The Others Çatlı'nın 'savaş' planı

Çatlı'nın 'savaş' planı

14.11.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çatlı'nın 'savaş' planı

Çatlının savaş planı

Milliyet'in sorularını cevaplandıran Ebulfeyz Elçibey, "Abdullah Çatlı'nın elinde 30 kişilik bir Ermeni çetesi ve kampların krokileri vardı" dedi

AZERBAYCAN eski Cumhurbaşkanı Ebulfeyz Elçibey, Mehmet Özbay adıyla tanıdığı Abdullah Çatlı'nın Azeri milislere eğitim verdiğini söyledi. Elçibey kendisiyle de görüşen Çatlı'nın elinde, 30 Ermeni'nin adını yer aldığı bir liste olduğunu açıkladı.
1992'deki iç karışıklıkların ardından Nahcıvan'ın Keleki köyüne çekilmek zorunda kalan, dört yıllık cumhurbaşkanlığı süresinin sona ermesiyle geçen hafta yeniden Bakü'ye dönen Elçibey ilk kez Milliyet'e konuştu. Çalışmalarını, Bakü'nün Hegani Caddesi'nde, Rus döneminden kalma köhne bir binada sürdüren Azerbaycan Halk Partisi Cephesi (AHCP) Lideri Elçibey şunları söyledi:
"Rusya'daki birtakım güçler, Sovyetler'in dağılmasının ardından Sovyetler Birliği'ni yeniden oluşturmak amacıyla bir senaryo ortaya koydu ve Bakü'ye dayandı. Ülkede talan ve kırım başlayacaktı. Kardeş kanı akmasın diye kendi memleketim olan Keleki'ye çekilmeyi uygun gördüm.
Bazı ülkeler beni Haydar Aliyev'le barıştırmaya çalıştı. Aliyev Cumhurbaşkanı olmak istiyordu. Onunla nasıl barışabilirdim. Ülke dağılıyor, Bakü'de top tüfek atılıyordu. Bu oyunu Rusya yazdı, İran ve Ermenistan destek verdi.
Dört yıllık meşru cumhurbaşkanlığı sürem bitince Bakü'ye döndüm. Muhalefeti bir araya getirerek Meşveret Meclisi'ni topladım. Bu gücün arkasından milletin gücünü toplayacağım. Amacımız vatandaş barışı yaratmak. Ekim 1998'de yeniden cumhurbaşkanı olacağım. Aliyev'le düşman değil rakibiz."
Elçibey'in liderliğini yaptığı cephede, İsa Gamberov liderliğindeki Musavat Partisi, Azatlığ Partisi, Ehrar Partisi, Çağdaş Turan Partisi ve Halk Demokrat Partisi yer alıyor.
Elçibey'in, Susurluk olayının bir numaralı kahramanı Abdullah Çatlı'yla tanışması, Refahyol dönemi, Atatürk, Azeri petrolünün taşınması ve İran'la ilgili değerlendirmeleri şöyle:

"Cumhurbaşkanı olarak Bakü'deyken, önceden tanıdığım, Ermeni çetelerine karşı vuruşan iki arkadaşım yanıma geldi. Türkiye'den bir konukları olduğunu söylediler. Kim olduğunu sorduğumda `Mehmet Özbay' dediler. 3 - 5 dakika ayaküstü konuştuk. Oturmadılar. Özbay bana Ermeni çetelerine karşı savaşmaya geldiklerini söyledi. Elinde kampların krokisi ve 30 kişilik Ermeni çetesinin listesi vardı. `Bunu yapma. Seni öldürürler, sonra da Türkiye vatandaşı burada öldü derler, diplomatik sorun olur' dedim. `Sen bize kampları öğretebilirsen onu yap, kuvvetlerimize eğitim ver' dedim. Bir daha onu görmedim. O eğitimi verdi mi, nasıl oldu bilmiyorum. Sonradan öğrendiğime göre, bizim bölgelerin birisinde eğitim vermiş."

"Bakü - Ceyhan boru hattı için ilk adımı cumhurbaşkanlığı döneminde ben attım. Bu hat mutlaka Ceyhan'a çekilmelidir. Ceyhan'dan Akdeniz'e indikten sonra kim nereye satarsa satsın. Bu politika yanlıştır. Rusya bize daha ne baskı yapacak. Ben her zaman kuzey hattına karşı çıktım. Çünkü kuzeyde özgürlüğünü isteyen, bu uğurda savaşan, Çeçenistan başta olmak üzere birçok millet var. Çeçenler o boruyu patlatacak, hat tehlikeye girecekti. Bu kez büyük tankerler İstanbul Boğazı'ndan geçecek, boğazlar büyük tehlikeye girecek, İstanbul büyük tehlike altında kalacaktı. Örneğini gördük. Bir tanker yandı, İstanbul halkı üç gün uyumadı. Yarın 100 milyon tonlar geçtiğinde ne olacak?"

"İran'ın toprak bütünlüğünü tanımıyorum. Kuzey ve Güney Azerbaycan bir gün mutlaka birleşecek. İran Türkleri yoktur. İran'da Türk mü var? İran toprağı yoktur. İran dediğin Horasan'dır, Fars'tır, Belucistan'dır, Kuzistan'dır ve Kürdistan'dır. Yani İran, Sovyetler Birliği gibidir. Şimdi Sovyetler Birliği mi var? Tebriz de, Kazvin de benim toprağımdır. Buralara Fars başını sokmuş, defolup gitsin."

"Azerbaycan'la Türkiye kardeştir. Biz bir millet iki devletiz. Aramızda din, dil ve kültür birliği vardır. Ancak son dönemdeki diyaloglar iyi değil. Erbakan başbakan oldu. Bizler Azerbaycan'a, Tacikistan'a, Özbekistan'a gelmesini beklerken, Libya'ya ve dünyanın terörist devlet olarak kabul ettiği Nijerya'ya gitti. Kaddafi, Türk düşmanıdır. Bu konuda en iyisini rahmetli Alparslan Türkeş söyledi ve`Kaddafi terbiyesiz bir adamdır, onunla konuşmaya değmez' dedi. Doğrudur, Kaddafi büyük bir terbiyesizdir.
Erbakan, Türk cumhuriyetlerine arkasını döndü. Atatürk düşmanı bir adamla ilişkiye girdi. Atatürk, TIME Dergisi'nden de anlaşıldığı gibi yüzyılın en önemli adamıdır. Böyle bir insana küfür edilir mi? Bu Türk ahlakına yaraşmaz. 65 milyon Türk insanından rica ediyorum, Hazreti Peygamberle Hazreti Atatürk'e küfür edenlere izin vermesinler."