"Türkiye'yi takdir ediyoruz"

ÖZEL RÖPORTAJ - TAYFUN BAYINDIR

“Yaklaşık 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyorsunuz. Bu hem cesaret isteyen bir işti, hem de ülke insanının konuya olan insancıl yaklaşımını ortaya koydu. Biz de göçmen kamplarında sportif imkanları ve spor programlarını sağlamak adına yardımcı oluyoruz.”

“TMOK ile yakın işbirliği içindeyiz. Belli programlar dahilinde çalışıyoruz, mülteci çocukları için okullar açmak da bunların içerisinde ve bunun gelecek adına hayati önemde olduğunu düşünüyoruz. Olimpiyatlar tarihinde ilk kez bir mülteci takımı yer alacak.”

IOC Başkanları ile röportaj yapmak her zaman zor olmuştur. IOC medya departmanı yıllardır başkanlardan talep edilen röportajlarla ilgili olarak hep çok hassas davranmıştır. Önceki Başkan Jacques Rogge, Türkiye’ye gelmeden önce bir kaç kez yazılı röportaj talebinde bulunmuş hatta soruları yazılı göndermeyi bile önermiştim. “IOC Başkanı bire bir yazılı medya röportajı yapmaz” deyip talebimi kabul etmemişlerdi.

Daha sonra da Rogge, Mersin’de basın toplantısı yapmıştı. Yeni başkan Thomas Bach’ın Türkiye’ye geleceğini duyunca hâlâ muhabir olduğumu hissettim. Hemen IOC’ye talebimi ilettim.

Ama bu sefer kapıyı direk çaldım, Bach’in bir numaralı sözcüsü Christian Klaue’ye ulaştım, sonrası çorap söküğü gibi geldi. Bach daha FİFA Kongresi’nde konuşurken, bana Ankara’daki Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası’nda röportaj yapabileceğim haberi geldi. Ardından da bu önemli röportaj ortaya çıktı...

Olimpiyatlara ev sahipliği yapacak ülkelerin maliyetlerini kısmak konusundaki girişimleriniz nelerdir?
- “Olimpiyat reform programımız, önemli ölçüde oyunların ev sahibi şehirlerin masraflarını aşağı çekti. Bunu, 2024’e aday olan şehirlerin bütçelerinden rahatlıkla görebilirsiniz. İki olimpiyat senesi arasında karşılaştırma yapıldığında da aradaki farkın boyutları gözler önüne serilmektedir.”

İstanbul aday olmalı

İstanbul’un olimpiyat adaylığında eksik olan şeyler vardı. Bunlar nelerdi?
- “Biraz oy (Gülüyor)... Öncelikle İstanbul’un son adaylık sürecinin müthiş olduğunu söylemem gerekir. Ancak bu bir seçim ve mükemmel olsanız bile seçimleri her zaman kazanamayabilirsiniz. Bana kalırsa İstanbul olimpiyatlar için bir daha aday olmayı kesinlikle düşünmeli. Çünkü böylesi bir adaylık Avrupa ile Asya arasında köprü olma bağlamında önemli bir mesaj veriyor. Türkiye’nin son derece genç bir nüfusa sahip olduğunu ve sporu çok sevdiğini unutmamak gerek. Ayrıca bu işin başında Prof. Uğur Erdener gibi çok önemli bir isim var. Dolayısıyla Türkiye bu iş için lazım olan en iyi malzemelere sahip.”

Son yıllarda mülteci sorunu hızla tırmanmakta, özellikle de bölgemizde. Bu sorundan etkilenen atletleri oyunlara taşımak konusundaki çalışmalarınız nelerdir?
- “Türkiye yaklaşık 3 milyon mülteciye uzun süredir ev sahipliği yaparak, bu küresel krizde önemli bir görev üstlendi. Bu hem cesaret isteyen bir işti hem de ülke insanının konuya olan insancıl yaklaşımını ortaya koydu. Bu yüzden Türkiye’yi ve Türk halkını takdir ediyoruz. Tabii bu gelişmelerden spor dünyasının etkilenmemesi beklenemezdi. Biz de diğer taraftan göçmen kamplarında sportif imkanları ve spor programlarını sağlamak adına yardımcı oluyoruz. Bu hem onlara umut aşılamak hem de oradaki ortamın zorluklarını asgariye indirerek gerginliği azaltmak adına çok önemli. Bu bağlamda Türkiye ve TMOK ile yakın bir işbirliği içerisindeyiz. Belli programlar dahilinde çalışıyoruz, mülteci çocukları için okullar açmak da bunların içerisinde ve bunun gelecek adına hayati önemde olduğunu düşünüyoruz. Olimpiyatlar tarihinde ilk kez bir mülteci takımı olacak. Ancak şu anda halihazırda bir takımları bulunmadığı için biz içlerinden üst seviye olanları seçeceğiz. Aynı zamanda antrenörleri ve diğer yetkililerle komple bir takım olacaklar. Olimpiyat bayrağı ve marşı eşliğinde yürüyecekler.”

