İlk turu beklentilerin çok üzerinde bir performansla bitiren Siena, kağıt üzerinde çok zor bir rakip gibi gözükse de, bugüne kadarki başarılarında en büyük pay sahibi olan isim McCalebb’in sakatlanması, Efes için büyük bir avantaj yaratmıştı. Dolayısıyla karşılaşma öncesindeki hedef sadece kazanmak değil, bu grubun çoklu averajlara da kalacağını düşünerek farklı bir galibiyet olmalıydı.
Maça da akıllı başladı temsilcimiz, McCalebb’in yokluğunda rakibinin top getirirken yapacağı hataların farkındaydı ve yaptığı baskı ile rakibi top kayıplarına zorladı. İtalyanlar daha nasıl hücum edeceklerinin kararını vermeden Rakocevic’in sayılarıyla fark 7 sayıya çıkmıştı. Böyle durumlarda üst düzey Avrupa takımlarının bir hamle daha yapıp, maçı bitirmesi gerekir ama Efes, art arda verdiği hücum ribauntlarıyla rakibi uyandırdı.
Neyse ki, Siena dün gerçekten çok kötü bir yüzdeyle şut attı da korkulan olmadı. Efes’in hücumdaki en büyük silahı Rakocevic, savunma yapmadığı için onun bulunduğu anlarda çok sayı atıp yiyen Efes, onu oturttuğunda rakibi durdurdu ancak bu kez de hücumda tıkandı. Neyse ki, Thornton iyi bir günündeydi ve eski takımına karşı ortaya koyduğu mücadele ile galibiyetin mimarı olmayı bildi. Ancak oyun içinde gerekli farkları yakalayan temsilcimizin sadece 2 sayıyla kazanması, beni çok da mutlu etmedi.