Skorer Feldkamp gitti 17. zafer geldi

Feldkamp gitti 17. zafer geldi

17.05.2008 - 00:31 | Son Güncellenme:

Galatasaraylı futbolcular, Başkan Adnan Polat’la ters düşen Kalli istifa ettikten sonra şampiyonluk için tek yürek oldu. Takım kaptanları bu kenetlenmede başrolü oynadı. Sivas galibiyetiyle işi yüzde 90 bitiren Cim-Bom, Oftaş’ı da mağlup ederek büyük yarışa son noktaya koydu

Feldkamp gitti 17. zafer geldi

Kalli’siz Galatasaray, 27. haftada Denizli’yi Servet’in son saniye golüyle 2-1 yenerken, maç sonunda özel bir televizyona konuşan Nonda bombayı patlatıyordu. Kupadaki Gençlerbirliği yenilgisini yorumlayan Kongolu golcü beklenmedik bir tepki veriyor ve “Bunu bana değil, ‘sakatım’ diyerek Ankara’ya gelmeyip, ertesi gün Florya’da sapasağlam oynayanlara sorun” diyordu. Kupa maçına sakat oldukları için gidemeyen ertesi gün ise idmana çıkan Hakan Şükür ve Mehmet Topal, Nonda’nın işaret ettiği isimlerdi.
Nonda’nın sözleri Şükür ve Topal’ı öfkelendirdi. Hakan’ı sakinleştirmeye çalışan idareciler, milli takımına giden Nonda’ya dönüşte konunun sorulacağını ve gereken cezanın kesileceğini söylediler. Yönetim, Nonda’ya para cezası keserken, İstanbul’a geç dönen Kongolu oyuncuyu Gaziantep maçında kadro dışı bırakan Kalli ise en ağır yaptırımı uygulamış oldu.

Haberin Devamı

Antep maçında bitti
İkinci hastalığını da atlatan Feldkamp, Denizli maçından hemen sonra İstanbul’a dönmüştü. Florya’ya gelen ve takımla toplantı yapan Alman hoca, ilk kez sezon sonu teknik direktörlük görevinden ayrılacağını söylüyor ama oyuncularına gözdağı vermeyi de ihmal etmiyordu. Kalli, “Adnan Polat’la konuştum. Kendisi bana büyük yetkiler verdi. Her şey den ben sorumluyum. Gidecek ve kalacaklara ben karar vereceğim. Ayrıca yeni teknik adamı da ben seçeceğim. Herkes son şansını iyi kullansın” diyerek herkese meydan okudu. 28. haftada seyircisiz oynanan Gaziantep maçındaki golsüz beraberlik, Kalli’nin sonunu hazırlıyordu. Bu maçta akıl almaz bir hata yaparak Servet’i ön libero olarak oynatan Kalli’ye yönetimin öfkesi büyük oldu. Karşılaşma sonrası şeref tribünündeki salonda yöneticilerle bir toplantı yapan Başkan Polat, kararını vermişti. Kalli’nin artık takımdan ayrılması gerekiyordu...

Haberin Devamı

‘Kulübün başkanı benim’
Florya’da yaptığı toplantıda oyunculardan hesap soran Alman teknik adamın hedefindeki isimler, Hakan Şükür, Ümit, Ayhan ve Lincoln gibi yıldızlardı. Kalli, “Sizin gibi tecrübeli futbolcuların böyle maçlarda gol atması gerekir” diyerek oyuncularına çıkışmıştı. Başkan Adnan Polat, ligdeki Gençlerbirliği deplasmanından 3 gün önce 3 Nisan Perşembe günü Florya’da takımla gizli bir toplantı yaptı. Herkesi tek tek dinleyen Polat’a, neredeyse tüm futbolcular Kalli’yi şikayet ediyordu. Bilgisi dışında Polat’ın futbolcularla toplantı yaptığını öğrenen Alman hoca, bir kriz daha yarattı. Cuma günü Polat’ın Mecidiyeköy’deki ofisine giderek “Benden habersiz oyuncularımla nasıl toplantı yaparsınız?” diye çıkışan ve istifasını sunan Feldkamp’a taviz vermeyen Başkan, “Ben bu kulübün başkanıyım ve istediğim zaman futbolcularımızla toplantı yaparım” dedi. Bu sözler üzerine Kalli görevi bıraktı, Başkan Polat da istifayı kabul etti.

