Skorer Hayat bayram olsa

Hayat bayram olsa

21.04.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Hayat bayram olsa

Uğur Meleke'yi çoğunuz bu ekte yazdığı yazılardan tanırsınız. Oysa ben ntvmsnbc günlerinden beri takip ediyorum onu... İstatistik ve spor tarihi konusunda Türkiye'nin en iyilerinden biri o (Mesai arkadaşımı kayırdığım düşünülmesin, kendisine Taktik'le ilgili yazı yazacağımı söylediğimde "Lütfen yazma, benim yazdırdığım düşünülür" diyecek kadar ince bir insandır. Aman! Bu yazıdan da ona bahsetmeyin)... Uğur, alternatifi olmayan yorumcu Rıdvan Dilmen ve Okay Karacan'ın muhteşem üçlüyü oluşturdukları NTV'deki Taktik, iddaa ile ilgili bir program olmasına rağmen, dolu dolu futbol ve güzelliklerini de bize sunuyor. Ancak Cumartesi 01.10 ya da 13.10'da yayınlamak yerine daha uygun bir saate alınırsa, bu işten en çok NTV karlı çıkar herhalde... Bir başka muhteşem üçlünün yer aldığı Radikal'den Bağış Erten, Banu K. Yelkovan ile Alp Özgen'den oluşan CNN Türk'teki Futbol Ekstra programında da sohbete doyum olmuyor. Türkiye ve Avrupa'nın değerlendirildiği, lejyonerlerin ve Anadolu takımlarının es geçilmediği, haftanın golünün seçildiği ve okurlarına her hafta bir soru sorup futbol kitabı veren güzel program... Pazar günleri akşam üstü (bu hafta 17.00'de) yayınlanan iki saatlik Futbol Ekstra, kemiksiz 70 dakika falan sürüyor; ancak yayın saati sebebiyle, eğer o saatte maç varsa insana "hangisini izlesem" dedirterek, zor anlar yaşatıyor... Dileğimiz bu programın da daha uygun bir zaman diliminde yayınlanıp, sevenlerini sevindirmesidir. Hakaretlerin havada uçuştuğu, reyting uğruna insanların terörize edildiği, birilerinin sürekli karalandığı futbol programlarının sayısı her geçen gün artıyor. Yorumcu olmaktan önce "şovmen" olanlar beyaz camdaki yerini rahatlıkla alıyor... Bu programlar arasından ancak birkaç tanesi, insana futbolu yeniden sevdiriyor... Reyting raporlarına resmi olarak henüz alınmayan bu programların ortak sorunu ise yayın günleri ya da saatleri... Kanal 1'da yayınlanan ve Gürcan Bilgiç, Halil Özer ile Turgay Demir'in yorumcu olarak katıldığı 90+1'i ise Bülent Tuncay sunuyor. Santra programında Kazım Kanat ve Ahmet Çakar'dan fırsat bulup pek konuşamayan, bu programda ise bunun acısını fazlasıyla çıkaran Gürcan Bilgiç, Galatasaray'ı Galatasaray yöneticilerinden daha iyi bilen Halil Özer ve Beşiktaş taraftarının en çok sevdiği araştırmacı gazeteci Turgay Demir, keyifli sohbetleriyle bir programın seyredilmesi için illa ki bağırmak gerekmediğini bize kanıtlıyorlar. Çarşamba akşamları 22.30'da başlayan programın tek handikapı ise, varsa eğer Şampiyonlar Ligi maçlarıyla çakışması...Keşke böyle sakin programların sayısı daha da artsa... Ekran karşısında gerilmesek... Afrika'daki insanlar açlıktan ölmese... Tatlı su kaynakları bitirilmese... Bizim ödediğimiz vergilerden ücretini alan polis, bizi dövmese... Nükleer santraller kurulmasa... Din, dil, ırk, cins ayrımcılığı olmasa... ABD, Irak'tan çıksa, başka ülkelere de savaş açmasa... Yurtta ve dünyada gerçekten barış ve demokrasi olsa... Üretenler yönetse... "Bütün dünya buna inansa, bir inansa... Hayat bayram olsa..." Sakin program Problem tribünde değil, mantalitede... İnsanlar cahil ve ince düşünceden çok uzaklar. İnsanların renginin aleyhine bağırmak, sahaya yabancı madde atmaktan daha vahşi ve daha kırıcı bir davranış. Öyleyse cezası da o ölçüde verilmeli. Lazio taraftarı kendi oyuncusu Manfredini aleyhine de bağırıyor. Takımının iyiliğini isteyen taraftar, kendi oyuncusu aleyhine tezahürat yapar mı? Bu sığ insanlar, hapisle cezalandırılmalı, başka çaresi yok. Amsterdam'daki 1928 Olimpiyatları'nda kadınlar 800 metre yarışının finalinde, yarışa katılan sekiz sporcunun altısı bitiş çizgisini geçer geçmez yere yığılıp kaldı. Bu sonuçta, zayıf kalan antrenmanların yanı sıra, güneşin de etkisi olmuştu. Kadınlar 800 metre yarışı, 1960 yılına kadar bir daha koşulmadı. Haberiniz var mı? Hüznün merkez üssü İnönü'de, hayal kırıklıklarının 3 senedir bitap düşürdüğü Beşiktaş taraftarının en küçüklerinden biri... Umarız Demirören de görmüştür bu fotoğrafı... Foto - jenerik Beşiktaş'ı Beşiktaş'ın şampiyonluğu ilgilendirir. Beşiktaş'ı başkasının şampiyonluğu ilgilendirmez. Rahmetli Baba Hakkı bunları okusa, eline sopa alır önüne geleni kovalardı. Haksız mıyım? Çok haklısın! Beşiktaşlı yöneticiler, evlerine patates alırken gösterdikleri özeni, Beşiktaş'a futbolcu alırken göstermediler. Sen de haklısın! Gürcan Bilgiç: Daum convertible değil.Ahmet Çakar: Türkçe konuşursan vatandaş bizi daha iyi anlar.Gürcan Bilgiç: Yani uluslararası dolaşıma açık bir teknik direktör değil.Ahmet Çakar: O da uymadı bana. Daha halktan konuş. Ben konuşayım mı? Daum Türkiye'de iş yapar, ama yurtdışında hiçbir şekilde iş yapmaz. Bravo! Şans Galatasaray'a gülerse Galatasaray, Fener'e gülerse Fener kazanır. Hakeme gülerse hakem! Canaydın, bu maça git... Gitmez miyim Abi! Kadıköy'de derbi maçı var. O karşılaşma şampiyonluğu büyük ölçüde belirleyecek. Sonucunu ben bir hafta önceden söylüyorum: Galatasaray'ı o statta Tanrı korusun!.. Korkutma çocukları! Kenan Önen "Merak etmesinler Galatasaray'a karşı aslanlar gibi mücadele edeceğiz" diyor. Beşiktaş kartallar gibi mücadele eder, aslan Galatasaray'ın simgesi... Off off! Ahmet Çakar: Sen yakışıklı, genç bir arkadaşımızsın di mi?Ersin Düzen: Evet! Ukala! Allah aşkına söyleyin bana ya; bir insan 5 hafta hiç antrenman yapmadan gelip kafadan oynar mı? Oynamaz! yakantop@gmail.com