Transfer demek, para demek... Dahası, borçlanma demek... Mahalle baskısı, başarı arzusu ve günü kurtarma yanlışı hala kulüplerimizde devam ediyor. Edecek de... Ayağını yorganına göre uzatmak isteyen değil, yorganı nasıl kaybederiz diyenlerin dünyası bu çünkü... Düzeltmek için değil, yıkmak, yok etmek, parçalamak için yola çıkanların hakim olduğu bir bataklık... Kaç kulüp rahat, kaç takım geleceğinden emin? Bugün transfer bitecek. Taraftar yine En iyiyi biz aldık diye böbürlenecek. Ama kapıdaki bekçinin, sahadaki çimcinin, kulüpteki muhasebecinin parası ödenmeyecek. Futbolcuları ikna etmek, elinde tutmak için milyon euroları basanlar; asgari ücretle yaşamak isteyenleri ezip geçecek. Böyle bir dünya çünkü... 'Sözde' profesyonel kulüpleri kurtarmak isteyenler, lisans alamayanları açıklamamak için, daha doğrusu belki (-3) puan cezasından yırtarlar diye işi uzatmak için süreyi hep erteliyorlar. Aslında bu yapılan erteleme değil ki... Bitkisel hayatta, makineye bağlı hastanın fişini çekmemek için inat etmek... Bugün transfer yarışına girenler, yarın devletten vergi, SGK için bir şey istememeli... Bugün milyon eurolar için 3'er 5'er yıllık imza verenler, yarın bunun hesabını da verebilmeli... Pandemi var diyerek inleyenler, Öldük, bittik diyenler, en iyi transferi biz yaptık diye övünmemeli, övünememeli... Türkiye Futbol Federasyonu, kendi kurallarını adaletli bir şekilde, her kulübe eşit işletmeli, kulağının üzerine yatmak meziyet kabul edilmemeli... Yönetmek, idare etmek olmamalı... Süper Lig'de resmen kaleci devrimi yaşanıyor. Başta bizim çocuklarımız olmak üzere, her takımın kalesinde, -hataları olsa bile- kaliteli file bekçileri mevcut... Daha düne kadar Altay Bayındır'a burun kıvıranlar, iki haftadır Fenerbahçe kalesinin emin ellerde olduğunu gördü. Milli kalecilerden Mert Günok da Göztepe karşısında kalesini kapadı. Ancak ondan öte; rakibinin file bekçisi İrfan Can Eğribayat... Maşallahı vardı. Zaten İrfan da Altay Bayındır ve Beşiktaşlı Ersin Destanoğlu ile birlikte Ümit Milli Takımı'ndaydı. Uğurcan bu haftayı boş geçse de, A Milli Takımı'ndaki diğer file bekçimiz Gökhan Akkan kalesine kepenk indirdi. Bu sezon o da istikrar yakaladı. Her maçta kalitesini konuşturdu. Galatasaray yenilse de, Fatih Öztürk tam 7 pozisyonda Kasımpaşa'ya geçit vermedi. Rakibi Ramazan da en az onun kadar iyiydi. Çok uç bir örnek verelim; Hatayspor'un 6 gol yiyen kalecisi Munir Mohamedi... 24 şutun 15'i kaleyi tuttu, o da ancak 9'unu tuttu... Bu istatistikler altında iyi mi kötü mü siz karar verin! Denizli-Konya maçında da kaleciler iyiydi, Pantolimon ile Sehiç geçit vermedi. Kıssadan hisse; kaleciler iyi, kaleciler başarılı... Ancak Alanya-Hatay maçı dışındakilerin gol kısırlığı da buna bağlanmamalı... Ligimiz tatsız tuzsuz; takımlar ruhsuz... Nasıl olsun ki... Taraftarsız ancak bu kadar! Yunanistan'da futbolun hali malum... Eskiden beri gelen; Olympiakos, AEK, PAOK... Biraz da Aris... Yani 4-5 takımın üzerinde dönen bir lig... İşin mali boyutuna bakıldığında da, Yunan Ligi bizim çok çok gerimizde... Ancak Alanyaspor'da forma giyen üç Yunan, birçok rakibini kıskandıracak boyutta... Bakasetas, Siopis ve Tzavellas... Hem iyi oyuncu hem de iyi profesyoneller. Aytemiz Alanya Başkanı Hasan Çavuşoğlu, manevi oğlum dediği menajer Cenk Melih Yazıcı'nın Yunanistan ve Portekiz pazarına tam hakim olduğunu söylediğine göre; transfer tercihlerinde oldukça etkili belli ki... Hatta, Hatay maçında hat-trick yapan Brezilyalı Davidson'un da bu sezon Portekiz'den geldiği düşünülürse, iyi bir yönetim-menajer ilişkisinin varlığından söz edilebilir. Alan memnun-satan memnun, sahada da başarı geldiğine göre kim ne diyebilir? Bir takımı, hele hele Başakşehir gibi taraftarı olmayan, mazisi olmayan bir ekibi şampiyon yapmak kolay değildi. Okan Buruk bunu başardı. Akhisar'daki başarı çıtasını, burada çok daha yukarıya taşıdı. Ama şu da bir gerçek ki, Başakşehir bu sezon hiç mi hiç iyi değil... Göztepe maçında biraz kıpırdanma olsa da, bizim bildiğimiz Başakşehir değil... Geçen yılı şampiyon geçirip, bu sezon 4 maçta 1 puan almak kolay olmasa gerek! Önünde öyle bir fikstürü de var ki... Trabzonspor, ardından Leipzig... Sonrası mı? Antalya, Paris Saint Germain, Konya, Manchester United... O yüzden Okan Buruk'a ne kadar ömür biçelim? 5-10 hatta 15 maç... Kaç hafta daha sabredebilir Göksel Gümüşdağ? Umarım düzelirler. Hele ki Avrupa'da onlara o kadar çok ihtiyacımız var ki... HAFTANIN TAKIMI: Aytemiz Alanya HAFTANIN TEKNİK DİREKTÖRÜ: Çağdaş Atan (A.Alanya) HAFTANIN FUTBOLCUSU: Davidson (A.Alanya) Altay (Fenerbahçe) Johansson (G.Birliği) Atınç (Göztepe) Meriah (Ç.Rize) Moubandje (Alanya) Berat (G.Birliği) Efecan (Alanya) Yusuf (Kasımpaşa) Davidson (Alanya) İlhan (Kayseri) Tetteh (Y.Malatya) Kaybeden tüm kuponlara %3'e varan iade! Maç listesini görmek için buraya tıklayın!