The Others 20 yıl sonra yeni sanıklar!

20 yıl sonra yeni sanıklar!

08.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

20 yıl sonra yeni sanıklar!

20 yıl sonra yeni sanıklar

       ANKARA'nın Bahçelivler semtinde yedi TİP'linin öldürülmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine karşın olaydan sonra açılan davanın sanıkları halen yakalanamadı.
       Davanın ilk gününden bu yana her duruşmaya katılan avukat Erşen Sansal bu olayda iki grup sanık bulunduğuna belirterek "Bunlardan birinci grubu iddianamede isimleri geçenler oluşturuyor. İkinci grupta ise bu isimlere sahip çıkan DYP Lideri Tansu Çiller, İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar, Sedat Bucak yer alıyor. Susurluk raporunu bir türlü mahkemeye göndermeyen Başbakan Mesut Yılmaz da yavaş yavaş bu kategorinin içine giriyor" dedi. Sansal Milliyet'e şöyle konuştu:
       Soru: 20 yıldır devam eden yargılama sürecinde hatırınızdan çıkmayan gelişmeler neler?
       Sansal: Bir davanın 20 yıldan beri devam etmesi başlı başına bir ilginçlik. Ancak davada ölüm cezasına mahkum edilen ve haklarındaki bu ceza kesinleşen iki kişi Terörle Mücadele Kanunu çıkarılırken meşruten tahliye indirimleri yapıldığı için 10 yıl hapis yatmakla ölüm cezasını ödemiş oldu. Oysa Haluk Kırcı, yedi kişinin öldürülmesinden ayrı ayrı sorumlu olduğu için yedi kez idama mahkum olmuştu. Buna göre Kırcı'nın 60 yıl daha hapis yatması gerekir. Zaten o da bunun için kaçıyor.
       Soru: Sanıklar hakkında kırmızı bülten çıkarılması için neden 19 yıl beklendi?
       Sansal: Bu davanın sanıklarının yakalanması meselesi bir süre bir zabıta olayı olarak düşünüldü. Haklarında gıyabi tutuklama kararı vardı. Ancak işin vahameti Susurluk'la ortaya çıktı. O zamana kadar anlatamamıştık."

       Soru: Susurluk raporunun mahkemeye getirtilmesini istediniz. Bundan ne bekliyorsunuz?
       Sansal: Devlet sanıkları yargının elinden kaçırıyor. Bu suçun failleri devlet tarafından yargının önünden kaçırılmasın istiyoruz, ama tam tersi oluyor. Başbakan `Biz getirip yargının önüne çıkarıyoruz bunları' diyor, ama olmuyor."
       Soru: Bu davada sanıklar sizce kimdir? Abdulah Çatlı ve arkadaşlarıyla sınırlı mıdır?
       Sansal: 20 yıllık süreçte kendisini birilerinin yanına koyarak sahip çıkanlar hele hele bu suçun devlet içerisine nüfuz eden yanı ortaya çıktıktan sonra onun uzantıları içerisinde yer alacağını gösteren bir tutum gösterirlerse bu tabii ki çok ilginç olay olur. Bunu yaşıyoruz biz bugün.
       Bir Başbakan kalkıp da Çatlı için `Devlet için kurşunu yiyen de kurşun atan da şereflidir' diyorsa bunun yanında yer aldığı bellidir. Halen parlamentoda görev yapan bir kişinin (Sedat Bucak'ı kastediyor) `O benim ağabeyimdir. Keşke benim bin tane canım olsa da onun yerine can versem' sözleri de onun yanında yer aldığını göstermektedir.