Fenerbahçe’nin, Porto maçındaki oyun felsefesi hiç akılcı değildi. Josico’nun girişi değil, çıkışı takıma hareket getirdi

Fenerbahçe’nin sahaya sürdüğü kadroyla ne oynayıp, ne oynayamayacağını tahmin etmek zor değildi. Böyle bir kadroyla iyi saha parselasyonu yapmak özellikle Fenebahçe’yi sağ kanatta tutabilmek de mümkün olamazdı.
Sahaya çıkan kadro kadar ne yapmak istediğiniz de çok önemli. Oyun mantalitesi eksik olan ilk yarıdaki Fenerbahçe nasıl gol atacak, kimle atacak ve kiminle hücumda çoğalacaktı? Selçuk ile mi, Emre ile mi, Alex ile mi, Uğur ve Maldonado ile mi? Eğer oyunu önde kabul etse ileri gitme şansı olacak. Bir tek Güiza iki kişilik çabaladı, bir şeyler yapmak için her tarafa saldırdı, ama ayakta kalabilmesi ancak onun ‘süpermen’ kimliğine bürünmesiyle mümkün olabilirdi.
Selçuk - Josico değişikliğinin herhangi bir mantığı yok. Veli - Ali değil de, Ali - Veli oldu. Esasında bu maçı dikkatli izlediğiniz zaman iki konu dikkati çekiyor. Bu Porto geçmişteki Porto değil. Karşısındaki Fenerbahçe de geçen yıl izlediğimiz Fenerbahçe değil.
Bir de böyle giden bir oyunda taraftarınca ıslıklanan bir Porto var sahada. Porto 15 dakikada 2 farkı buluyor, ama bu iki fark Porto’nun çok iyi oyunundan değil, Fenerbahçe’nin hatalarından kaynaklanıyor. Ardından bu hatalar devam ediyor. Bu hatalar sürerken yine Hacettepe maçındaki çağrışım akla geliyor. Edu’nun yokluğunda Önder nerede? Niçin yok? Fenerbahçe’de uzun süre stoper oynamış ve başarıyla görev yapmış, ama yok.
Orta sahaya bakıyorsunuz Maldonado, Selçuk, Alex ve Emre sadece 20 metrekarelik alanda oynuyorlar ve etkinliklerini birbirleriyle öldürüyorlar.

Haberin Devamı

Uğur çıkmamalıydı
Kısacası Fenerbahçe’nin, Porto maçındaki oyun felsefesi hiç akılcı değildi. Josico’nun oyuna girişi değil, çıkışı Fenerbahçe’ye hareket getirdi. Josico çıktıktan sonra saha dağılışı düzeldi, daha aktif bir görüntü oluştu ve Fenerbahçe oyunda dengeyi kurdu.
Peki Uğur niye çıktı? Belki dün akşam çok önemli işler yapmadı, ama Porto defansını en fazla yıptaran adamdı. Ve Fenerbahçe riski alması gereken bir bölümde, Uğur’u çıkarıp, Kazım’ı oyuna soktu. Bu değişiklik Fenerbahçe için doğru bir tercih değildi.
Volkan pozisyon hatalarına bireysel hatalarını da ekledi. Volkan gibi bir kalecinin ikinci golü yememesi lazımdı. Böyle topları kurtararak takım arkadaşlarına güven aşılaması gerekirdi, ama Fenerbahçe 15 dakikada oyundan düştü. Porto da 15 dakikada oyunu kazandığını düşündü.
Porto’nun ikinci yarıda bulduğu pozisyonların aşağı yukarı tamamı yine Fenerbahçe hatalarından kaynaklandı.
Özetle Edu ve Deivid bu takıma girmeden geçen yılki Fenerbahçe’yi izlemek zor olacak.

Haberin Devamı