05.09.2025 - 07:33 | Son Güncellenme:
A Milli Futbol Takımı, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu'nun ilk haftasında Gürcistan'ı 3-2 mağlup etti
Mücadele sonrası spor yazarları karşılaşmayı değerlendirdi.
ATTİLA GÖKÇE: BİR PİRUS ZAFERİ (MİLLİYET)
Bu bir Pirus zaferi... Roma imparatoru zamanında ordusuyla bir zafer kazanmış ama askerde yürüyecek, cephede savaşacak hal kalmamış...
Dünya Kupası 2026 Elemeleri’ne kaotik bir galibiyetle başladık... Gürcistan’ı, hele bu gelişme döneminde kolay yakalayıp 3-0 öne geçtikten sonra öyle maceralar yaşadık ki, neredeyse en azından iki puan gidiyordu. Gürcüler maçı beraberliğe bağlamak için her türlü şansı yokladılar...

KIRMIZI KARTLA YÜREĞİMİZİ YAKTIN BE ÇOCUK...
Barış Alper, ağustos ve eylül ayının “En kahraman gündem delikanlısı” olurken Milli Takıma da şöyle bir uğrayıp hiç istemediği, düşünmediği bir talihsizlik yaşadı. 67’de oyuna giriş... 71’te kırmızı kart... Be çocuğum, bütün maceran 4 dakika sürdü... Hareketinin topa olduğunu anladık da sonradan rakibinin sol ayak bileğine basmanın anlamı ne? Hızını mı alamadın, yoksa içinden öyle mi geldi? Şimdi bu pozisyon ve kırmızı kart dört dakikada geldi ama ey Barış Alper senin ve bizim 90 dakikalık İspanya randevumuza limon sıktı. Konya’daki maçı eksik ve buçuklu bir kadro ile oynayacağız, çünkü sen olmayacaksın... Bir kırmızı kartla yüreğimizi yaktın be çocuk... Tıpkı Kerem, Arda, Mert, Kenan, Abdülkerim ve Merih gibi sen de İspanya maçında oynayabilseydin umudumuz biraz daha göğe yükselirdi... Şimdi yine de mutlu olacağımız bir şey var, çocuklar kaynaşarak, “Bayrak takım” ruhunu bu maçta tazelediler. Fenerbahçe Teknik Direktörlüğü için ne olur ne olmaz adı listeye konulan Montella da böylesine sanal yakıştırmaların içinde olmadığını gösterdi.

Maç çok güzel başlamıştı... Mert Müldür’ün kornerden gelen topa keskin bir darbeyle kafayı indirmesi çok hızlı bir sevinç ortamı oluşturdu. Sonrasında üç forvetin önünde santrfor gömleğini giyen Kerem çıktı sahneye... 41’de takımın ikinci golüne imza atması, ardından 52’de Arda’nın başlattığı pozisyonda Yunus’un kendini aşarak şut atma ihtirasını ve şansını asiste çevirip Kerem’e gönderdiği top elbette adına yakışır bir Aktürkoğlu golü olacaktı.

BU PANİKLERİ OĞURCAN ÖNLEDİ
Bunlar maçın güzel ve keyifli yanları... Ama bu yazının başında anlattığım öykülerle dolu son dakikalar hepimizi kararttı... Futbolun acı dönüşleri az rastlanır şey değildi. Takım 10 kişi kalınca Gürcistan’ın enerjisi, baskısı, gol arayışları zaman zaman panik yarattı. Bu panikleri önleyen adam kaleci Uğurcan oldu. Evet, çocuklar canla-başla büyük bir enerji ile tükenircesine Gürcistan’ı heveslendiği sonraki goller için durdurmaya çalıştılar... Bu arada yıldız tablosuna bakmanızı öneririm... Montella’nın yaptığı bütün değişiklikler olumluydu. Hem takımın enerjisini tazeledi hem de İspanya önünde mücadele edecek futbolcuların dinlenmesine, girenlerin maç tecrübesine yaradı. Durum 3-2 olunca hem de 9 dakikalık uzatmanın gerilimi içinde sinirlerimiz kopacak gibi oldu. 3 puan aldık ama Barış Alper’i bir maçlığına da olsa kaybettik. Umalım ki, İspanya maçı sakin galibiyetimizle biter.
İSPANYA ÖNCESİ 'TESPİT' MAÇI! / CEM DİZDAR - FANATİK
Dün akşamki maç baştan sona çok şey anlatıyordu anlayana. Örneğin, sahanın piyasa değeri en yüksek oyuncusu ev sahibindeydi. Ancak Kvaratskhelia maç boyu son an hariç haniyse nefes dahi alamadı! Diğeri ise ilk 11 açısından birbirine yakın piyasa değeri olan iki takımdan daha düzenli oynayan bizim Milli Takım, ilk devre boyunca son an hariç hem pozisyon vermediği gibi fazlaca pozisyon bulamasa da iki gol attı. Yani bu oyunu sadece ‘’para’’ oynamıyordu ve gol için neredeyse bir takıntı hale getirilmiş ‘‘Her maç önde baskı oyunu’’na gerek yoktu. Benzeri tutarlılık ikinci devrede de sürdürülünce zaten kendi sahasında dağılmış olan Gürcistan takımı çıkışta hatalı pas yaptı ve Arda Güler, Yunus Akgün, Kerem Aktürkoğlu üçgeni golü attı. Bu golü daha çok rakibin yaşadığı şaşkınlık ya da durumun yarattığı acemilikle açıklamak daha doğru olur.

