Diego, sezonun en iyi maçını oynamışken böyle bir iddiada bulunmanın zamanlama açısından garip olduğunun farkındayım. Ancak en azından şunu iddia edebilirim: Gelecek yıl İsmail Kartal yönetimi sürerse Diego’nun bu takımda düzenli ilk 11 oynama ya da beklentileri karşılama ihtimali çok düşük.

Balıkesir’le oynanan müsabaka, adeta Brezilyalı’nın maçı gibiydi: İlk golde Caner’e muazzam bir asist. İkinciyi kaydettikten sonra, üçte bu kez Sow’a gol pası. Ancak parmağı bulunan bu 3 golün yaşandığı aynı 45 dakika içinde Balıkesir’in attığı iki gole de direkt tesiri var Diego’nun: Birinci golde Kuyt’ın pasında Diego ağır davrandığı için Isaac kapıyor, hızlı hücumu golle sonlandırıyor. İkinci gol öncesi de Diego yine topu beklediği için araya Gomes giriyor, korneri kazandırıyor ve ardından da Kulusiç’in sayısı geliyor. Yani Diego, aynı Diego. Sezonun en iyi maçını oynuyorken bile, kazandırdığı kadar kaybettirme riski olan Diego.

Haberin Devamı

İsmail Kartal da bu handikabı çözmek için devre arasında Selçuk-Topal orta ikilisine dönüyor zaten. Aynen daha önce Diego’nun 11 başladığı Karabük ve Trabzon maçlarındaki gibi. Kartal’a göre Diego, Fenerbahçe oyununda bir defansif zafiyet doğuruyor, İsmail Hoca da bunu Mehmet-Selçuk ön libero kardeşliğini kullanarak çözmeye çalışıyor. Diego’nun takıma katacağı ofansif artıları, Selçuk’un defansif tamponuyla dengelemek zorunda kalacaksanız, bu kalıcı bir plan olabilir mi? Pek sanmıyorum. Daha açık bir ifadeyle, Diego oynasın diye Selçuk’u da 11’de kullanmak zorunda kalmak, sezona yayılabilecek bir çözüm değil.

Ayrıca bu Balıkesir takımının son haftalardaki çok atan-çok açık veren performansını ben Bucaspor’2011’e benzetiyorum. Onların da küme düşmeyi hemen hemen garantiledikleri son 6 haftada tam 37 gol yaşanmış, iki maçları 5-3, iki maçları da 3-3 bitmişti. Yani o Buca’ya karşı gösterilen performans nasıl aldatıcıysa, bu Balıkesir’e gösterilen form da biraz aldatıcı bana göre. Fenerbahçe’nin sıkı takipçileri iyi hatırlarlar: Fenerbahçe’nin Buca’yı 5-3 yendiği benzer maçta da övgüleri Güiza toplamıştı! O sezonun genelini eleştiriler altında geçiren Güiza...

Haberin Devamı

Gelecek yıl Diego’nun Fenerbahçe’ye faydalı olması için bence şu iki detayın anlaşılması gerek: Bu lig, temas ligi. Bu lig, kemik kemiğe oynanan, ayakta kalmanın zor olduğu bir kuvvet ligi. Bu ligde bu haftaki Balıkesir maçı gibi maçlar çok fazla değil. Diego gibi fizik/teknik paritesi düşük oyuncuların bu ligde işi gerçekten zor. Dolayısıyla gelecek sezon Diego, yine kulübede oturmayı, yine ihtiyaç olduğunda 15-20 dakika tesir etmeyi kabul ederek devam etmek zorunda. Aynen Atletico Madrid’de yaptığı gibi. İkinci önemli detaysa, Kartal’ın Diego’yu on numarada oynatma zorunluluğu varmış gibi davranmaması gerekliliği. Diego, pekala sağ açık/sol açığın da alternatifi olabilir. Son yarım saatlerde Sow’un-Alper’in yerine girebilir. Aynen Atletico’da girdiği gibi.

Gelecek yıl Kartal, Diego’yu kenar oyuncularının alternatifi olarak da düşünürse... Diego da 15-20 dakika sahada kalmayı sorun etmezse, Brezilyalı’nın Fenerbahçe’de fena olmayan bir geleceği olabilir. Ama eğer Diego bir takımın 11’inde, sürekli on numara pozisyonunda oynamayı arzuluyorsa, bence rotasını daha doğuya çevirmeli. Bu seviyede artık bu rolü alması bence çok zor.

Haberin Devamı

Fatih Tekke oynayamaz mı?

Fatih Tekke’nin Erciyesspor’un teknik direktörlük görevini üstlendiğini duyduğumda ilk düşündüğüm şey bu oldu doğrusu: Edinho’nun, Vleminckx’in, Zoua’nın bekleneni veremediği şu sezonun son bölümünde Tekke hiç olmazsa bazı maçların son yarım saatinde oynayamaz mıydı? Yıllar önce Aykut Kocaman’ın futbolu bırakacağı sezonda İstanbulspor’a oyuncu-menajer olarak verdiği katkıyı veremez miydi?

Bu sorunun cevabı, Türkiye’deki transfer yönetmeliğine göre hayır gibi gözüküyor. Bir oyuncu, bir takıma ancak belirlenen transfer dönemlerinde tescil edilebiliyor çünkü... Oysa birçok ligde, İngiltere’de, Almanya’da eğer bir oyuncu boşta ise, sözleşmesizse, her zaman kendisini isteyen bir takıma tescil edilme şansı var.

Geçtiğimiz sezon Borussia Dortmund’un savunması neredeyse tamamen sakatlanınca, daha önce futbolu bırakma kararı alan Manuel Friedrich’i Kasım’ın ortasında transfer etmişlerdi mesela. Amerika’da ligler tatilde iken Henry ile Arsenal’in de benzer bir transfer hikayesi oldu 2012’de. Wenger, geçtiğimiz Ekim’de de savunmada yaşadığı krizi 38 yaşında boşta olan Mario Yepes’le çözmek istemişti hatta.

Keşke Tekke de son birkaç maç da olsa Erciyes forması giyebilseydi. Keşke yönetmelikler buna izin verseydi...