Neler oluyor?

Önce hey gidi hey gençliğimizin Telegol'ü yayından kalktı, reyting diye yansıdı basına... Adnan Aybaba, Serhat Ulueren olmayınca bir şeyler eksildi hayatımızdan... Mı acaba? En büyük malzeme kaynağım olduğu kesindi, ama ben halimden gayet memnunum... Bu arada Adnan Aybaba'yla abisi Samet Aybaba'nın arası açılmış... Bilin bakalım neden?*Sonra bir tesadüf müdür bilinmez, hem Star'daki Futbolig, hem de ATV'deki Santra pazartesinden pazara geçiş yaptı. Hem de reyting sebebiyle kaldırıldığı iddia eden Telegol'ün yayın saatine...Sonra geçtiğimiz hafta Kazım (Kanat) Abi, "Bizim programda insanlar iyi de, reytinglerimiz niye kötü" diye sormuştu program sırasında Kemal Belgin'e... Kemal Belgin yanıt vermemişti bu soruya. Bir de baktık ki geçtiğimiz pazar Kemal Belgin, Tuğrul Yenidoğan, Bülent Tulun ve Faik Çetiner yoktu programda... Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir ya hani... Yaşanacaklar da belliydi aslında..."Bu ülkenin medyası ve bu ülkenin bazı kesimleri, Abdullah Çatlı ve benzeri kişilerin bu devlete verdikleri emekleri inkar ettikleri için, onları karaladıkları için acaba şimdi ıstırap duyuyorlar mı? Çünkü bana göre Türkiye'ye bu mesele için özellikle Abdullah Çatlılar lazım. Bunun da altını çizeyim" diyerek futbol programında suç sayılan fiili övmemiş miydi Kemal Belgin? Ve bu sözlerinden dolayı reklam arasında ak saçlı bilgenin(!) ellerinden öptüğünü itiraf etmemiş miydi Tuğrul Yenidoğan?.. Sonra bizim köşeye de yansıyan tartışma diyalogları hiç eksik olmamıştı programda... Pazar, pazartesi hatta salı akşamlarımıza kadar yayılan futbol programlarında bir süredir bir hareketlilik var... Gidenler, gelenler, gün değiştirenler... Velhasıl sevgili okur, çarşamba geçmiş perşembe gelmiş...Kazım Abi programın yöneticisi, Levent Tüzemen Santra'nın Ve Gool'den transferi, Telegol ekibinin futbolu bilen üyesi Selçuk Yula Santra'nın Fenerbahçe temsilcisi, kısa zaman öncesine kadar hakemlerin başkanı görevindeki Mustafa Çulcu da hakem eleştirmeni olmuş... Yılların yorumcusunu karşımda programın yöneticisi olarak görünce şaşırmadım değil... Kazım Abi de alışkın olmadığı için muhtemeldir ki, bir kere bile seyirciye yani kameraya bakmadan, suç işlemiş çocuklar gibi önüne bakarak sundu programı... Ancak programın diğer yorumcularıyla fikir atıştırdığı zamanlarda yorumcu kimliğiyle her zamanki performansını sergiledi... Yeni kanallar açılıyor, yeni gazeteler çıkıyor. İstifalar, transferler aldı başını gidiyor... Sirkülasyon yoğun...Telegol'ün ya da eski Santra ekibinin nerede karşımıza çıkacağı belli değil... Ancak kin, öfke dolu konuşmalara, toplumu terörize etmeye çalışanlara bir süre rastlamayacağız herhalde ekranlarda...Bu arada unutmadan! Bir kişi daha varmış sezon sonunda sözleşmesi fesh edilecek... Kanalla özdeşleşmiş biri... Samet Aybaba "Kardeşiniz Adnan Aybaba işini iyi yapıyor mu" sorusuna şu yanıtı vermiş: "Adnan'la hiç işim olmaz. Adnan futboldan anlamaz. Bu işe başlarken bana bir şey söylemedi, haberim yoktu. Sonradan defalarca bu konuda bana zarar verdiğini söyledim ama o seviyor bunu. Hatta bir ara, 'Adnan kaç para alıyorsun? Oradan aldığını ben vereyim, hatta daha fazlasını vereyim ama oraya çıkma. Benim nelerime malolduğunu bir bilsen' dedim. Sonuçta 40 yaşında adam, yapabileceğim bir şey yok. Ama bana zarar verdiği kesin. Adnan futbol dışında her şey konuştuğu için insanlar beni de onun gibi değerlendiriyor. 