Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

“Dedikodu” yıkıcı ve zehirli bir eylemdir, değil mi? Peki, ondan daha yıkıcı ve daha zehirli olan nedir?
Dedikodunun “gerçek” çıkması... Kuru iftiranın bir anda “dedikodu” kirinden sıyrılıp haber niteliği kazanması ve pir-ü pak olması.
Lanet olası... Dedikodu iğrençliğine razı eder insanı.
Çünkü, hiçbir kıymeti harbiyesi olmasa bile tüm dedikoduların “imajını” düzeltir bu olay... İtibar kazandırır. En uç noktadaki hayal ürünlerine bile “Acaba ?” dedirtir.
Yani, yalan yanlış üfürmek değil, doğruları fısıldamaktır en berbatı.
Doğrular niye fısıldanır; orası da ayrı mesele.
Geçtiğimiz bir aydır bilardo topu gibi dönüp durmaktaydı benzer bir hadise:
* * *
“Ocak başında Emre’nin düğünü vardı ya”...
-Eeee
“Hani basın mensupları alınmamıştı, nikah şahidi sayın Başbakan’dı”.
-Sonra
“İşte o düğünde Galatasaraylı Hakan Ünsal, eski takım arkadaşı Suat Kaya’nın, Rizespor teknik direktörü olması fikrini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a açmış. Başbakan referans olunca Suat Kaya hooop Rizespor’a”
-Dedikodularını kendine sakla.
* * *
“Koskoca Başbakan, Bank Asya Ligi’ndeki bir takıma teknik direktör tayin edecek. Daha neler” demiştik elbet.
Suat Hoca’yı “başarılı” teknik direktörlük yaşamını beğenip almış olmalıydı Rizespor!..
Aradan bir ay geçti, Rizespor kendisine veda ettiyse; sadece kan uyuşmazlığı.
Buraya kadar “kreatif bir dedikodu” olarak kaldı Suat Kaya- Rizespor birlikteliğinin arka planı.
Lakin bundan sonrası fena.
Hafta sonu Çaykur Rizespor Yöneticisi Ulvi Suvarioğlu, Radyospor’da “Haber Aktif” programına bağlandı. Son dönemin en başarılı radyo habercilerinden Aydın Cingöz sordu:
“Suat Kaya’nın, Çaykur Rizespor’u çalıştırması için Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yönlendirmesi oldu mu”?
Yanıt netti:
“Suat Kaya, Rizespor’a teknik direktör olurken Başbakan Tayyip Erdoğan referans oldu”!
* * *
Dedikodunun gerçek olduğu ile “siyaset futbola karışmasın” söylemindeki ben ve benim gibilerin romantik birer aptal olduğu, aynı anda ortaya çıktı böylece.
Biz neredeyiz, “düzen” nerede!..
Bir kere, “dedikodu ayıptır” lafını kaldırmak lazım kitaptan. Dedikodu gerçeğin izdüşümüdür ve muhalif vatandaşlar için birinci dereceden bilgilenme kaynağıdır artık.
İkincisi, siyaset teknik direktör tayinlerine kadar inmiştir. Sırada futbolcu, masör, hatta taraftar tayini vardır.
Üçüncüsü; bal tutan parmağını yalamaktadır. Galatasaray’ın emekli edilen tüm mü’min futbolcuları başta olmak üzere benzer hayat felsefesine sahip insanlar her türlü işlerini, “en üst düzeyden” çözümlemektedir Türkiye’de.
* * *
Son söz bize... Kendimize.
Medyada kimse itibar etmedi bu habere. O medya ki, hakem hava atışı yerine topu Sivas’a verdi diye sayfalarca “Kural Hatası” yazdı, saatlerce kural hatası üzerine yorum yaptı. İnsanlar yollara düştü.
Başbakan’ın bir takıma teknik direktör ataması “Kural Hatası”nın kralı değil mi?
Böyle giderse, Fatih Terim’i ve Galatasaray’ı uyarmadı demeyin!..
Muhtemelen doğru çıkacak bir başka dedikoduya göre TRT, Hakan Şükür’e “Gel sporun başına geç” demiş, Şükür kabul etmemiş.
Neden?..
Teknik direktör olmak istiyormuş.
Hakan Şükür gibi biri Anadolu’ya gidecek değil tabi... Söyler Başbakan’a, ya milli takımı çalıştırır ya da Galatasaray’ı...
Şeytan diyor ki, al referansını git.