Neden hafta başından bu yana Fenerbahçe’nin Pereira ile vedalaşma haberini bekledi herkes?
Neden Beşiktaş derbisinde kulübede olmayacağını tahmin ve temenni ediyorlardı?
Fenerbahçe son maçta Gaziantepspor’a yenildiği için değil herhalde!..
Deplasmanı bırakın, Kadıköy’de bile teslim bayrağı çekip rakibin bileğini öpmek “vaka-ı adiye”den olalı nice sezonlar geride kaldı 3,5 sezonluk başkan Ali Koç döneminde. O “gereksiz baskıyı” bir sürü benzer istatistikle birlikte tarihin derinlerine fırlatıp atalı çok oldu çok şükür!
Peki, neden?
Antep’te sistem mi iflas etti?.. Futbolcular mı isyan etti? Başkan mı çıldırdı?
Yoo… İlk haftadan beri belliydi Fenerbahçe futbol takımının Pereira sistemi ile uyuşmazlığı. Futbolcuların da Allah’ı var; hepsi birer “Sabır Taşı”. Başkan’a gelince; söz konusu Fenerbahçe ise duygusaldır ama sonuçta “fayda/zarar hesaplarını” çok iyi yapan bir iş adamı.
Bardak mı taştı yoksa?
Hayır… Bardak taşıktı zaten!
Gökten üç puan düştüğünde bile zirveye arpa boyu uzanamadığı için deseniz; o da uymaz. Fenerbahçe’nin Trabzonspor ile “bir düzine puan farkı” yeni değil ki… Pereira için sayısız “ya tamam ya devam” maçlarından 29 Kasım tarihli Göztepe deplasmanında berabere kalınca paketlenmişti, üç Süper Lig haftasıdır el değmedi.
Yani, istikrarsızlıkla da suçlayamazsınız Pereira’yı!.. Tersinden bakarsanız 13 ve 17. haftalar arasındaki süreç, sayın Pereira’nın “en istikrarlı” dönemi! Canavar gibi korudu 12 puan farkı!
Futbolcularla iletişim bozukluğu, negatif vücut dili, inadı, başkanı bile kale almaması, hiçbiri taze değil.
Sırası mı hocaya yol vermenin?
Sıradan bir Fenerbahçeliye şaka gibi gelse de Fenerbahçe Başkanı Sayın Ali Koç’un ayakkabılarını giyince makul ve mantıklı bir stratejidir derbiye Pereira ile çıkmak…
Hatta tercih bile değil mecburiyettir:
Çünkü, “İyiliğini göremediysek kötülüğünden faydalanmak zamanıdır Beşiktaş derbisi”.
Pazar gecesine kadar hiçbir yere gidemez Pereira!
Zira, “en kullanışlı” zamanında.
Nasıl mı?
Duymadınız galiba Gaziantep dönüşü hava alanında “yönetim istifa diye” bağıranları… Megafonları yoktu ama sesleri Anadolu’yu verev aşıp Kadıköy’de yankılanıyordu.
Belli ki, fatura kesilme sırası Ali Başkan’daydı.
Başkan Ali Koç’un “dörtlü defans oyna, Mesut’tan yararlan” emrini Galatasaray’a karşı uygulayıp kazandığı halde, devamında “yok sayan” Pereira’nın, haftalar önce neden gönderilmediğini sanıyordunuz siz?
İşte bu günler için…
Zaten bir çuval inciri berbat etmiş adam… Ki, o çuval on milyonlarca dolardı… Devrilince on milyonlarca kalp kırıldı. Bari giderken işe yarasın!
Beşiktaş karşısında muhtemel bir yenilgi durumunda, atarsın taraftarın önüne, yollarsın memleketine. Taraftar, başkanı/yönetimi bırakır bir hafta dünyanın en büyük hocalarının adıyla oyalanır.
Yetmedi; ligin ikinci yarısı hayallerini tetikleyecek bir kurgu koyarsın önlerine. Yeni hoca da biraz takımı silkelerse; gelsin yeni sezon ve havalanmak üzere apronda motor ısıtan Fenerbahçe.
Peki, Fenerbahçe Beşiktaş’ı devirirse?
Kaymaklı ekmek kadayıfı!.. Galatasaray galibiyeti kadar görkemli kutlanmaz ama hayalleri bile ellerinden alınmış Fenerbahçelilerin ağzında unutamayacakları bir tat daha bırakır.
Pereira mı?..
Onun işi çoktan bitti… Lakin -kazanırsa- derbi hatırına devre arasına kadar ikamet edebilir Kadıköy’de.
Öncesi geride kaldı, sonrası bilinmez ama Fenerbahçe hikayesinin bu noktasında “kilit adam”, hikayeyi bu noktaya taşıyanın ta kendisi Pereira’dır yine.
Meğer ilk geldiğinde “hikaye” yarım kalmamış. Tamamı bu kadarmış. Ötesi yazılmamış.
Bir farkla!
Bozduğunu düzeltmesi bu saatten sonra mümkün değilse de hem Fenerbahçelilerin yüreğini soğutmak, hem de Fenerbahçe’yi yönetimsiz bırakmamak için “feda edildiği” şeklinde bir kahramanlık ekleyebilir kendi hikayesine. Keyfi bilir.
Kimse vicdan yapmasın… Üzülecek bir şey yoktur. Aslında çoktan hak ettiği ile gecikmiş yüzleşmesi olacaktır iş akdinin feshedilmesi.
Zaten kendisi de farkında…
Hatta, “çanak tutuyor” derler ya; işte o durumda. Jest ve mimikler “sabote ediliyorum” kıvamında. Duruş, “yollamazsanız hatırım kalır”!
Yok öyle yağma!
Öyle ya da böyle…
Fenerbahçe’ye veya Başkan Koç’a…
İki gün mü olur, iki hafta mı bilemem; kazandığı paranın hakkını vererek gidecektir “iki vakte kadar” Vitor Pereira.
Gerisi başkan ile Fenerbahçeliler arasında.
Dikkat!.. “Pereira etkisi” geçicidir… Sayın Ali Koç’tan da “kahramanca bir fedakarlık” talep etmesine ramak kaldı Fenerbahçelilerin.