'Kardeşi bu, ağabeyi de budur' diyorlardır. Tabii ki futbolu yorumlama açısından söylüyorum. Yoksa Adnan özünde çok iyi çocuktur. Ona 'Oğlum evde beş yüz tane kitap var, git oku' dedim; ama programın kitapla alakası yok ki..." Perşembe geldi! Biz aptal mıyız? Fox TV'deki Verkaç'ı hazırlayanları anlamak mümkün değil. Bu nasıl habercilik bilmem... Bayat haberleri haber diye veriyorlar. Şok! Bomba! Çok önemli! diye bangır bangır bağırarak duyurdukları haberleri ya onlardan önce öğreniyoruz, ya da "vaktimiz bitti" diyerek vermekten vazgeçiyorlar... Bomba haber de zaten fos çıkıyor...Holosko'nun forma giydiği röportajı Verkaç ekibi yapmış. Ama ben programdan saatler önce, onların "Holosko hangi büyük takımın formasını giydi, az sonra" diye verdikleri haberde adı geçen takımın Beşiktaş olduğunu biliyordum mesela...Akşam da "Koeman hangi FB'li futbolcuyu Valencia'ya istedi. Birazdan!" diye verilen haberin yanıtının Aurelio olduğunu en az 10 gün önce biliyorduk biz... Son bombaları ise muhteşem... Geçen hafta "Hangi Fenerbahçeli futbolcuya Beşiktaş maçı öncesinde şike teklif edildi?" diye program öncesinde ve sırasında anons ettikten sonra "Kusura bakmayın, süremiz doldu" demişlerdi. Bu hafta verdiler kendilerinin bayatlattığı haberi. Şike teklifini alan eski kaleci Yaşar Duran'mış. Bir Beşiktaş maçı öncesi birileri aramış, kim oldukları belli değil... Ama ben bu haberi de biliyordum. Sanmayın işin içinde olduğum için bildiğimi. Ben de sitelerden birinde okumuştum haberi... Beşiktaş, Liverpool'a 8-0 yenildikten sonra çıkmıştı ortaya Yaşar ve o aralar söylemişti bunu... Nerdeyse 1 ay olmuş...Ya Verkaç'taki arkadaşlar dünyadan bir haber, ya da bizi öyle sanıyor... Birileri fena yanılıyor... Ey Selçuk Dereli, önümüzdeki maçları son yıllarda İstanbul'da yönettiğin tuhaf ama çok tuhaf maçlar gibi yönetirsen, ben yine burda kurt adam olurum. Dişlerim uzar. Gürcan Bilgiç pamuk prenses olur, der ki; "Hocam niye dişlerin uzun". "Seni daha iyi öpebilmek için yavrum" derim. Çakar'dan masallar! Çağdaş niye böyle bir şey yapıyor hocam? Tokat atıyor da ne yapmaya çalışıyor? Sevmiş, sevmiş! 10 tane zengin Trabzonlu çıkacak, kulübe sahip çıkacak. 10'u da "ben bir oyuncu hediye edeceğim" desin. 10 futbolcu alsın Trabzon var ya, uçar uçar! Bu iş parayla arkadaş. O kadar. Bitti. Nokta! Hamilenin az hamilesi, çok hamilesi yoktur. Hamile hamiledir. Te o ka! Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak'ı tanır mısınız? Basından tanıyoruz Abi! Teklif ettiğiniz ücret çok komik. David Beckham'a 250 milyon dolar verdiniz. Beckham'ın kariyeri nedir? Ben gol kralıyım ve ben Beckham'dan daha kariyerli bir futbolcuyum. Diyosun! Merak ediyorum Orkun ne zaman yan toplara çıkacak? Elbet bir gün! Balık en sevdiği yemektir. İstanbul'da en iyisini ve tazesini yiyeceğini düşünüyor. Ama İstanbul trafiğinde kaybolma korkusunu da hiç gizlemiyor. Ve diyor ki... Bu mega kente alışana kadar herhalde elimde bir rehber ile dolaşacağım! Hakan Arıkan'ı tanıyalım 4: Roberto Carlos, önümüzdeki maçta kaç tane depar atar? (Bülent Ülgen - Verkaç, 1234! yakantop@gmail.com