Teknoloji Haberleri Yarına yakın, bize uzak

Yarına yakın, bize uzak

16.03.2006 - 08:27 | Son Güncellenme:

Teknoloji fuarı CeBIT, Almanya'nın Hannover şehrinde yenilikleri sunmaya devam ediyor. Her geçen sene daha az bir bölümünün Türkiye'yi ilgilendiriyor olmasıysa düşündürücü bir ayrıntı

Yarına yakın, bize uzak
Radikal

HANNOVER - Avrupa'nın en büyük etkinliklerinden CeBIT, 1986'dan bu yana her sene bilgi teknolojileri alanındaki yeniliklerin sergilendiği bir buluşma noktası. 90'lı yılların başından itibaren uluslararası niteliği güçlenen fuarın Almanya ayağının yanı sıra Türkiye, Çin ve Avustralya'da da bölgesel olarak düzenleniyor.

Bu seneki Hannover CeBIT, 308 bin metrekareyi geçen 30'a yakın salon içinde 71 ülkeden 6 bin 262 firma bilgisayardan belleğe, faks makinesinden taşınabilir sayısal müzikçalarlara kadar on binlerce farklı ürün ve hizmeti ziyaretçilere sundu. En yoğun katılım 2 bin 372 firmayla iş süreçleri çözümleri alanında gerçekleşti. Ancak çoğunluğun ilgisi Sanal Âlem sayfalarında da sıkça yer verdiğimiz medyanın yeni çağının teknolojilerine yönelikti. İnce ekranlı LCD ve plazma televizyonlar, yüksek tanımlı (HD) çalışan oynatıcılar, salonda televizyonlara bağlanmak için geliştirilmiş bilgisayarlar, oyun konsolları, taşınabilir medyaçalar cihazlar ve elbette cep telefonları ziyaretçilerin en yoğun ilgiyi gösterdiği konuların başında geliyordu.

Avrupa Birliği çerçevesinde gerçekleştirilen bir araştırmaya göre 2006 yılında bilgi teknolojileri ve iletişim pazarı (BTİ) 2006 yılında yüzde 3.2 büyüyecek. Bu da toplam cironun 643 milyar avro (yaklaşık 1 trilyon YTL) olacağı anlamına geliyor. Doğacak bu dev pazarda farkı yaratacak olansa küçük detaylar. Artan üretici ve marka sayısı, teknolojinin üretim safhasının ucuzlaması ve ortak standartların mecburiyeti, piyasadaki ürünlerin aşağı yukarı aynı özelliklere sahip olmasına yol açıyor.

Yüzde 33.6'lık payla dünya BTİ pazarının en büyük dilimi Avrupa'ya ait. Büyüme oranlarındaysa Avrupa alarm veriyor. Asya bölgesindeki hareketlenme bölgeyi yüzde 6.8'lik payla büyümede liderliğe, ABD'yi de 3.9'luk payla ikinciliğe oturttu. Avrupa'nın bu tablodaki yeriyse yüzde 3.2'lik büyüme sonucu üçüncülük koltuğu oldu. Bölgenin bu seneki yüzde 4.4'lük büyüme hedefi gerçekleşirse cirosu 306 milyar avroya çıkacak.

HD'nin ayak sesleri
Çarşamba gününe kadar açık kalacak Hannover CeBIT fuarının her tarafında göze çarpan 'HD' etiketli ince ekranlar aslında yakın tarihteki bir miladın da ön hazırlığını işaret ediyor. Yüksek tanım anlamına gelen HD (High Definition) kabaca DVD'lerin sunduğu görüntü kalitesinden beş kat daha keskin görüntüye karşılık geliyor. Bu kalite dev ekranlarla birleşince de ortaya gerçeğe yakın bir görüntü ve ses kalitesi çıkıyor. Ayrıca yayın SECAM, NTSC ya da Türkiye'de kullanılan PAL gibi analog değil sayısal (dijital) yapılıyor.

