Galatasaray derbisi sonrası Bilal Meşe'den Beşiktaş eleştirisi: Niye geriye çekiliyorsunuz!
Süper Lig'de oynanan derbide Galatasaray ve Beşiktaş 1-1 eşitlikle sahadan ayrıldı. Sarı-kırmızılılar derbide Sanchez'in kırmız kart görmesi nedeniyle maçı 10 kişi tamamladı. Milliyet yazarı Bilal Meşe, Beşiktaş'ın oyun planını değerlendirdi.
Süper Lig'de oynanan derbide Galatasaray ve Beşiktaş 1-1 eşitlikle sahadan ayrıldı. Sarı-kırmızılılar maçı 10 kişi tamamlarken spor yazarları derbide oynanan futbolu köşelerinde değerlendirdi.
BİLAL MEŞE: SERGEN HOCAYA SORMAK LAZIM! (MİLLİYET)
Derbilerin tadı başkadır, skor üzerine öngörülerde bulunmak zordur! Tıpkı dünkü mücadele gibi! Ön alan baskısı yapan, ancak pozisyon üretemeyen son şampiyon Galatasaray!
İlk yarının istatistiki verileri, görüyoruz ki Aslan’dan yana...Topla oynama yüzde 68’e, 32... Sanırsınız ki, Galatasaray tek kale oynuyor değil mi? Yoo kazın ayağı hiç de öyle değil! Tam tersi üreten, atamayan, ya da kaleci Uğurcan’ı geçemeyen Beşiktaş! Örneğin Emirhan ve Toure, kafayla kaleyi yokladı, Uğurcan ikisine de geçit vermedi.
Ne var ki, Kartal tam 12’den vurdu! Cerny sağdan Orkun’u kaçırdı, tecrübeli futbolcu çarpraz sert vurdu, top Uğurcan’dan döndü, ağrılarla sahaya çıkan Abraham gelişine sağıyla sert vurdu perdeyi açtı. Aslan’ın savunmadaki en büyük zaafı arkaya atılan toplar. Nitekim, 35’de savumanın arasında sıyrılan Rafa Silva, topla indi, cezaalanı yayı üzerinde kendini yerde buldu, yani bariz gol şansı, Sanchez kızardı, takımını eksik bıraktı!
KARTAL'DA GERİ VİTESE TAKMAK KRONİKLEŞMİŞ
Eğri oturacağız, doğruyu söyleyeceğiz arkadaş! Ne güzel rakip on kişi kalmış, niye geriye çekiliyorsunuz! Görünen o ki Kartal’da geri vitese takmak kronikleşmiş!
Acaba bu kötü görüntü, mantel mi, yoksa fiziksel mi, adres Sergen Yalçın’dır. Bu anlayış, müthiş baskı yapan Aslan’ın da ekmeğine yağ sürdü!
Böyle de gol yenmez ki arkadaş! 55’de Mert’in kısa düşen pasıyla Torreia buluştu, İlkay’a aktardı, tecrübeli futbolcu skoru eşitledi.
Sergen Yalçın, baktı olmuyor, Uduokhai, Rashica, Cengiz Ünder ve Kartal hamleleriyle, bu negatif fotoğrafı değiştirmek istedi. Düşünün Rafa Silva Uğurcan ile karşı karşıya kalıyor, atamıyor, olacak iş mi bu? At o golü kardeşim at da ligin zirvesindeki hesaplar, hem karışsın, hem de yarışa ortak ol değil mi?
Bakın, tek farklı galibiyetler, üstelik böylesi güçlü rakibe karşı riskleri de yanında taşır! Bulduğunu atacaksın, geriye de yaslanırsan faturayı ödersiniz! Aslan on kişi kalmasına karşın, her saniye, her dakika galibiyeti kovaladı, hakkını da teslim edelim.
Bir çift sözümüzde Sergen hocaya olacak! Hocam bu takım öne geçtikten sonra niye savunmaya yaslanıyor, bir reçete yazsan da Kartal ayağa kalksa ne dersin?
ATTİLA GÖKÇE: HARBİ DERBİ (MİLLİYET)
Adı derbi... Oyun “harbi”. İki tarafta kazanmak için oynadılar. Birbirine saygı duyan gerilimleri uzatmayan, taraftarlarını gol beklentisi ile coşturan bir gösteriyi tercih ettiler.
Dünkü derbi yorumumda “ne olacaksa olsun, kim kazanacaksa kazansın ama beraberlik olmasın” demiştim. Korktuğum şeyi yazmıştım. Hiç bir spor dalında sevilmeyen beraberlik futbolda çok az işe yarıyor. Bakın dünkü maça, hem Galatasaray hem de Beşiktaş oyunun hak edilen sonucunu alamadıkları için mutsuzdular, memnuniyetsizdiler... Peki, fazlasını hak ediyorlar mıydı? Kesinlikle evet... Galibiyeti kaçıran taraf Beşiktaş oldu. Beraberliği yakalayıp RAMS Park’taki yenilmezlik unvanını koruyan da Galatasaray...
Beşiktaş’a bakalım: Dün daha sağlam bir defans kurgusuyla kaleci Mert’in önünde güvenlik duvarı oluşturmuşlardı. Orkun, Ndidi, Cherny, Toure çok etkin, derinlemesine pozisyonlar inşa ederek Rafa ve Abraham’ı gol şanslarıyla buluşturdular... Beşiktaş’ın bu paragrafta adı geçen 6 oyuncusu da çok çalışkan, çok motive, belli ki çok kararlıydılar. Böylece hücum etkinliğini ellerinde tutarken Liverpool yorgunu rakiplerinin oyunu taşıyamayacak biçimde durgunlaşmasını beklediler. 12. dakikada Orkun’un vuruşu kaleci Uğurcan’dan dönünce Abraham attığı golle arkadaşlarını iki tık üste çıkardı. Beşiktaş, topa sahip olmada bir ara (61/39) gerideydi. Ama Galatasaray, tecrübesinden, becerikli oyuncularından aldığı ekstra güçle zor gününde ayakta kalmayı bildi.
OSIMHEN'İ YORGUN GÖRDÜM
Kaleci Uğurcan’ın da kurtarışları var, Mert’in de... Ancak Barış Alper’i, Yunus’u, Osimhen’i yorgun gördüm. Lemina, İlkay ve Torreira daha sakin ve gerçekçi oyun oynadılar. Takım tecrübesi, toplam kalitesi 56 dakika 10 kişi oynamak zorunda kalmalarına rağmen beraberliğe yetti. İlkay’ın attığı gol oynadığı oyuna da baktığımızda “devamı gelecek” mesajı veriyordu. Beşiktaş’ta takım adeta ikiye bölünmüştü. Kaleci Mert ve savunma önceki maçlara göre daha disiplinli ve hareketli oynayarak yükseldiler... Ön taraf, orta alan ve hücum sezon başından beri en başarılı en verimli oyununu oynadı. Kaçan gollere bakıp bu söylemimi garip karşılamayınız... Beşiktaş takımı maçı kazanamasa bile rakibinin saygısını kazandı, gelecek haftalara daha hızlı koşan bir tempo yakaladı.
Hakem Yasin Kol’un iki tarafı da memnun etmeyen fazlasıyla otoriter anlayışına katlanmak zorunda kaldık. Kırmızı kart doğru karardı. Derbi senaryosunun kenardaki yönetmenleri Okan Buruk ve Sergen Yalçın karizmalarına, klaslarına uygun bir gösteri sundular. Onlara alkış borcumuz var.
EN ÇOK OKUNANLAR
KEŞFETYENİ