Skorer Herkes 'biraz' mutlu

Herkes 'biraz' mutlu

20.02.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Herkes  biraz  mutlu

Zalim Yorumcu CAN DARK Uzun bir aradan sonra Cuma mesaisi yapan Tigana Kartalları, Konya'da feci oynayıp kötü yenildi. Deli İbrahim'in akrobatik hareketlerle Runje'yi çaresiz bırakıp takımını 1-0 geriye düşürdüğü maçta, karambollerin kralı Nobre'yle 1-1'i yakalayan Kartallar, ikinci yarıda da 1 gol yiyince, hafta sonunu sevenlerine mutsuz geçirtti. Yönetime yeni giren Celal Kolot ise az zamanda büyük gerginlik senaryolarında başrole oynadığını bu maç vesilesiyle bir daha ispatladı. Ümraniye'den olayın tatlıya bağlandığı haberleri gelirken, giden 3 puanın neye bağlanacağı ise muamma olarak duruyor... Ketum yapılı LPG'li ligde ikinci yarı 4'üncü hafta maçları tamamlandı. Takipçisinin yitirdiği hafta Antep'e giden Galatasaray, sonlarda yediği golle Kartal'a buruk bir teselli, taraftarına da bir tutam sinir verdi. Maçtan sonra açıklama yapan 20:45 Adnan Abi, "bir çuval inciri berbat ettik" dedi. Sorasım gelir, incir berbat etmek sadece yöneticilerin mi tekelindedir diye?Geçen hafta diriliş emareleri gösteren Trabzonspor, Denizli'de atıp atıp gol yediği maçta, kalan süre yeterli olmayınca 4-3 galip geldi. Umut "Bulut"un hat-trickle yağmura dönüş belirtileri vermesi, Denizlisporlu Adriano'nun gol tatlısının kaymaklısı olan rövaşata golü maçın hoşluklarıydı.Saracoğlu'nda olay yok!Rakiplerinin jest sırası kendilerinde olduğu için puanlar dağıttığı haftada, Sakarya'yla oynayan Fenerbahçe, kötü oyunun yanında sürpriz 3 puan ikramiyesi kazanarak taraftarına "iyi haftalar" dedi. İyi kaleci Martinez, Semih'e uçan tekme atıp oyuna büyük kötülük yaptı, Saracoğlu'nda bıçaklar bu hafta önceden toplandı...BIÇAKSIZ HAFTALAR! Çuvallık incir! * Eğer bir rakip, bir karşı taraf yoksa, o rakiple kurallar içinde yarışmayı, kaybetmeyi göze alamıyorsanız orada 'spor'dan söz etmek mümkün değil.. 'Spor' demek kaybetmeyi vakur biçimde kabul etmek demek zaten. 1890'lı yıllarda İngiliz Kadınlar Futbol Kulübü kuruldu ve "Nettie Honeyball" olarak isimlendirildi. İlk karşılaşmalarına 10 bin kişilik bir seyirci topluluğu gelmişti. Asıl şaşırtıcı olan, kadınların futbol oynamasını "maskaralık" olarak nitelendiren Futbol Federasyonu yetkililerinin de bu kalabalığın içinde olmasıydı. Haberiniz var mı? Hafta sonu İstanbul Büyükşehir Belediye'nin Eskişehirspor'la yapacağı maçı izlemek için Olimpiyat Stadı'ndaydım. Soğuk ve yağmurlu bir pazar günü Olimpiyat Stadı gibi zemheri ikliminde maç seyretmek çok akıl karı gibi gelmeyebilir. Dert etmeyin, zaten bir grup Eskişehir taraftarı dışında, bir elin parmaklarını geçmiyorduk. Büyükşehir maçı 1-0 kazandı. Soğuk ve yağmurlu bir pazar günü, locayı paylaştığımız bir grup kadın termometreye inat ruhumuzu ısıttı. Büyükşehir Belediyeli Volkan'ın eşi, karnında büyüttüğü bebeğiyle locadaki yerini almıştı. Soğuğu umursamıyor kah tribüne çıkıyor, kah içeride heyecanla maçı takip ediyordu. Bileğinden sakatlığı bulunduğunu ondan öğrendiğimiz Volkan