Dünyanın gündemini bir süredir meşgul eden bu yeni akım yayıncıların da izleyicilerin de yeni nesil cihazlara geçmesini şart koşuyor. Bu süreci hızlandıracak olay CeBIT ile aynı topraklarda gerçekleştirilecek: FIFA Dünya Kupası. Ev sahipliği yaptığı 1936 Olimpiyatları'nda ilk uluslararası canlı TV yayınına imza atan Almanya şimdi de 2006 Dünya Kupası'nda ilk uluslararası HDTV yayınını yapacak. Milyonlarca kişinin HDTV teknolojisiyle tanışmasını sağlayacak bu olayın satışları da patlatması bekleniyor.

Aynı standartları sunan yeni nesil DVD'ler de önümüzdeki dönemde evin içini biraz daha cazip kılacak gibi görünüyor. Bu alanda Sony ve Toshiba'nın çabaları boşuna değil. Diğer yandan Viiv (vaayv okunur) adını verdiği yapıyla eğlence bilgisayarı kavramını pazarlayan Intel de televizyon ekranlarını daha işlevsel hale getirmek için uğraşan firmaların başında geliyor.

İnternetten iletişim yarışı
Dünyanın en genel teknolojik aracı haline gelen cep telefonu alanındaki yarış ise telefonun ana işlevi olan konuşmanın dışındaki her alana yayılmış durumda. GPS desteği, daha geniş kapasiteli bellekler, video ve ses dosyalarıyla uyum, daha ince ve hafif tasarımlar, farklı alaşımlar, daha yüksek çözünürlüklü video ve fotoğraf sunan lensler gibi geniş bir rekabet alanı cep telefonu üreticilerini kanlı bir cephenin içine sürüyor.

En yeni rekabet alanıysa internet telefonu. Skype, Google Talk, MSN Messenger ve benzeri yazılımlar sayesinde internet üstünden ücretsiz telefon görüşmesi yapabilme özelliği cep telefonlarına da geliyor. Parklar, kafeler ya da şirketler içindeki mevcut kablosuz internet erişim noktalarını (hot spot) sezecek cep telefonları GSM şebekesini kullanmadan sesimizi internet hattı üstünden taşıyacak.

Eğer kullandığınız erişim noktası ücret istemiyorsa bunun anlamı şu: cep telefonunuzla ücretsiz olarak konuşabileceksiniz. Ücretli seçeneklerde bile en az yüzde 80 tasarruf söz konusu. Araştırmalar cep telefonu abonelerinin en az yarısının bu tip hizmetleri kullanacağını gösteriyor. Telco Trend 2005 araştırmasına göre internet erişiminin ucuzladığı ve yaygınlaştığı Avrupa, Güney Kore ve ABD'de 45 milyondan fazla abone daha ucuz olduğu için şimdiden ev hattını iptal edip cep telefonuna geçiş yapmış. İnternet telefonlarının daha dramatik etkiler yapması bekleniyor.

Taşınabilir cihazlara sayısal TV yayını ulaştıran DVB -H teknolojisi cep telefonlarının yeni ilgi alanlarından bir diğeri. FIFA Dünya Kupası bu teknolojiyle cep telefonlarından izlenebilecek. 2010 yılında mobil TV'nin 450 milyon avroluk bir pazar yaratması bekleniyor. Kullanıcılar arasında yapılan araştırmalar cep telefonundan TV izlemek için aylık ortalama 12 avroluk (yaklaşık 19 YTL) bedelin kabul göreceğini ortaya koyuyor.

Türkiye dışarda kalıyor

Bütün bu gelişmelerin Türkiye'ye yansımasına baktığımızda ortaya düşündürücü bir tablo çıkıyor. Dünya HDTV'ye yönelirken Türkiye'de bir tane yayın bile bu standardı desteklemiyor. 3. nesil (3G) cep telefonu hizmetleri artık ortak standart haline geldi ancak Türkiye'de bırakın kullanımı, firmaların bu yapıda hizmet vermesini sağlayacak ihale bile yapılmış değil. Bilişim alanında her şey yüksek hızlı geniş bantlı erişim üstüne oturuyor. Ne var ki Türkiye'de ADSL fiyatlandırması ve genel abone sayısı yeni nesil hizmetlerin önünü kapatıyor. Özetle CeBIT her geçen sene bize daha da yabancı gelen bir şarkıyı andırıyor.