The Others Ağca şov sürüyor

Ağca şov sürüyor

11.07.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Ağca şov sürüyor

Ağca şov sürüyor


Ağca, geçen duruşmada olduğu gibi gazetecileri görünce yine şova başladı. Bu kez “Sevgili kardeşim" dediği Papa’yı istifaya çağırdı


       Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi’nin katili Mehmet Ali Ağca, daha önce elini öpüp af dilediği Papa 2. Jean Paul’ü bu kez istifaya çağırdı.
       Fruko gazoz fabrikası soygunu, taksi gaspı ve kuyumcu soygunu suçlarından dün Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıç karşısına çıkan Ağca, duruşma öncesi el yazısıyla kaleme aldığı bir mektubu basın mensuplarına vermek istedi, ancak mahkeme başkanı Nusret İnce’den, “Burası basın toplantısı yeri değil" diyerek azar işitti.
       Hakkındaki suçlamaların tümünü “hikaye" olarak nitelendiren Ağca, her suçun kendisine yüklenmeye çalışıldığını iddia etti. Ağca, suçlamalarla ilgili olarak avukatıyla görüşemediği için ifade vermeyi reddederken, mahkeme, davaların birleştirilerek 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesine karar verdi. Ağca, diğer duruşmaya gitmek üzere salonundan ayrılırken, “İnsanlığın en büyük düşmanı Vatikan İmparatorluğu’nu pişman edeceğim, kimse merak etmesin" diye bağırdı.

       Sayın Ağca soydu
       Daha sonra 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren duruşmaya katılan kuyumcu Hamza Fikri Yıldırım da, soygun sırasında dışarıda olduğunu belirterek, “Yanımda çalışanların ifadesine göre soygunu Sayın Ağca yaptı" dedi.
       Ağca da, İtalya’da yazdığı kitabından elde ettiği 300 bin doların 50 binini avukatına verdiğini, geri kalan parayı da fakirlere dağıttığını iddia ederek, “Hırsız değil meteliksizim. Benimki, ülküye ve ülkeye adanmış bir hayattır" diye konuştu.
       Mahkeme heyetinin, Roma’daki ifadelerine ilişkin sorusu üzerine Ağca, “Orada cevap verme hakkım da yoktu. İtalyan savcısı ve İtalyan adaleti, Vatikan’ın maşalarıdır. Sizin mahkemenize zerre kadar toz atmak istemem ama onlar gerçek savcı değil. Ancak söylediklerim doğru" yanıtını verdi.
       Ağca’nın, süre talebini kabul eden mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı şahitlerin dinlenmesi için erteledi.

       Tanık koşarak kaçtı
      
  • Ağca ilk duruşmada olduğu gibi bu kez de mavi giysileri tercih etti. Aşırı sıcağa karşın mavi kot pantolonun üzerine mavi kazak giyen Ağca’nın ayaklarında da spor ayakkabı vardı.
  • Polis, duruşmanın yapılacağı Kadıköy Adliyesi’nde sabahın erken saatlerinden itibaren yoğun güvenlik önlemi aldı.
  • Çevre esnafı Ağca’yı görmek için balkon ve camlara çıktı.
  • Duruşma salonuna her gazeteden birer muhabir alındı. Duruşme öncesi görüntü alınmasına izin verildi.
  • Hakkında 45 - 60 yıl arası hapis istenen Ağca, mesleği sorusuna “üniversite öğrencisiyim" dedi. Ağca, sabıkası olup olmadığı yönündeki soruya ise gülümsedi.
  • Duruşma çıkışı tanık kuyumcu Hamza Fikri Yıldırım adliyeden koşarak uzaklaştı.
  • Adnan Ağca, ciğerlerinde su toplanması nedeniyle Mehmet Ali Ağca’nın başka bir cezaevine naklini isteyeceklerini söyledi.

           Hakim azarladı
           Duruşma öncesi Ağca ile Mahkeme Başkanı Nusret İnce arasında şu diyalog yaşandı:
          
  • Ağca: (Papa’ya yazdığı) Mektubu gazeteci arkadaşlara vermek istiyorum.
           İnce: Hayır, mahkemede böyle birşey olmaz, basın toplantısı yeri değil burası.
          
  • Ağca: Müsaade ederseniz iade konusunda birşey söylemek istiyorum.
           İnce: Hele duruşmayı tamamlayalım, ondan sonra. Otur bakalım yerine.
          
  • Ağca: Ayakta kalmak istiyorum.
           İnce: Hayır otur yerine, istediğin gibi hareket edemezsin.
          
  • Ağca: Oldu, sağolun.
           İnce: Ne söyleyeceksen davayla ilgili söyle. Davanın dışına çıkmak yok.
          
  • Ağca: Olur mu, o zaman beni uzaklaştırın iş bitsin. Bir de iade konusu var.
           İnce: İade konusu burayla ilgili değil.
          
  • Ağca: İyi de ben kendi isteğimle buraya geldim. Malum, bu masallar benim için tehdit olsaydı, beni tehdit etseydi, buraya gelecek kadar aptal mıydım?
           İnce: Bırak bunları bırak. Davayla ilgili ne söyleyeceksen onu söyle.