The Others 17 bin kişi ısırıldı

17 bin kişi ısırıldı

31.12.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

17 bin kişi ısırıldı

17 bin kişi ısırıldı


İstanbul Milliyet


       İstanbul Valisi Erol Çakır, kentte potansiyel bir kuduz tehdidi bulunduğunu, bu yıl İstanbul'da 17 bin ısırık vakası görüldüğünü söyledi. Sahipsiz köpeklerin toplama görevini belediyelere verildiğini kaydeden Çakır, İstanbul'da kuduz yüzünden can kaybı olursa belediye başkanlarını sorumlu tutacağını belirtti.
       Feshane Festival Sarayı'nda Başkan Ali Müfit Gürtuna'nın düzenlediği iftara katılan Çakır, 21. Yüzyıl'a girilirken İstanbul'da insanların kuduzdan ölmesinin "utanılacak bir olay" olduğunu belirtti. Sokaklarda başıboş dolaşan köpeklerin büyük bir tehdit oluşturduğunu, bu konuda yasal sorumluluğun ise belediyelerde bulunduğunu kaydeden Çakır, uzun süredir tehlikenin farkında olduklarını belirterek şöyle dedi:
       "Potansiyel büyük bir tehdit var. Bu tehdidin önlemini alıyoruz, ama önlemler daha meyvesini vermeden birkaç ölüm oldu. Bu sene ısırık vakalarında artış var. 17 bin civarında ısırık vakası oldu ve ısırıktan sonra havyanlara yönelik karantinada da artış var. Zaman zaman 100 civarında karantina noktası oldu. Hayvanların kısırlaştırma ve aşılama faliyetleri hızla devam ediyor. Bütün belediyelere hayvan toplama merkezi mükellefiyeti getirildi. Biz de belediyelerimizin bu tür faliyetlerini ekonomik olarak destekliyoruz. Amacımız hayvanların öldürülmesine meydan vermeden, mutlaka kontrol altında tutulması."

Başkanlara uyarı

       Çakır, belediyelerin bugüne kadar hayvanseverlerin baskısı ve ekonomik sorunlar yüzünden önlem almakta yetersiz kaldığını, ancak Valiliğin son dönemde belediyeleri yazılı olarak uyardığını da belirtti. Çakır "Bütün belediye başkanlarımız şunu bilmeli ki bölgelerinde kuduz yüzünden herhangi bir can kaybı olursa, sorumlu tutulacaklar. Yıllarca süren bir aldırmazlığın bugün sonuçlarının ortaya çıkması hiçbir şeyi mazur göstermez" dedi.

Kuduzdan mahalli idareler sorumlu

       Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, sahipsiz köpek ve kedilerle mücadelenin Tarım Bakanlığı'nın görevleri arasında bulunmadığını, bu uygulamadan mahalli idarelerin sorumlu olduğunu açıkladı.
       Bakanlık'tan yapılan açıklamada, "İstanbul'da kuduz hastalığının artışında en büyük etken, başıboş köpek ve kedilerdir. Bu ilimizde 1999'da hastalık mihraklarında büyük bir artış gözlenmiştir. Şu ana kadar 127 mihrakta hastalık tespit edilmiş, alınan idari ve fenni tedbirlerle, bu mihraklardan 40'ı söndürülmüş, 87'sinde ise kuduz hastalığı nedeniyle alınan karantina tedbirleri devam etmektedir" denildi.
       Bakanlığa bağlı İstanbul İl Müdürlüğü'nün, kanunların verdiği görevler çerçevesinde yapılması gerekenleri azami itinayla yerine getirdiğinin de vurgulandığı açıklamada, son derece tehlikeli olan, insanlara bulaşan ve ölümle son bulan bu hastalıkla mücadelenin ilk aşamasının, sahipsiz hayvanların sahiplendirilmesi ve bu sahipli hayvanların aşı ve diğer tedavilerinin düzenli olarak yapılması olduğu belirtildi.
       Açıklamada, sahipsiz köpek ve kedilerle ilgili mücadelenin Tarım Bakanlığı'nın görevleri arasında bulunmadığına da dikkat çekilerek şu görüşlere yer verildi:
       "Bu uygulamadan, kanunlar çerçevesinde mahalli idareler sorumludur. Özellikle 3285 sayılı Hayvan Sağlık Zabıtası Kanunu ve buna bağlı yönetmeliğin, kuduz hastalığıyla ilgili 119. maddesinin (c) fıkrası, 'kuduz hastalığı çıkan yerdeki sahipsiz başıboş köpek ve kediler için, köylerde muhtar ve ihtiyar heyetince, kasaba ve şehirlerde belediye zabıtasınca gerekli tedbirler alınır' hükmü yer almaktadır. Yine aynı maddenin (g) fıkrası da sahipli kedi ve köpeklerin kuduz hastalığına karşı aşılanmalarının zorunlu olduğu ve bunların aşılanmalarıyla kayıtlarının tutulmasından mahalli idarelerin sorumlu olduğu belirtmektedir.
       Mahalli idarelerimiz, uygulamada toplamış olduğu sahipsiz köpek ve kedileri, gerekli aşılama ve tedavi uygulamalarından sonra tekrar sokağa bırakmakta ve hayvanlar, aşının muafiyetinin bir müddet sonra ortadan kalkması nedeniyle tekrar hastalık bulaştırma riskini taşıyan sahipsiz hayvan grubuna dahil olmaktadır."
       21. Yüzyıl'ın eşiğinde kuduz hastalığından ölümlerin görülmesinin, Türkiye için bir ayıp olduğu belirtilen açıklamada, bu hastalığın ortadan kaldırılmasının, özel, resmi ve gönüllü tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla mümkün olabileceği belirtildi.