The Others Aşk...Savaş...Entrika...Din...Bu dizide hayat var!

Aşk...Savaş...Entrika...Din...Bu dizide hayat var!

28.03.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

II. Ramses vakası

Aşk...Savaş...Entrika...Din...Bu dizide hayat var

Ç. Begüm SOYDEMİR İlki geçtiğimiz yılın mayıs ayında piyasaya çıkan Christian Jacq'ın yazdığı beş kitaplık "Ramses" serisi her yaştan insan tarafından beğenilerek okunuyor. Peki bu Ramses çılgınlığının nedeni ne? "Nubye'yi seviyor musun Setau?"
"Bu soruyu bana nasıl sorarsın?"
"Karın da buraya vurgun sanırım."
"O buraya gelince beni tüketiyor.
Burada sanki enerjisi iki katına
çıkıyor ve cinsel istekleri bitmek
bilmiyor." Yukarıdaki diyalog bir pembe diziden ya da Hollywood filminden alınmış değil. Üstelik olaylar da günümüzde, daha da genişletirsek son beş yüz yıl içinde geçmiyor. Bu konuşma ve bunlara benzer pek çok cümle, İ.Ö. 1300 - 1230 yılları arasındaki bir dönemi anlatan bir kitabın cümleleri desek, kaçınız inanırsınız?
İlk kitabının ilk baskısı 1998 yılının mayıs ayında yapılan Christian Jacq'ın yazdığı "Ramses" serisi (Remzi Kitabevi) gitgide artan bir taleple kitapçı raflarını dolduruyor. Beş ciltlik bu seride genel olarak anlatılan ünlü Mısır hükümdarı II. Ramses'in çetin ama başarılı hayatı. Hükümdarın tahta geçiş mücadelesinden tutun da karısına olan sevgisine, Hititlerle olan savaşından son günlerindeki yorgunluğuna kadar bütün hikayesi bir film senaryosu kıvamında anlatılıyor. Peki tarihi kitaplara ilgisi çok az olan, kitap okuyan insan sayısının azlığından daima yakınılan bir ülkede beş ciltlik bir kitabın bu kadar çok okunmasının nedeni ne olabilir?
Her şeyden önce demin de belirttiğimiz gibi cümleler bugünün cümleleri. Ayrıca kısa, sade ve yalnızca anlatılmak istenene yönelik. Bu da okuyucunun zihnini karıştırmadan, hiçbir yere gönderme yapmadan kolay bir okuma sağlıyor. Böylece kitap her yaştan ve eğitim düzeyinden insana hitap edebiliyor. Beş kitabın da çevirmeni olan Ali Rıza Yalt da bunun bir avantaj olduğunu söylemeden geçemiyor:
"Konu cazip, anlatım akıcı, cümleler de okura yabancı olmayan türden olunca kitabı okumamak için hiçbir neden kalmıyor. Bir de bir insanın ilgisini çekebilecek her şey var bu kitaplarda: İnsan, din, sosyal yaşam, serüven, savaş ve entrika..." Yalt, ilk kitabın piyasaya çıktığı günden bu yana pek çok faks aldıklarını, insanların kitabı iki gecede bitirdiklerini söyleyerek heyecanla serinin diğer kitaplarının ne kadar aradan sonra geleceğini öğrenmek istediklerini de belirtiyor.
Mısır'ın gizemli bir ülke olduğu hep söylenir. Heybetli piramitleri, develeri, çölü ve tarihiyle buranın her zaman pek çok insanı cezbettiği bir gerçek. Peki ya Mısır'ı hiç sevmeyen biri de bu kitaplardan aynı zevki alabilir mi? Turizm sektöründe bilgi işlem müdürü olarak çalışan 38 yaşındaki Şehnaz Akar'a göre evet. Akar turizmci olarak hemen hemen tüm ülkelerin yapısını bildiğini söyleyerek giriyor konuşmasına:
"Çok insan gitmek ister Mısır'a. Turlar hep doludur. Ama ben hiç sevmem. Pistir, gitmeden aşı yaptırmak gerekir falan. Ayrıca tarihiyle de hiç ilgilenmedim. Bu kitabı okur okumaz Mısır'a gitme isteği uyandı bende. Kolay okunan bir kitap. Ama olayı takip etmelisiniz. Yani eğer araya zaman koymayı düşünüyorsanız bu fazla olmamalı. Sonra entrika var içinde. Genelde tarih kitapları uyutur. Bu öyle değil. Ben genelde kitap okumam. Bilgisayar, dekorasyon ve haftalık haber dergileri okurum. Kitap alırsam da hit kitaplar alırım. Bunu da o dergilerin listelerinde ilk sırada gördüm. Seçmekle uğraşmayayım diye gidip aldım. Birkaç kişiye de tavsiye ettim."
