8 yılda nereden nereye

EĞİTİM, siyasi boyut kazanınca birden bire ülke gündemine oturuverdi. Hatta bir hükümet ortaklığının bozulmasına, başka bir ortaklığın temelini oluşturmasına da neden oldu.
Eğitimi bu kadar önemli kılan "8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim tartışması", aslında eğitim değil, siyasi boyutuyla gündemi etkiledi. 8 yılın pek çok alanda getirisi olmasına rağmen yalnızca dini boyutu, Kur'an kursları ve imam hatipler tartışma konusu oldular. Neredeyse; "8 yıl = din eğitimi tartışması" görüntüsü yaratıldı.

Türkiye'de zorunlu öğretim süresinin arttırılması çalışmaları yeni değil. 1946 yılında toplanan Üçüncü Milli Eğitim Şurası'nda 8 yıllık okullar üzerinde durulmuş, şehir okullarının 8 yıla çıkarılması teklif edilmişti.
1971 1. Nihat Erim Hükümeti programında "zorunlu eğitim süresinin bütün yurtta yayılmasına hazırlık olarak, çok yönlü öğretim yapan ve öğrenciyi hem üst okullara hem de çalışma hayatına hazırlayacak 8 yıllık okulların deneme olarak kurulması için gerekli hazırlıklara hemen başlanacaktır" deniliyordu.
2 Nihat Erim Hükümeti programında ise 8 yıllık okullardan hiç söz edilmedi. Ferit Melen Hükümeti Programında "ilkokulların 8 yıla çıkarılması çalışmalarına devam edilecek ve bu okulların yurt ölçüsünde yayılmasına çalışılacaktır" denildi. 8 yıllık eğitim çalışmaları 1971'de MEB'de 8 kişilik bir çalışma grubu, 6 kişilik sekreterya, 5 kişilik deneme programı hazırlama komitesi kurulmasıyla başlatıldı. Hazırlanan programlar yatılı bölge okullarında denemeye konulurken, deneme 1975 Martında durdurulup 1978 ocak ayında yeniden başlatıldı.
8 yıllık okul konusunda bir diğer çalışma 1981'de 10'uncu Milli Eğitim Şurası'nda yer aldı. Şurada 8 yıllık zorunlu eğitim kabul edilirken, Bakanlar Kurulu'nda da uygulama kararı alındı. Ancak alt yapının yeterli olmadığı tespit edildiği için uygun bölgelerde örnekleme amacıyla 158 okulda uygulamaya geçildi.
Hasan Celal Güzel'in bakanlık yaptığı Haziran 1988'deki 12. Milli Eğitim Şurası'nda 8 yıllık zorunlu öğretimin uygulanması, 6. plan dönemi sonuna kadar terdicen yaygınlaştırılması kararı alındı.
Mayıs 1996'da yapılan 15. Milli Eğitim Şurası'nda da ilköğretimin kesintisiz 8 yıl olarak uygulanması ve 8 yılın sonunda tek tip diploma verilmesi kabul edildi.
8 yıl şimdi yeni hükümetin gündem konuları arasında ilk sırada yer alıyor. "Evet 8 yıl" deniliyor ancak; bu kez de siyasilerin 8 yılı eğitim konusu olarak mı görecekleri yoksa yine siyasete mi alet edileceği merakla bekleniyor.

ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği tüm şubeleri adına yapılan açıklamada, 8 yıllık ilköğretim olayının yine saptırıldığı belirtilerek, eğitimden Milli Eğitim Bakanlığı'nın sorumlu olduğu ve din eğitiminin de Din Eğitimi Genel Müdürlüğü kontrolünde yapılması gerektiği belirtildi.
Açıklamada şunlara yer verildi: "55. Hükümetin teklifinde, din eğitiminin diyanete bırakılması yanlıştır. Camilerini bile kontrol altında tutamayan diyanet milli eğitime girmemelidir.
Ancak okul dışı ve tatil zamanı, dileyen aileler, İmam Hatip Meslek Liseleri'nde uzman öğretmenlerce açılacak kurslara 14 yaşını bulmuş çocuklarını gönderebilirler. Yeni kadrolaşmalara yol açacak hiçbir girişimi onaylamıyor, okul dışı din eğitimi kurslarının yalnızca imam hatip meslek liselerinde olması gerektiğini vurguluyoruz. Bunun takipçisi olacağımızı belirtiliyor."