Polat’tan kritik toplantı
Başkan Polat, Ankara’ya gider gitmez oyuncularla toplantı yaptı. Sözlerine, “Biz, Ankara’ya genelde hocasız geliyoruz” diyerek espriyle başlayan Polat oyuncularına moral aşıladığı toplantıda sözlerine şöyle devam etti: “Bundan önce de çok zor durumlar yaşadık. Yarın maçta takım olduğunuzu göstermenizi bekliyorum. Yeni bir hoca bulana kadar her birinizin sorumluluklarınızı artırarak hareket etmenizi istiyorum. Buraya kadar getirdiğimiz ve zirvede götürdüğümüz bir yarışı da, birer kahraman olarak tamamlamalısınız. Galatasaray’ın büyüklüğünü herkese göstermelisiniz.” Adnan Polat ve yönetimi, kendi getirdiği Feldkamp’ı göndererek aldığı radikal kararla, bir anlamda şampiyonluk için gereken bütünlüğü de sağlamış oluyordu.

Haberin Devamı

İstifayı Sezgin açıkladı
Kalli giderken Ahmet Akcan’ın takımın başında kalmasını istedi, fakat Adnan Polat buna kesinlikle karşı çıkarak, Akcan’a, “Sen de istifanı yaz” dedi. Her iki antrenörle de yollarını ayıran yönetim, kamuoyuna, “Feldkamp, fikir ayrılıkları nedeniyle istifa etmiştir” açıklamasını yaptı. Polat, Gençlerbirliği maçında Cevat Güler, Burak Dilmen, Nezih Boloğlu üçlüsünden oluşan teknik heyetin görev yapması kararını aldı. Bu ekibe Adnan Sezgin de yardım edecekti.
Gençlerbirliği maçının son çalışmasını yapmak üzere Florya’ya gelen futbolcuların, Kalli’nin istifasından haberleri yoktu. Sahaya çıkarak hocalarını bekleyen oyuncular, yanlarına gelen Adnan Sezgin’den, Feldkamp’ın ayrıldığını öğrendi. Herkes büyük bir şaşkınlık yaşıyordu. Daha sonra soyunma odasına gelen Kalli bir veda konuşması yaptı. Sarı-kırmızılılar bu gelişmelerin ardından Gençlerbirliği maçı için Başkent’e gitti.

Haberin Devamı

Kaptanlar dümene geçti
Hakan Şükür, Hasan Şaş, Ümit ve Okan, Başkan Polat’ın isteğiyle tam anlamıyla dümenin başına geçti. Kaptanlarla ayrı bir toplantı daha yapan Polat, “Sizlere büyük görev düşüyor. Bu takımın sizlere her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. Çocuklarla ilgilenin. Onlarla saha dışında da birlikte olarak, takımı bu sürece hazırlayın” dedi. Gençlerbirliği’ni, Lincoln’ün attığı golle deviren Galatasaray hafta arasında Büyükşehir Belediyespor Teknik Direktörü Abdullah Avcı’ya resmi teklif götürdü, ancak başarılı çalıştırıcı bu öneriyi kabul etmedi. Takım içinde oluşan olumlu atmosferin bozulabilme riskini düşünen yöneticiler, son 5 haftaya girilirken yabancı bir hoca getirmeyi göze alamadı ve mevcut teknik heyetle yola devam edileceğini duyurdu. Hiç şüphesiz alınan bu kararda takım kaptanlarının da etkisi büyük oldu. Yöneticilere fikirlerini açıkça beyan eden futbolcular, “Hep birlikte başarabiliriz” demişlerdi.
30. haftada Trabzonspor’u Arda’nın golüyle deviren Galatasaray, Ali Sami Yen’deki rövanşta Gençlerbirliği ile 1-1 berabere kalarak kupaya yarı finalde veda ediyordu. Böylece Cim-Bom’un elinde tek hedef kaldı; şampiyonluk...
Sonraki hafta Olimpiyat Stadı’nda Belediyespor’la karşılaşan sarı-kırmızılılar, 3-0’lık net bir galibiyet elde ederek, Fenerbahçe derbisi öncesinde büyük moral kazandılar. Maçtan sonra soyunma odasına inen Başkan Polat, 6 bin dolarlık primi 12 bin dolar yapmış, futbolcular ise Fenerbahçe derbisi için “50 bin dolar isteriz” diye tempo tutmuşlardı.

Haberin Devamı

Hasan Şaş’ın fedakârlığı
Hasan Şaş kampın ardından sabah hastaneye giderek haftalar öncesinde kendisine konulan çift taraflı fıtık teşhisi nedeniyle ameliyat oldu. Takımı yalnız bırakmamak için acı içinde antrenmanlara çıkan ve maçlarda da kadroya giren yıldız oyuncunun daha fazla dayanacak gücü kalmamıştı. Hasan ameliyatından sadece bir gün sonra doktorların itirazına rağmen hastaneden adeta kaçarak elinde serumuyla tesislere geldi. Sivasspor maçı öncesi antrenmana çıkmaya hazırlanan futbolcular Şaş’ı karşılarında görünce büyük coşku yaşayarak “Sivas’a da gel ve bizi yalnız bırakma” diyerek tempo tuttular. Hasan, Sivas’ta arkadaşlarını yalnız bırakmama sözünü verirken, güçlükle yürümesine rağmen bu zorlu deplasmana da takımla gitti. Sadece Hasan Şaş değil sakatlıkları nedeniyle tedavileri sürdürülen Linderoth, Uğur ve Serkan Çalık da, Sivas’a götürüldü. Futbolcular maç öncesinde adeta tek yürek olmuşlardı.