Peki ya pek çok "bestseller"ın ortak özelliği olan aşk? Bu kitaplarda da var mı? 42 yaşındaki ev kadını Yıldız Sorgun tarihin, gizemin, entrikanın etkisinden çok sevgiyi hissetmiş kitabı okurken. "Ta o zaman varmış da şimdi yok böyle bir erkek," diyor sevgisini ölümsüzleştirmek için tapınak yaptıran Ramses için. "Bizim kocalar eve domates almıyor ama adam karısına sevgisini gösterebilmek için tapınak yaptırıyor. Ben okurken o sevgiyi derinlemesine hissettim. Tıpkı bir aşk romanı okur gibi. Serinin diğer kitaplarında bu kadar yoğun mu bilmiyorum. Öbürleri savaş falan galiba. Ama adamı sevdim ya bir kere, belki de okurum. Haa, bir de adam çok dürüst, ülkesini çok seviyor!"
Kİtap her yaştan insana seslenebiliyor dedik. Bunun örneklerinden biri de 13 yaşındaki Ege Yaşar. Ege de kitap okumayı pek sevmeyen bir çocuk. Şimdiye kadar en fazla 90 sayfalık bir kitabı bitirmiş. Ama Ramses'e gelince iş değişiyor. Ege dergilerde gördüğü kitabı Mısır sanatına da ilgi duyduğu için alıp okumayı düşünüyor. Ve 350 sayfalık kitabı iki haftasonunda yani dört günde bitiriyor. "Birinci kitabı bitirdim. Şimdi ikincinin yarısındayım. Hiç düşmeyen bir temposu var kitabın. Bir film senaryosu gibi yazılmış. Ben okuduğum zaman ordaki karakterlerden herhangi biri olmak istedim. Bu en kötü karakter de olabilir, Ramses de... Yani o hayatı gözlemleyen biri olmak istedim."
43 yaşındaki pedagog A. Nuran Aköz mitolojiye olan ilgisi yüzünden başlamış Ramses'leri okumaya. Üç tanesini bitirmiş bile. Aköz kitabı okuduktan sonra biraz ansiklopedi karıştırma ihtiyacı da duyduğunu söylüyor. "Anlatım çok akıcı. Bunda çevirmenin de büyük katkısı olduğunu düşünüyorum," diyor. Yalnız akşamları 4 - 5 saat okuyarak bir, iki gün içinde kitabı bitirmiş. "Her insan bu kitaplarda kendine ait bir şeyler bulabilir. Yarı fantastik, yarı bilimsel bir dizi. Doğrusu sürükledi beni," diyor.
35 yaşındaki antikacı Şerif Özkılıç'a ilk kitabı eşi armağan etmiş. Özkılıç mesleği itibarı ile bu tür konulara zaten ilgi duyduğunu söylüyor. Şu an serinin dördüncü kitabını okumakta olan Özkılıç, okuduklarını Zagor'a benzetiyor.
"İyi vakit geçirten ve çabuk unutulan bir kitap. Anlamak için kendinizi yormanız gerekmiyor. Uzun zaman harcamıyorsunuz. Bir kitap 2 - 3 günde bitiyor. Ben tarihi seviyorum ama buna tarihi bir kitap da denemez tam olarak. Seriyi tamamlayacağım."
Mesleğinden ilham alarak kitaba başlayanlardan biri de 39 yaşındaki kuyumcu Bahattin Ferah. Ferah yaptığı takıları eski Mısır takılarına benzetmek istediğini, bu yüzden de bir süre Mısır uygarlığıyla ilgili resimli kitapları bolca karıştırdığını söylüyor. "O günlerde rastladım kitaba ama resimli olmadığı için almadım. O kitaplara bakarken Mısır hakkında bir bilgim olmuştu ama. Sonra bir arkadaşımın evinde gördüm. Çok beğenmiş, tavsiye etti; ben de okudum. Ama ben ortadan başladım. Önce ikinci kitabı okudum. Gerçekten sürükleyici. Ben bir haftada bitirdim. O da çalışma aralarında. İşler sıkışık olmasa daha kısa sürede de bitirebilirdim."
Şaşkınbakkal Nezih Kitabevi Satın Alma Müdürü Ahmet Oruç da kitapların çıktığı günden bu yana çok kısa sürede tüketildiğini söylüyor. Her yaştan insanın talebiyle karşılaşıldığını belirten Oruç, "Bazen çocuklar annelerine söylüyor, bunu alalım diye. Gençler çok fazla alıyor. Kadın - erkek diye ayıramam. İki taraf da okuyor. Ama yaş grubu sanırım 50 civarında takılıyor," diyor.
Ramses dizisinin son kitabı olan "Batı Akasyasının Altında" bu ayın başında piyasaya çıktı ve şimdiden ikinci baskısını yaptı bile. İlk kitapsa geçtiğimiz ay altıncı baskısına ulaştı. Kitabevi yetkilileri satışlardan oldukça memnun. Şimdi beklenen Mısır'a giden Türk sayısında bir patlama. Ve son söz önümüzdeki yaz aylarında ailesiyle birlikte ciddi ciddi Mısır tatili planları yapan diş hekimi Gülten Güçlü'den: "Son kitabı oraları gezerken okumak istiyorum."