IOC iyi yerde

FIFA Kongresi’nde yeni bir sayfa açmaktan, Infantino’nun bu açıdan bir fırsat olduğundan, sadece futbolda değil tüm spor yöneticiliğinde dönüşüme ihtiyaç duyulduğundan söz ettiniz. Bununla ilgili yapılabilecek olan şeyler nelerdir?
- “Sadece sporda değil, iyi bir yönetim anlayışı tüm organizasyonlar için gereklidir. Özelde spora bakacak olursak güvenilirlik öncelikli bir vazifedir. IOC olarak biz reform adımları için gerekli girişimleri uzun yıllardır yürütüyoruz. Bağımsız enstitüler aracılığıyla değerlendirilen bir idaremiz var. Aynı zamanda uluslararası federasyonlardan da, iyi yönetim modellerini talep ediyor ve bunun için destek veriyoruz. İyi yönetmeliklere sahip olabilmek için her şeyi yaptık ve gerekli enstrümanları bir araya getirdik. Kurumları her tür yolsuzluğun dışında tutabilmek için herşeyi yerli yerine koymak ve ivedilikle hareket etmek gerek. IOC’nin bu açıdan çok iyi bir yerde durduğunu düşünüyorum.”

Şeffaflık vurgusu

İyi yönetim anlayışı etimolojik anlamının dışında, beklentileri nasıl karşılayabilir?
- “İyi yönetim günümüzde hükümetler, şirketler ve her tür organizasyonel yapı için büyük bir gereklilik. Çünkü günümüz insanı geçmiş dönemlere nazaran, cevap bekleyen çok daha farklı sorularla karşınıza geliyor. Ve siz de sorumluluk sahibi bir makamdaysanız bu sorulara yanıt vermeniz gerekiyor. Bu sorular ise iyi yönetim ve şeffaflık üzerinde yoğunlaşıyor.”

Olimpiyat halkaları dünyanın en iyi bilinen sembolü ve paha biçilmez bir kıymeti var. Rekabetçi ortam göz önünde bulundurulduğunda bu ürüne yeni yatırımlar yapmak gerekir mi?
- “Olimpiyat oyunları ya da olimpiyat halkalarına bir ürün gözüyle bakmamak gerek. Olimpiyat halkaları, olimpiyatın değerlerini sembolize ediyor. Dünyamızın farklılıklar içindeki birliğini temsil ediyor. Sporun tüm dünyada, farklı kültürlerin birbirlerine saygı duyarak insanları nasıl bir araya getirdiğini gösteriyor. Şüphesiz bu mesaj, içinde bulunduğumuz dönemde dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu mesajların başında geliyor. Bu mesajı çeşitli platfomlarda dillendirerek tüm kuşaklara da ulaştırmak ve bu vesileyle gençlerin olimpik programlara dahilini mümkün kılmak gerekiyor.”

Kanal müjdesi

Olimpik kanal heyecan yarattı. Bu konudaki somut adımları ise henüz duyamadık. Ne zaman hayata geçirilecek?
- “Bu yıl içinde başlatabiliriz. Kanalı piyasaya sürmekle ilgili kesin bir tarih belirlemedik. Çünkü kaliteyi öncelikli olarak görüyoruz. Bu yüzden tam olarak hazır olduğunda bu işe girişeceğiz.”

Dopingle mücadelede ciddi ilerleme var

TMOK, dopingi engelleme ve gerekli tedbirleri alma hususunda bağımsız kurullarla birlikte programlar dahilinde gerekli çalışmaları yürütüyor. Türkiye dopingle mücadele etmesi gerektiğinin farkına varmış.