Şampiyonluk şarkıları
32. haftada oynanan Fenerbahçe derbisinde şampiyonluk kapıları açılacaktı. Yarışı kafa kafaya götüren ezeli rakiplerin mücadelesi nefesleri kesti. Maçtan bir gün önce idmanda arka adalesinden sakatlanan Lincoln kadrodan çıkarılmıştı. Lincoln’ün maç sabahı uygulanan testten sonra, “Oynamayı denerim” sözlerine rağmen, teknik heyet ve gizli hoca Adnan Sezgin, Brezilyalı oyuncuyu evine gönderdi. Sahaya çıkacak kadroyu Sezgin ve teknik heyet birlikte hazırladı. Nonda’nın golüyle kazanan Galatasaray’da futbolcular soyunma odasında şampiyonluk şarkıları söylüyordu.
Derbiden hemen sonra soyunma odasında bir toplantı yaparak genç oyuncuları uyaran kaptanlar, “Bizler taraftar değil, futbolcuyuz. Onlar Fenerbahçe’yi yenin şampiyon olmasanız da olur derler ama bizim hedefimiz şampiyon olmaktır. Artık Sivas maçına konsantre olun” diye konuştular. Sarı-kırmızılı takım maçtan sonra kendi isteğiyle Florya’ya giderek kampa girdi. Aslında bu kamp bekarlar içindi fakat, evli olan kaptanlar Hakan, Hasan, Ümit ve Okan da tesislere giderek genç oyuncuların yanında yer aldı.

Sivas’ta kupa göründü
Sivas’ın da şampiyonluk potasında olması sebebiyle maç tam bir şölen havasında geçti. Önce yenik duruma düşen ardından bulduğu gollerle maçı 5-3 kazanan Galatasaray, çok zorlu bir engeli aşarak mutlu sona bir adım daha yaklaştı. Sivas dönüşünde uçakta şampiyonluk şarkıları söyleyen futbolcuların, kupayı almalarına artık sadece tek maç kalmıştı. Oftaş karşısında alınacak beraberlik bile şampiyonluk için yetecekti.

Sami Yen’de mutlu son
Maçtan bir gece önce Florya’da arkadaşlarını karşısına alan Hakan Şükür, “Bu işi buraya kadar birlikte getirdik. Artık bir 90 dakika kaldı. Herkes aynı ciddiyet içerisinde sahaya çıkacak, yardımlaşacak ve her şeyden önemlisi sakin olacak. Beraberliği düşünmek yok. Kazanacağız ve şampiyon olacağız” dedi.
Şampiyonluk için son kez kenetlenen oyuncular çok heyecanlıydı. Birçok genç oyuncu, maç gecesinde heyecandan uyuyamadı. Servet sakatlığı yüzünden iğne olarak maça çıkarken, bir gece önce ateşi olan Hakan Balta da bitkin haldeydi.
10 Mayıs günü Ali Sami Yen Stadı, şampiyonluk şöleni için hazırdı. İlk yarım saatte istediği oyunu ortaya koyamayan Galatasaray, birkaç cılız atak dışında varlık gösteremezken, 36. dakikada Arda’nın pasını alan Hakan Şükür ağları sallıyor ve tribünler sevinç yumağı halinde aşağıya doğru iniyordu. 11. golünü Oftaş filelerine yollayan Hakan Şükür, Nonda ve Ümit’i yakalarken, yaptığı 7 asistle de iyi bir sezonu geride bırakıyordu.
Sahaya hasta çıkmasına rağmen ilk yarının son dakikasında jeneriklere geçecek bir gol atan Hakan Balta skoru belirliyor ve Galatasaray şampiyonluğunu ilan ediyordu. Hakemin bitiş düdüğü ile birlikte Ali Sami Yen’de büyük bir coşku ve sevinç yaşayan futbolcular, zor ve yorucu geçen bir sezonun ardından, hak ettikleri şampiyonluğu doyasıya kutladı.
Mucizelerle gelen şampiyonluk, ardında yaşanan ilginç öyküsüyle işte böyle ölümsüzleşti.
SON

Yazarlar