Liverpool, G.Saray’dan korksun

Türkiye şartlarında bir maçta kötü oynayıp yenilirsen yandın. Frankfurt deplasmanında Galatasaray terslikler yaşadı. Nizami golünü hakem vermedi. Barış Alper’in çok müsait pozisyonda önündeki top sekti o da kale yerine meşin yuvarlağı tribünlere gönderdi. İlk 35 dakikada maç 3-0 Galatasaray’ın lehine olabilirdi. O ana kadar, sahada mükemmel oynayan bir Galatasaray vardı. Ama 35-45 arasında takım bir anda düştü, 4 dakikada 3 gol yedi.
Yunus’un, Sanchez’in hataları, Singo’nun topa iyi yükselemeyişi... Bunların hepsi üst üste geldi. Devreyi 3-0 önde bitirmek gerekirken, sarı-kırmızılılar soyunma odasına 3-1 mağlup gitti. O ana kadar Okan hocanın sahaya çıkardığı kadro, futbolcuların performansı... Bunların hepsi iyiydi. Ama 4 dakikada 3 gol yemek, 2. yarıda Sara’nın ve Sanchez’in hatalarıyla skorun 5-1’e gelmesi, Galatasaray’a yakışmayan görüntülerdi. Okan hoca da bu sorunlara 2. devrede bir çare bulamadı.
Esas sorun futbolcuların o maçtaki performansı, bilhassa 2. yarıda oynadığı futbol gerçekten demoralize olmuş bir takımın görüntüleriydi. Ama bunlar olabilir, her takımın başına gelebilir. Fakat şunu unutmamak lazım bir maç kaybetti diye Galatasaray yerle bir olmaz, antrenör değiştirilmez. Icardi, Sane, Uğurcan takımdan gönderilmez. Ama maalesef yaşadığımız şartlarda bu tür eleştiriler gayet normal!
Şimdi salı günü Liverpool, RAMS Park’a gelecek. 50 bin Galatasaray taraftarının önünde oynayacak. Bu kolay bir iş mi? Tabii ki sarı-kırmızılılar için ne kadar zor maçsa, Premier Lig temsilcisi için de bir o kadar zor olacak. Futbol hatalar oyunu.
Galatasaray, orta saha ve defansta çok hatalar yapıyor. Frankfurt maçında yenen 5 gole, Konyaspor maçında yenen tek gole bakın, bu sorunu rahatlıkla görürsünüz. Konyaspor golünü 6 futbolcu arasından attı. Böyle şut attırmamanız gerekiyor. Hele Şampiyonlar Ligi’nde 18’e rakibi yaklaştırmayacaksın. Sen rakibe vurma şansını verirsen maç kazanırken zorlanırsın, taraftarını da çıldırtırsın.
Her şey yaşandı, bitti. Şimdi yeni bir sayfa açılıyor. Bilhassa Liverpool maçı şölen havasında geçecek. Uğurcan, Icardi ve Sane... Bu futbolcular eleştiriliyor. Üçü de kendini ispat etmiş harika oyuncular. Icardi sakatlıktan çıktı, golünü atıyor, rakip defansı dövüyor. Yeter ki top gelsin. Başka takımların golcüleri kaleye şut çekemiyor, Icardi sahada olduğu her an tehlike yaratıyor. Hele Osimhen ile oynamaya başladıkları an Allah rakip defansların yardımcısı olsun!
Uğurcan, Avrupa’nın en iyi kalecilerinden biri. Sane ise şu anda hazır değil, ama her an patlama yapabilir. Bunun için Galatasaray’ı eleştirirken, biraz dikkatli ve vicdanlı olmak lazım. Son olarak şunu söyleyeyim; ilk 24 ya da 16’ya Galatasaray mutlaka girecek, bunu da yazın bir kenara.

Haberin Devamı

Oğuz Dizer’i özleyeceğiz

Çok uzun seneler, en iyi arkadaşlarımdan biriydi Oğuz Dizer. Doğru adamdı, yalan dolan bilmez, dik dururdu. Allah rahmet eylesin. Son vazifemizi yaptık. Beni üzen, eskiden vefa diye bir şey vardı. Ama vefa günümüzde semt adı olarak kaldı. Hamza Hamzaoğlu hariç, Galatasaray ile bütünleşmiş, 50 yıl bu kulübü takip eden birine bir çiçek bile gönderemez miydiniz! Nasıl yöneticilersiniz! Sıkıştığınız zaman yüz kere bizi ararsınız. Ama en kötü gününde ailesine bir başsağlığı dilemeyecek kadar vefasızmışsınız...

Haberin Devamı