Son dönemde Türkiye’nin dopingle olan mücadelesini nasıl buluyorsunuz?
- “Gördüğüm kadarıyla Türkiye, dopingle mücadele etmesi gerektiğinin farkına varmış durumda. Uğur Erdener ile yaklaşık üç yıl önce yaptığım bir konuşmayı çok iyi hatırlıyorum. Bana durumu çok iyi bir şekilde açıklamış, geldiği noktayı ve yapılması gerekenleri ortaya koymuştu. Şu anda geriye dönüp baktığımızda bu konuda iyi bir ilerleme kaydedildiğini görüyoruz. TMOK, dopingi engelleme ve gerekli tedbirleri alma hususunda bağımsız kurullarla birlikte programlar dahilinde gerekli çalışmaları yürütüyor.”

Rus atletlere uluslararası müsabakalarda yarışmaktan men cezası geldi. Rio oyunlarının da bunu kapsadığı ancak gerekli reformların gerçekleştirilmesi durumunda bunun kalkabileceği söylendi. Son durum nedir?
- “Bu konuyla ilgili alınan kesin bir karar yok. Rusya Atletizm Federasyonu’na getirilen bir men cezası söz konusu. WADA ve IAAF ile birlikte reformlar konusunda gerekli çalışmalar yürütülüyor. Biz de şu anda bu işbirliğinin sonuçlarını beklemekteyiz. Hem WADA hem de IAAF, Rusya’nın izlemesi gereken net bir yol haritası çizdiler. Önümüzdeki haftalar ya da aylarda bu kurumlar konuyla ilgili bir karar verecekler. Biz de onu bekliyoruz.”

Rio tehlike sahasında değil

Bazı atletler ve ülkeler ZIKA virüsü nedeniyle oyunlara katılmayabileceklerini açıkladılar. Bu gelişmeyle ilgili ne tür önlemler aldınız?
- “Öncelikle şunu söylemeliyim ki bize bu yönde gelmiş resmi bir bildirim yok. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü ile ortak çalışmalar yapıyoruz. Örgütün kendisi de Rio’da son derece başarılı bir organizasyon geçmesini bekliyor. Brezilyalı yerel otoritelerle de önleyici tedbirler alıyoruz. Rio, Zika virüsünün şu an tehlike sahası olarak görünmüyor. Ayrıca Mayıs ayıyla birlikte Rio de Janeiro’da kış mevsimi başlıyor. Bu da başlı başına riski azaltan bir faktör olacak. Su kaynakları ve tüm olimpik tesisler şimdiden kontrol altında. Sporcular olimpik köyde klima ve gerekli havalandırmaya sahip olacaklar. Oyunlar sırasında her sporcunun cep telefonlarındaki bir uygulama sayesinde güncel ve anında konuyla ilgili bilgilendirmeler almaları sağlanacak. Alınan önlemler gerçekten çok üst düzeyde. Bu yüzden hem sporcular hem izleyiciler açısından sorunsuz bir olimpiyat geçeceğine inanıyoruz. Hem Brezilyalı yetkililer hem de Dünya Sağlık Örgütü’ne bu konuda güvenimiz tam.”

En etkili test programı

Dopinge karşı yürütülen mücadele günümüz sporunun öncelikli konuları arasında. Rio’da daha adil bir mücadele sahnesi yaratmak adına yapılan çalışmalar hakkında neler söylemek istersiniz?
- “Doping, şike ya da illegal bahis olmak üzere manipülasyonun her türüne karşı temiz sporu korumak adına, Londra’dan bu yana önemli bir mesafe kat ettik. Oyunlar öncesi kontrollerin, tüm dünyadan toplanan verilerle, hassasiyetle üzerinde durduğumuzu görebilirsiniz. Bu yüzden ilk kez, Sayın Erdener’in başkanlığını yaptığı IOC Sağlık Komisyonu bu programdan sorumlu olarak çalışmalarını yürütüyor. Belki de gelmiş geçmiş en etkili test programı yürürlükte bulunuyor. Yaptırımlarla ilgili olarak ise bu daha çok bağımsız kurulların işi. CAS tarafından düzenlenecek.”

Erdener’e büyük övgü

IOC Yönetimindeki takım arkadaşınız Prof. Uğur Erdener ile ilgili düşünceleriniz nedir?
- “Uğur Erdener benim çok yakın çalışma arkadaşımdır, dostumdur. Yüklendiği görev ve görevlerle dünya sporuna büyük katkılar sağlamaktadır. Kendisiyle birlikte çalışıyor olmaktan son derece mutluyum. Pek çok farklı konuda yürüttüğü üst düzey başarılı çalışmalar ayrıca özel olarak takdir edilmeli. Türkiye böyle bir spor adamına sahip olduğu için çok şanslı. Sadece Türkiye değil elbette Dünya Sporu da...”