için gösterdiği tepkiler, gazete sayfalarına yansıyan futbolcu eşleri profilinden hayli farklıydı. Sıcaktı, doğaldı, kaygılıydı.Volkan'ın maç boyu girdiği ikili mücadelelerin yeni bir sakatlığa mahal vermemesi için Ayet-el Kürsi okuyor, hatta telefonda görüştüğü yakınlarından dualarını esirgememelerini istiyordu. Takımın diğer oyuncularına bir kardeş gibi sesleniyor, gelen gole içtenlikle seviniyordu. Ona bakınca gördüğüm; sıcak bir taraftar, endişeli bir eş ve hepsini kapsayan annelik duygusuydu. İsmini bilmiyorum, maçın heyecanıyla da sormayı unuttum. Fakat, manzara şuydu ki; birileri de onun için endişelendi. Eskişehir formasını giyip maça gelen, elindeki çubuk krakeri iştahla yerken takımının mağlubiyetine surat asan güzel gözlü Aslıhan'ın annesi de Volkan'ın eşi için kaygılandı. Futbolsever ve anne olan bu kadın da hamileliğinde maçlara gelmemesini telkin etti ona. Soğuktu, yağmur çiseliyordu, seyircisi azdı; ama güzeldi. Kabul etmek lazım. Futbolun dayatılan şiddetine, egemen diline ilaç gibi bir muhabbetti yanıbaşımda olan biten... *** Soğuktu, yağmur çiseliyordu, Olimpiyat'taydı... F.Bahçeliler, Selçuk Dereli, Kuddusi Müftüoğlu gibi hakemlerden nefret ederlerken, karşılarına Avrupa arenasında daha beter bir İspanyol çıktı. Hadi anladık Haluk Ulusoy ve Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe'yi sevmiyor ve bu tür hakemleri maçlarda görevlendiriyor. Peki UEFA'ya ne oluyor? Onların derdi ne? Dün iki tane buz gibi penaltıyı yiyen, hakem için ne yapacaklar acaba? (Selçuk Yula - Pas Fotomaç) Platini istifa! Ahmet Çakar: Nasıl arada bana lafı sokup çıkartıyorsun sivri sinek gibi biliyor musun? Bundan sonra senin adın Anofel Kazım! Niye Anofel Kazım biliyor musun? Anofel bir sivri sinek çeşididir. Kazım Kanat: Ne yapar o?Gürcan Bilgiç: SıtmaAÇ: Isırır.KK: Ordan alır kanı, başka insana taşır. O dişi sivri sinektir. Erkek sinekler taşıyıcı olmaz. Ben dişi değil, erkeğim bir kere. Benzetmen olmadı. (Santra, ATV) Pardon! Gelin, bu olayı hazirana taşıyalım. (Turgay Şeren - Akşam) Mayıs'ta anlaşalım Abi! Sevgili Fenerbahçeliler, görüyorsunuz ortalık Sarı-Kanaryalar'ın şampiyonluklarına çelme takmaya çalışan bir yanda federasyon, öte yanda medyanın artık 'suyu çıkmış Zicoları'nın saldıraları ile kaynaşırken, Hulki Ağabeyiniz olarak sizleri sanat ve sporun renkli olayları ile akşam sefalarında eğlendirmeye çalışıyorum. (Hulki İlgün - Fanatik) Teşekkürler Hulki Bey Amca! Faik Gürses: Nobre, F.Bahçe'deyken attığı gollerin aynısını attı. Kopya goller...Ömer Çavuşoğlu: Siz F.Bahçe'den kopya mı çekiyorsunuz?Aziz Üstel: Aaaa, çok ayıp Faik... (Futbolmania - CNNTürk) Amaaan ne komik! ÜRETMEDE kısır, bağnaz yönetici kafaları ile bir yere varmamız mümkün değil. Aslında fazla da kızamıyorum, bilmiyorlar. Asıl sorun, bilmediklerini bilmemeleri. (Gökmen Özdenak - Fanatik) Öğrenirler yavaş yavaş! Burak Yılmaz'ın iyi niyetine ve gayretine bir şey diyemem. Ancak Bobo'nun yanına Nobre'nin daha çok yakıştığını da söylemeden geçemem. (Korkut Göze - Hürriyet) yakantop@gmail.com Geçme!