Apo'dan Avrupalı vekillere mektup

       PKK Lideri Abdullah Öcalan, Avrupa Konseyi Parlamenter Asamblesi'nin Kürt konferansının toplanmasını öngören raporun bu haftaki oylaması öncesinde raporun kabulü için Avrupalı parlamenterlere mektup yazdı.
       PKK antetli mektup, 25 Haziran'da yapılacak oylamada, raporun reddedilmesine çalışacak Türk parlamenterler için önemli bir koz oluşturdu. Gerek mektubun kendisi, gerekse mektupta yer alan unsurların İsviçreli parlamenter Ruth - Gaby Vermont - Mangold'un hazırladığı raporla aynı unsurları içermesi, Ankara'nın Türk düşmanı olarak nitelendirdiği Mangold'un PKK'yla yakınlığını ortaya koyması açısından dikkat çekici bulundu.
       Türk parlamenterler haricinde, tüm asamble üyelerine gönderilen mektupta, Öcalan, rapora büyük önem verdiğini kaydetti. 3 bin köyün yıkıldığını ve bir milyona yakın Kürdün yerlerinden edildiğini öne süren Öcalan, Türk hükümetinin bilinçli olarak bölgeyi Kürt nüfusundan arındırma politikası izlediğini iddia etti. "Türk devletinin politikaları lojistik desteği azaltarak ve manevra sahasını daraltarak kuvvetlerimize baskı uygulamayı hedefliyor" diyen Öcalan, "Her ne kadar Türkiye bu politikasında kısmen başarılı olmuş olsa da uzun vadede Kürt sorununun Türkiye'nin batı bölgelerine ve buradan Avrupa'ya sıçramasına neden olan bir insani trajedi yaratmıştır" dedi. Bu çerçevede, geçen yıl İtalya'ya gerçekleşen göçmen yığılmasını hatırlatan ve "Bizim ortadan kaldırılmamız, Kürtlerin topyekun göç etmesini ve Avrupa'nın her tarafına dağılmalarına yol açacaktır" ifadesini kullanan Öcalan, Avrupa'ya "Bize yardımcı olmazsanız, istemediğiniz göç olayıyla karşılaşırsınız" mesajını vermeye çalıştı.
       Milliyet'in tam metnini ele geçirdiği mektupta PKK lideri, Kürt sorununun acil bir siyasi çözüme ihtiyacı olduğunu ve bu çözümün Kürt kimliğinin tanınması ve anayasal garanti altına alınmasını içermesi gerektiğini belirtti. Öcalan, Türkiye'yi sorunu şiddetle çözmek isteyen taraf PKK'yı ise soruna diyalog yoluyla çözüm bulmaya çalışan taraf olarak nitelendirirken, iki kez ateşkes ilan eden örgütün yeni bir ateşkes ilan etmeye de hazır olduğunu bildirdi. PKK lideri "Biz savaşımızı bilinçli olarak bazı sınırlar içinde tuttuk, çünkü diyaloğa dayalı siyasi bir çözüme inanıyor ve özellikle uluslararası kuruluşların bu yönde bir inisiyatif almalarını sağlayacak ciddi bir fırsat yaratmak istiyoruz" ifadesini de kullandı.
       Göç sorununun insani boyutundan yola çıkarak konuyu, Kürt sorununun siyasi çözümü için Türkiye'ye baskı yapılmasına getiren raporun kabulü halinde tavsiye kararları onay için üye ülkelerin dışişleri bakanlarının oluşturduğu Bakanlar Konseyi'ne gidecek. Tavsiye kararlarının reddedilmesi için Türkiye'nin konsey nezdinde girişimde bulunma şansı var, ancak Kürt konferansı toplanması raporun yönergesinde bulunuyor. Yönergenin kabulü durumunda asamble bir Kürt konferansı toplamakla görevlendirilmiş olacak ve Türkiye'nin müdahale hakkı hemen hemen ortadan kalkacak.