Seçkiner olmak üzere bu altın stadın temelini atarak, rüyamızı gözyaşlarımızla ıslanan bir umut ve mutluluk keyfine döndürdüler. Sen de mezarında rahat uyu Namık ağabey. Uzun bir süre, bir devirde Milliyet'te Namık Sevik, Tercüman'da Necmi Tanyolaç, bu konunun büyük savaşını verdiler. Üstelik de stadın 100 bin kişilik mi, 150 bin kişilik mi olsun tartışmasına girdiler. Sonuçta hiçbirşey yapılmadı. Ama bugün, 2000'li yıllara adım atarken bu gururu taşıyor ve Türk gençliği adına büyük onur duyuyoruz.
Tabii her zaman olduğu gibi, malum yalancı, kıskanç ve kompleksli kişiler, Türkiye'deki her değerli insana ve yapılan her değerli işe çamur atma görevine devam ediyor.
Olsun, bugün onları da hoşgörüyle karşılayacağız. Herhalde şeker hastalığı nedeniyle beyinlerinin çalışmadığını düşünerek anlayış göstereceğiz. Arena ile stat arasındaki teknik, kullanım ve üslup farkını bilmedikleri için onlarla alay etmeyeceğiz. Bilgiçliklerini gülerek karşılayacağız.
Kısaca, biz yolumuza devam edeceğiz. 70 milyon insan için bir onur abidesi olan bu yapının, 2000 yılının başında bitirilmesinin takipçisi olacağız. Aynı görevi Sayın Cumhurbaşkanı'ndan, Meclis Başkanı'ndan, Başbakan'dan ve medya ile kamuoyundan da isteyeceğiz. Bu muhteşem stada temel koyan devletin zirvesinin, yapımında da seyirci kalmaması gerektiğini, luzumu olduğunda onlara hatırlatacağız. Bence bu stat, bu parlementonun ve bu hükümetin en büyük yatırımı. Sonuna kadar sahip çıkmaları gerekir.
Kim ne derse desin, Dünya'nın her tarafında 40 yıl boyu Maracana, San Siro, Nou Camp dahil birçok büyük statta spor müsabakaları izleyen bir spor yazarı olarak bu stadın en son teknolojinin ürünü olduğuna inanıyorum. Geçen yıl Atlanta'daki 100. yıl olimpiyatlarında seyircinin sıcağa, güneşe rağmen stadı her müsabakada nasıl doldurdukları gözümün önünden gitmiyor.
Asıl olan, başladığımızı bitirmek. Bizim için bu yeterli. O zaman bu ülkede Avrupa ve Dünya çapında birçok müsabaka yapılır ve nasıl ki Michael Jackson'ı dinlemeye İnönü Stadı'na onbinlerce insan geliyorsa, bu statta yarışacak spor starlarını da izlemeye gene onbinlerce insan gelir.