UMARIM ANLIKTIR
Devamında Milli Takım skora bağlı olarak ‘’kontrol/temkin oyunu’’na evrilirken bazı arızalar vermedi değil. Üstelik maç son anda berabere bile bitebilirdi. Lakin bu durum hem İİspanya karşısında hem de bundan sonrası için önemli dersler içeriyorsa, ders iyi geçmiş sayılır. Günün oyununda düzenli oynayan her takım Gürcistan kadar pozisyon buluyor zaten. Şimdi önümüzde daha zor bir maç var ve derslerle dolu bir ‘’sorun tespit maçı’’ oldu bu... Ve son notlar… Maç önünde Kerem Aktürkoğlu’nun Fenerbahçe’ye transferinin ardından onunla ilişki konusunda eski takım arkadaşları ‘’mahalle baskısı zorbalığı’’na uğradı sosyal medyada. Oysa sahada görüldü ki oyun, tüm sanal husumetlerin de devası oluyor.. Ve umarım Galatasaray ile sıkıntılı günler geçiren Barış Alper Yılmaz için gördüğü kırmızı kart ‘’anlık’’tır.
RAHAT YOK / SERKAN AKCAN - FANATİK
Gürcistan ilk yarıda topu geriden başlatmamıza müsaade etti, baskıya gelmedi. Planları, savunmamızın arkasına hızlı oyuncularını koşturmak, orta sahada kuracakları baskıyla Milli Takımımız’ı eksik yakalamaktı. Ne var ki Sagnol’un hesaplamadığı şey sahip olduğumuz bu jenerasyon tahmin ettiğinden çok daha topa yatkın ve yetenekli. Topu Abdülkerim’den itibaren pas örgüsüyle rahat çıkardık. Hakan Çalhanoğlu, son yıllarda İİnter’deki oyun gelişiminin katkısını Milli Takım’a da fazlasıyla taşıyor. Gerçek bir regista gibi oynamaya devam ediyor Hakan. Ona Dünya Kupası finalleri yolunda çok fazla ihtiyacımız olacak. İsmail Yüksek ise son 1 yılda az futbol oynamasına rağmen Milli formayı giyince başka bir boyuta geçiyor. Maçın hemen başında Arda Güler’in korneri ve Mert Müldür’ün kafasıyla gelen gol büyük bir özgüven yüklenmemize yardımcı oldu.

KAZANMAMIZ ANLAMLIYDI
Gürcistan’dan daha kısa bir takım olmamıza rağmen bu korner golü Kvara ve arkadaşlarının da direncini erken kırdı. Montella iyi ki; pragmatik bir teknik direktör. Ülke futbolu olarak santrfor krizi yaşadığımız bir dönemde şikayet etmeyip santrforsuz oyunla Milli Takımımız’ ayakta tutuyor. Mızmızlanmıyor, bahane üretmiyor, elindeki malzemeden en lezzetli yemeği çıkarıyor. Gürcistan’a karşı önce Kenan Yıldız’ı peşinden Kerem Aktürkoğlu’nu santrforda kullanarak büyük fark yarattı. Kerem ise attığı 2 golle gecenin kahramanıydı. Santrforsuz oyunda, sahaya enerji katsın diye alınan Barış, 4 dakika içinde kırmızıyla atılınca işler biraz karışsa da maçı kazanmamız anlamlıydı.