The Others Kriz televizyonu

Kriz televizyonu

04.03.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Kriz televizyonu

Kriz televizyonu

Kriz televizyonu

Ekonomik durum televizyonlara da yansıyor... Gidişata göre çok izlenir zaman dilimlerinde ucuz stüdyo yapımları, eski dizilerin tekrarı, bol film olacak... Yeni diziler yok. Devam edenlerin bir bölümü kesildi. Bazı yapımlar ya haftada bire indiriliyor ya da askıya alındı.

400 milyon artık hayal
TV sektöründe konuştuğum kişilerin ortak görüşü şu: "Bu yıl geçtiğimiz yılın 400 milyon dolar reklam gelirine bile yaklaşmamız zor. 250 ile 300 milyon dolar arasında kalacak..." Bu ne demek? Dizilerin yeni bölümlerinin çekilmemesi, para ödenerek yapılan programların askıya alınması, stüdyo tartışmaları ve filmlerle zamanın doldurulması. Konuştuğum yetkili, "Tabii bu hemen uygulamaya geçecek bir şey değil. Ama bunalımı uzun vadede düşünürsek TV sektörünün kendine gelebilmesi çok uzun zaman alacak. Ve bu yılı yeni yapımlar yerine eski dizilerin tekrarı ve tartışma programlarının daha öne çekilmesiyle geçiştireceğiz" diyor. Reklam sektöründe harcamaların büyük bölümü TV’ye gidiyor. Batı’da bunalım dönemlerinde, tersine reklama ağırlık verilir ve uzun vadede gelecek gelir düşünülür. Bunu sorduğum piyasanın eskilerinden bir reklamcı, "Bizde müteşebbislik kısa vadeli. Markaya sadık tüketici yerine gününü gün eden bir anlayış var. Onun için bu dönemde reklamların artması imkânsız" dedi...

Yapımlara para yok...
Her hafta yayınlanan bölüm karşılığı para alan yapımlar ve diziler askıya alınıyor. Gelir olmayınca para ödenemeyeceği için bu karar alınmış. Örneğin "Şans Kapıyı Çalınca"nın ve "Dadı" dizisinin yeni bölümleri gibi.. "Kim 500 Milyar İster", haftada bire iniyor. Bu boşluğu da dizilerin eski bölümleri ve tekrar filmler dolduracak. "Yılan Hikâyesi" devam ediyor. "Şahane Pazar" da devam edenler arasında. "Bir programa 10 bin dolar verileceğine 2-5 bin dolarlık filmler tercih edilecek" diyor bir yapımcı. Böylece Türkiye’deki TV yayıncılığı da masaya yatırılıyor. Özel TV yaşamında bugüne kadar Avrupa’nın en dinamik yayıncılığının yapıldığı öne sürülüyor. Geliriyle harcaması hiçbir zaman tutmayan bir yapıda geliştiği ve rekabetin sonucu ortaya çok renkli, ama bir o kadar da masraflı bir yayıncılık yapıldığı söyleniyor. Buna en çarpıcı örnek çekilen diziler. Ekim-Kasım ayları arasında tam 57 dizi çekilmiş. Bunların ortalama maliyeti 40 bin dolar. Haftalık dizi harcaması 280 bin dolar, aylık dizi harcaması ise ortalama 10 milyon doları buluyor. Kaba bir hesapla aylık 33 milyon dolar reklam gelirinin 10 milyon doları dizilere gidiyor. Düşünün, diğer kalemleri de yan yana koyun. Şimdi bu bedeller mi ödeniyor?