Dünyanın prestijli ultra trail maraton serisi olarak 5 kıtada 43 ülkede gerçekleştirilen UTMB World Series'in Türkiye’deki ilk ayağı olarak Kaçkar by UTMB gerçekleştirildi. Rize’nin yüksek rakımlı dağlarında düzenlenen yarış Ayder Yaylası'nda sislerin içinden start aldı, Kaçkar Dağları’nın büyüleyici doğasını, yerel kültürün sıcaklığını ve sporun evrensel dilini buluşturdu.
Yüksek rakımlarda etkili olan yoğun kar yağışı ve devam eden çığ tehlikesi nedeniyle 100K parkuru gerçekleştirilmezken, 50K ile 20K kategorilerinde koşuldu. Katılımcılar, Gençlik ve Spor Bakanlığı himayesinde düzenlenen yarışta, Kaçkar Dağları’nın tarihi yaylaları, derin vadileri ve bulutların arasına gizlenmiş güzellikleri arasında zorlu hava koşullarında mücadele etti.
UTMB CEO'su Frederic Lenart ile yarışların ardından konuştuk ve geride kalan etkinliğe ilişkin değerlendirmelerini aldık. Fransız spor insanı, ilk olarak 2003 yılında düzenlenen, açılımı Ultra-Trail du Mont-Blanc olan dünyanın en önemli patika koşusu etkinliği UTMB'nin Türkiye ayağında zorluklara karşın başarılı bir ilk yılın geride kaldığını aktardı.

'Yönetim, güvenlik ve lojistik koşullar önemli'
- UTMB parkurunu seçerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
Öncelikle farklı noktaları gözden geçiriyoruz... İşin kültürü ile yerel kültür arasında bir bağ bulunsun istiyoruz. Bölgenin uygunluğu, yarışa ilgi, atletlere harika bir deneyim sunacak bir yarış olmasına bakıyoruz ve mümkünse 'World Series'ler içerisindeki farklı yarışlarda farklı deneyimler sunulabilmesi de bizim için çok kıymetli.
Bu sonuçta bir, kültürü keşfetme meselesi; UTMB deneyimini yaşama imkanını, etkinliğin düzenlendiği ülkenin yerel koşucularının ayaklarına getiriyoruz. Aynı şekilde ülke dışından gelecek yabancı atletlerin sağlayacağı katılım imkanlarını da kovalıyoruz. Teknik ve lojistik açıdan ise; konaklama imkanları, karayolları, tren istasyonları ve havaalanları ile bağlantı faktörleri gibi, başka ülkelerden gelecek daha çok sporcunun katılımını kolaylaştıracak imkanların düzeyine bakıyoruz. Tabii lojistik gibi güvenlik de önemli, ayrıca çok kalabalık böyle bir organizasyonun idaresini sağlayacak yönetim imkanları da...

'Zorlu koşullara rağmen başarılıydı'
-Kaçkar’daki organizasyon genel olarak nasıl geçti?
Başarılı bir organizasyon gerçekleşti. Yer yer bulutlu ve yağmurlu olduğunu göz önünde bulundurursak zorlu hava koşulları hakimdi. Buna karşın ciddi sakatlıklar ve yaralanmalar yaşanmaması sevindiriciydi. Bu bağlamda güvenlik açısından oldukça başarılı bir organizasyonu geride bıraktık. Yarışta duygu dolu anlara, büyük heyecanlara tanıklık ettik. Yerel toplulukların etkinliğe olan katkısı ve Türkiye’den çok fazla yarışan isim yer alması bizler için çok önemliydi.
Bu sayının fazlalığı, Türkiye’deki patika koşusu camiasının gelişimine yardımcı olacak. Organizasyona buradaki ayağından dahil olan Türk koşucular şimdi belki de ilerde başka ülkelerde yapılacak olan yarışlara katılacaklar. Yurt dışından buraya gelen koşucular ise, spor bağlamında gittikleri yerlerde bu bölgenin tanıtımını yapacak, insanlara burayı anlatacaklar. Böyle böyle buradaki yerel oluşum gün geçtikçe daha ileri gidecek.

'Halkın ilgisi ve desteği büyük oldu'
-Bölge halkının organizasyona olan ilgisini nasıl buldunuz?
Halkın büyük ilgisine tanık olduk burada. Bölgedeki turistik sezonun sonunda buraya gelmiş olmamız yöre halkının ilgisini bu etkinliğe yoğunlaştırmasına neden oldu. Turizm sezonu ardından burada kalmaya devam etmelerini sağlaması açısından iyiydi. Bizi çok iyi karşıladılar ve misafir ettiler. Genel olarak yöre insanı ile aramızda iyi bir duygulanım gerçekleşti. Bölgedeki dayanışma sayesinde, yerel halkın da desteği sayesinde bu ilk organizasyonu gerçekleştirebildik.
'Yerel organizasyona güvendik, teste gerek görmedik'
-Deneme senesine gerek görmeden beş yıl boyunca burayı yarış takvimine dahil etmeniz hakkında neler söylersiniz?
Genellikle bu konuda farklı modelleri takip ediyoruz. Bazen zaten halihazırda bir yarışın bulunduğu durumlar oluyor, biz de bunun üzerinden bakıyor değerlendirmemizi yapıyoruz. Bazense yeni bir parkura yelken açtığımız durumlar söz konusu oluyor, o zaman öncelikle bunu bir teste tabi tutma eğiliminde oluyoruz ve bunun da belli bir süresi oluyor.
Kaçkar’daki yarış özelinde ise şunu söyleyebilirim ki; buradaki yerel organizatörlere ve onların profesyonelliklerine güvenimiz tamdı. Baktığınızda Türkiye’de yıllardır dev organizasyonlar düzenliyorlar ve bunu da başarıyla yapabileceklerini biliyorduk. Ayrıca burada güçlü bir ekibimiz var. Yarış yönetimi olsun güvenlik olsun bunlarda yerel organizasyonun başarısıyla birlikte ortaya çıkan koşullar bizi, test yarışı yapmadan direkt ilk yarışı düzenleyebileceğimize ikna etti.
'Seneye 100K, daha sonra 100M'
- Gelecek yıl yine buradayız ve bu sene koşulamayan 100K yarışını da Kaçkar'da göreceğiz değil mi?
Evet gelecek yıl da buradayız elbette. Umuyorum ki hava koşulları gelecek yıl, 100 kilometre yarışını güvenli bir şekilde organize etmeye imkan sağlayacak. Bu durumda kesinlikle 100K yarışı seneye olacak diyebilirim; ve bir gün belki de 100 mil yarışını da gerçekleştireceğiz burada. Yarışın seneye aynı tarihlerde olup olmayacağına, yerel organizasyon yetkilileri ve yerel yönetim ile görüştükten sonra bakacağız, bizler tarihler konusundaki kararda esnek olacağız.