Süleyman Çakır neden bu kadar sevildi?
Türk televizyon tarihinin en unutulmaz karakterlerinden Süleyman Çakır’dı. Sözleri, mimikleri, hareketleri, öldükten sonra bile adından söz ettirmeye devam etmişti. Peki, neydi Süleyman Çakır’ı unutulmaz yapan?
Süleyman Çakır kimdir?
Öncelikle Süleyman Çakır’ın kim olduğunu anlatalım. Kurtlar Vadisi’nin karanlık dünyasının bir elemanıydı aslında. Suçla içli dışlı, silahların gölgesinde geçen bir yaşam ancak ailesi de olan normal bir aile babasıydı. Tıpkı Baba serisinde Don Corleone gibi. Bir yanda düğünde eğlenen, konuklarla konuşan Don Corleone, diğer taraftan karanlık bir odada sorun çözen bir karakter. 44 bölüm boyunca dizide yer almış ve Cerrahpaşalı Halit tarafından öldürülmüştü.
Anti-kahramandı
Süleyman Çakır’ın sahneye çıkışı meşhur 3 cinayet sahnesiyle olmuştu. Şahsen diziyi ilk kez seyreden biri olsam ve Çakır’a dair hiçbir fikrim olmasa ilk andan kendisinden nefret edebilirdim.
Suçtan vazgeçmiyor
Dizide kaldığı sürece Süleyman Çakır asla mafya dünyasından çıkmayı düşünmüyor. İllegal işlerde kendi kariyerini inşa ediyor. Tıpkı Tony Montana ve Don Corleone gibi.
Sıra kahraman olmakta
Senaryoda Süleyman Çakır karakteri o kadar iyi işlenmişti ki anti-kahraman olarak bizlerle buluşmuş, devam eden bölümlerde tam bir aile babasıydı. Silah, barut, cinayet dünyasında boğulurken bazen de ailesine zaman ayıran, abilik yapan bir karakterdi. Etik sınırı vardı, belli işlere bulaşmıyordu ve bunlar onun etik sınırıydı.
Davasına saygı duyuldu
Hataları, yanlışları olan bir karakter olan Süleyman Çakır’ın bunları neden yaptığı da anlatılıyordu, belirli “işkencelerden” geçiyordu. Bu yüzden de bize “bunu bunu yaptı ama sebebi de vardı” dedirtiyor.
Arkadaşlarıyla arası iyi
Bahsedilen roller ve Süleyman Çakır’ın en önemli özelliklerinden birisi de arkadaşlarıyla arasının iyi olmasıydı. Burada örneklerimiz Çakır-Polat-Memati-Seyfo Dayı ilişkisidir.
Tabii ki Oktay Kaynarca
Senaryonun yanı sıra oyunculuk da çok iyiydi. Süleyman Çakır karakterini canlandıran Oktay Kaynarca ustalığını dizi boyunca sergilemişti. Aniden parlamaları, gülmesi, burnunu çekmesi…
Ölmesi gerekiyordu
Bu kadar iyi bir yazılan bir karakterin ölmesi gerekiyordu çünkü dizinin asıl yıldızı Süleyman Çakır değil Polat Alemdar’dı ve bir süre sonra Polat’ın önüne geçmeye başlamıştı. Polat’ın ilerlemesi için Çakır’ın ölmesi gerekiyordu. Dizinin severlerini üzmüştü ama yapacak bir şey yoktu.
Bonus: Helva dağıttılar
O kadar sevilmişti ki gıyabında cenaze namazı kılıp, helva dağıtmışlardı…
selcuk.bulut@milliyet.com.tr