Christian Jacq kimdir?
1947'de Paris'te doğdu. 13 yaşındayken hayatına yön verecek kitabı okudu: Jacques Prienne'nin "Eski Mısır Uygarlığı Tarihi". Bunu takip eden 5 yıl içinde 8 roman yazdı. Böylece edebiyat kariyeri başlayan Jacq, 50 yaşına geldiğinde 50'nin üstünde eser vermişti. 17 yaşında Mısır'da geçirdiği balayı sırasında II. Ramses'in devrilmiş olan dev heykeliyle ilk kez karşılaştı. Jacq'ın kaderi artık belirlenmişti. 21 yaşında Sorbonne Üniversitesi'nde Mısır bilimi (Egyptology) ve arkeoloji eğitimi gördü. Çalışmalarını sürdürüp Eski Mısır konusunda doktora yaptı. 1986'da doktora tezi Editions du Rocher tarafından yayınlandı. Böylece akademik kariyeri ve ünü sağlamlaştı. 20 bilimsel makale yayınladı. "Büyük Firavunların Mısır" adlı makalesi 1981'da Academie Française ödülünü aldı. 1987'de yazdığı "Mısırlı Champollion" adlı romanıyla dikkatleri çekti ve büyük bir ün kazandı. Tehlikede olan tarihi alanların korunması için halen başkanlığını sürdürdüğü Ramses Enstitüsü'nü kurdu. 1995 yılında Alexander Dumas'nın ve 19. yüzyılın diğer ünlü dizi roman yazarlarının izinden giderek II. Ramses'in hayatını anlatan 5 ciltlik romanını yazdı. II. Ramses kimdir?
İ.Ö. 1301 - 1235 yılları arasında yaşadı. I. Ramses'in torunu, I. Seti'nin de oğludur. Mısır tarihinin en büyük firavunlarından biridir. Pek çok karısı, oğlu ve kızı vardı. Hükümdarlığının beşinci yılında Hitit Kralı ile Kadeş'te karşı karşıya geldi. II. Ramses'in bu savaşı kişisel askeri başarısıyla kazandığı sanılmaktadır. İ.Ö. 1283'te Hititlerle bir ittifak anlaşması imzaladı. Bu ittifak, II. Ramses'in Hitit kralının kızlarından biriyle evlenmesiyle sağlamlaştırıldı. Anlaşma bir refah dönemini başlattı ve Mısır, Doğu Akdeniz'in en önemli ülkelerinden biri konumuna geldi. Ramses'in yaptırdığı dev binalar bu zenginliğin kanıtıdır. Ne anlatıyor?
(Yayımlanış sırasına göre)
  • Işığın Oğlu:
  • Tahtı devretme zamanı gelen I. Seti oğulları arasında seçim yapmak zorundadır. Henüz 14 yaşında olan Ramses akıllı, azimli ve dürüsttür. Kurnaz ve hain abisi Şenar ise onu engellemek için her türlü komploya hazırdır.
  • Milyonlarca Yılın Tapınağı:
  • "Işığın Oğlu Ramses" yakında tahta oturacaktır. Tahtını korumak için büyük bir mücadele vermek zorundadır. Çünkü düşmanları ve abisi yeni planlar hazırlamışlardır. Ramses Hititlerin entrikalarından kurtulabilecek midir?
  • Kadeş Savaşı:
  • Silah gücü çok üstün olan Hitit ordusu tarafından tehdit edilen Mısır'ın büyük bir savaşa girişmesi kaçınılmaz görünmektedir. Ramses önce karısına iyi gelecek ilacı bulmak için güneye gitmek, sonra da kuzeydeki Hititlerle savaşmak zorundadır.
  • Ebu Simbel'in Kraliçesi:
  • Savaşı kazanmasına rağmen Hititleri dize getiremeyen Ramses, anlaşmalarla durumu çözmeye karar verir. Karısına olan aşkını ölümsüzleştirmek için Ebu Simbel'e bir tapınak yaptıracaktır. Bu arada uzun süredir kayıp olan arkadaşı Musa'nın geri dönmesi onu daha da mutlu eder.
  • Batı Akasyasının Altında:
  • 50 yaşındaki Ramses'in hükümdarlığında Mısır refah içinde yaşamaktadır. Ancak savaşlar, düşmanlar hem onu yormuş hem de yakın arkadaşlarını yanından söküp almıştır. Son düşmanla karşılaşma anı geldiğinde Ramses, Batı akasyasının altında oturup son yolculuğuna hazırlanacaktır.
    Yazarlar