The Others Göktepe davasının gizli kahramanı

Göktepe davasının gizli kahramanı

10.04.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Göktepe davasının gizli kahramanı

Göktepe davasının gizli kahramanı


       GAZETECİ Metin Göktepe Ödülü bu akşam Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli'ye veriliyor. Göktepe'nin gazeteci olup olmadığı tartışmaları artık sona erdi. O şimdi bir gazetecilik ödülü oldu.
       Göktepe davasının başlayabilmesi için uzun bir "direniş" dönemi yaşandı. Emniyet, bu davayla ilgili olarak kendi mensuplarını yargı önüne çıkartmamak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı. Kamuoyu baskısıyla soruşturma başlayınca, ortaya koca bir fezleke çıktı. Sanık polislerin mahkumiyetini getiren bu fezlekeyi de bir polis hazırlamıştı. Şimdiye kadar sadece adı bilinen bu emniyet mensubunu bulduk.
       Polis Başmüfettişi 1. Sınıf Emniyet Müdürü Yaşar Gökışık, Göktepe olayının polis cephesini inceledi, zanlıların detaylı ifadelerini aldı. Gökışık, başta dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar ve Müdür Yardımcısı Kemal Bayrak olmak üzere 51 polis için soruşturma talebinde bulundu. Ancak İçişleri Bakanlığı en üst düzeyde sorumlu iki ismi (Taşanlar ve Bayrak) ayırarak dosyayı işleme koydu.
       Sanık avukatları dava boyunca ifadelerin alınış biçimi ve Başmüfettiş Yaşar Gökışık için ithamlarda bulundu. Avukat Ömer Yeşilyurt TBMM Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadeye göre Gökışık, 12 Eylül döneminde 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası uyarınca görevden alınmış, hakkında İKK'lı (İstihbarata Karşı Koyma) raporu tanzim edilmiş "sakıncalı" bir personeldi.
       Gökışık gerçekten de 12 Eylül'de 1402'ye maruz kalmıştı. Bu yüzden görevden uzaklaştırılmıştı. Ancak bu nedenle mahkemeye gitmemiş, Adana Sıkıyönetim Komutanlığı'na sözlü başvurada bulunmuştu. Görevden alınma nedeni olarak "Pol - Der üyesi" denilmişti. Pol - Der'e üye olmadığı ortaya çıkınca da bu sefer "beyinsel bir hata" ithaf edilmişti:
       "Efendim, üye değil ama Pol - Der'li gibi düşünür!"
       Yani "düşünce suçlusu" ilan edilmişti. Gökışık'ı yakından tanıyanlar, onun 35 yaşında İl Emniyet Müdürülüğüne yükselen parlak bir polis olduğunu, adı yüzkızartıcı hiç bir olaya karışmadığı için "solcudur" suçlaması yapıldığını belirtiyorlar.
       Gökışık bu badireyi iki yılda atlatıp, Kayseri Emniyet Müdür Yardımcılığına atanmıyor. Burada Kayseri Emniyetspor Kulübü'nün Başkanı oluyor. Basketbol takımını 2. Deplasmanlı Lige, futbol takımını da 3. Lige çıkartıyor.
       Kayseri'de istihbaratçı Necmi Alp, sonradan çok pişman olacağı bir iş yaparak Gökışık hakkında İKK'lı raporu hazırlıyor. Kaderin garip cilvesi, Necmi Alp o sıralarda (1983) İstanbul'da yapılan bir kuyumcu soygununa karışıyor. Tutuklanıp Bayrampaşa Cezaevi'ne konuluyor. Buradan Gökışık'a yazdığı bir mektupda pişmanlığını şöyle açıklıyor:
       "Sakıncalı personel konumunda bulunmanız bazı ihtiraslı kişilerin entrikaları sonucu olmuştur. İnançlı biri olmam nedeniyle de beni bu yolda kullanmışlardır!"
       Gökışık, Göktepe olayının "isimsiz kahramanlarından" biri olarak İstanbul'da görevine devam ediyor. Avukat Ömer Yeşilyurt hakkında da 5 milyarlık manevi tazminat davası açtı. Teftişlerden arta kalan zamanlarda da Fenerbahçeli eski yıldız futbolcu Selahattin Torkal'la spor yapıyor.