Dışarıdan bakmak!
Avrupa Şampiyonası için yaklaşık 1 hafta İsviçre ve Avusturya’daydım. Yarı final maçlarını da, final maçını da canlı izleyen şanslılar arasında olmak gerçekten güzeldi... Avrupa diyarlarında gezerken salı günü Taktik’te çıkması gereken yazımı da yazamadım. Bu sebeple tüm okurlardan özür dilerim...
Sahanın içini herkes yazdı, ben ise sahanın dışında ilgimi çekenleri yazmak istedim öncelikle...
Oralardaki futbola bakış bizim buralardan ne kadar da farklı. Derlerdi de inanmazdım. Almanya’dan bir Türk fotoğrafta da görüldüğü üzere arabasını Alman ve Türk bayrağına boyayıp maça gelmişti mesela...
Sonra diğer fotoğrafta görüldüğü gibi İspanyollar ve Almanlar maç öncesinde birlikte içti, fotoğraflar çektirdi, maç yaptı...
Almanya-Türkiye yarı final maçından sonra 3 boş günümüz oldu, Viyana sokaklarında gezip, değişik insanlarla sohbet etme fırsatı bulduğumuz...
Mesela bir kafede İsviçreli, Polonyalı ve Avusturyalı bir grupla tanıştık. İsviçreli yönetmenle Dünya Kupası elemelerinde yaşananları konuştuk. İstanbul’da olanları... Biz kendi adımıza onlardan özür diledik, kendimizi eleştirdik futbola yakışmayan şeyler yaşandığı için... O ise bu konunun geçmişte kaldığını, futbolda böyle şeyler olabileceğini, olaylardan sonra Türkiye Federasyonu’nun değişmesinin bile büyük bir olay olduğunu anlattı bize...
Başka ülke desteklemek!
Avusturyalı Doris “Oğlum ve eşim Türkiye’yi tutuyordu Almanya maçında. Türkiye elenince oğlum ağladı” dedi. Şaşırdım kaldım, başka bir ülke takımı için ağlamak... Ne kadar uzak bir duygu oysa ki bu bize...
Maçın olduğu gün Almanlar ve İspanyollar şarkılar söyleyip eğlenirken ve biz kafeden onları seyrederken yan masamıza bir Alman kadın belgeselci oturdu. Türk olduğumuzu anlayınca sohbete başladık. “Ben İspanya’yı tutuyorum bugün” dedi. “Çünkü onlar futbolu bir eğlence gibi görüyor ve eğlenmesini çok iyi biliyor” diye ekleyerek...
Türkiye “vurdi, vurdi, vurildi” diye tanımlanabilecek şekilde elenirken şampiyonadan, ben dışarıdan insanların bizim takıma nasıl baktığını merak eder dururdum... Sohbet ettiğim insanların ortak görüşü Türkiye Milli Takımı’nın ne kadar yürekten oynadığı...
İsviçreli yönetmen “Hocanız çok iyi bir hoca” dedi hayranlığını dile getirerek. Ben de ona “İstifa etti, sizinki de gitti. İsterseniz siz bir görüşün” dedim. “Hayır hayır” dedi bana gülerek...
Doris’in babası hakemmiş zamanında. O yüzden futbolla iç içe büyümüş. Hâlâ da yakından takip ediyor. “Hakem kızı olmak nasıl bir şey” diye sordum Doris’e. Şaşkın şaşkın baktı bana. “Türkiye’de maçlarda hakemlere sürekli küfür edilir de” diye ekleyince daha da şaşırdı. Çünkü oralarda öyle şeyler olmazmış, hakemler sadece maçları yönetirmiş, küfür yemezmiş...
Birkaç yıl önce Türkiye’ye gelmiş Doris. Taksiciler dolandırmış onları... Tatil eziyete dönmüş... Otelden dışarı dahi çıkamamışlar ellerinde kalan son parayı kaptırmamak için...
Eğlenmesini bilmek
Maç gününe gelecek olursak...
Yukarıda da dedim, insanlar beraber eğlendi, beraber içti, şarkılar söyledi.
Maçtan sonra şehir merkezine gittik. İspanyollar nasıl eğleniyor, Almanlar ne yapıyor, polisin durumu ne diye görmek için. İspanyollar ve Almanlar birlikte içki içiyor, şarkı söylüyor, İspanyol şarkıları eşliğinde beraber dans ediyordu...
Şimdi... Son bir soru!
Yarı finalde Türkiye Almanya’yı elemiş olsaydı ve finalde İspanya Türkiye’yi yenerek şampiyon olsaydı... İspanyollar ve Türkler beraber eğlenir miydi? Yoksa?
Koyunlar kurtuldu!
NTV’den Ersin Düzen anlattı... Almanya maçından önce Hasan Doğan basın toplantısı yapmış ve “Hırvatistan maçından sonra 111 kurban kestik. Almanya maçını kazanırsak bin 111 kurban keseceğiz” demiş. Bir Türk gazeteci Hasan Doğan’ın sözlerini Almanlara “Hırvatistan maçından sonra 111 koyun öldürdük. Almanya maçını kazanırsak bin 111 koyun daha öldüreceğiz” diye çevirmiş... Bunu duyan Alman gazeteciler korkmuş, şaşırmış... “Niye bizi yenerseniz koyunları öldüreceksiniz” diye sormuşlar...
Ersin bunu anlattığında güldük biz ağlanacak halimize...
Şimdi bana çok kızacakların sayısı çok biliyorum ama... “Her işte bir hayır vardır” denir hani... Türkiye Almanya’ya yenildi, bin 111 koyunun hayatı kurtuldu... Muhtemel bir şampiyonlukta ölecek on bir bin 111 koyunu da hesaba katın lütfen...
Başkaları yenildiği takımla beraber eğlenir, dans eder, şarkı söyler...
Biz yendiğimizde bile kurban keseriz, ateş ederiz... Birbirimizi öldürürüz... Mutluyken, eğlenirken bile illa ki kan akıtırız...