EMNİYET Müdürlüğü'nde "sır ölümü" ile Türkiye'nin gündemine oturan Hüseyin Uzun'un, bizzat DGM Savcısı tarafından Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü'nde video kasete alınan sorgusunda, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde bazı daire başkanlarının da adlarının karıştığı rüşvet çarkıyla ilgili "şok" açıklamalarda bulunduğu öne sürüldü. İtirafçı - muhbir Uzun, altı kaset dolusu sorgusunda, uyuşturucu çetelerinin içyüzünü ve bazı polislerin uyuşturucu kaçakçılarıyla olan bağlantılarını yer ve zaman vererek tek tek açıkladı.
Başbakan Mesut Yılmaz, Uzun'un İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce açıklanan ölümünde karanlık bir nokta kalmaması amacıyla soruşturma açılması talimatı verdi. Ölümünden önce Uzun'un ifadesini alan İstanbul DGM Savcısı Engin Baltacı da kapsamlı bir soruşturma başlattı. Uzun'un ölüm nedeni, bugün Adli Tıp Kurumu'nda yapılması beklenen otopsiyle kesinleşecek.
Öldürülme korkusuyla 21 Aralık Pazartesi günü polise teslim olan Uzun'un polis - rüşvet - uyuşturucu kaçakçılığı üçgeniyle ilgili ifadesi üzerine harekete geçen DGM Savcısı Baltacı, Uzun'un Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusunda bizzat katıldı, itirafları video kasete aldırdı. Uzun'un ifadesinin sonuna gelindiği, artık adını verip yüzleşeceği kimsenin kalmadığı bildirildi.
İntiharla ilgili soruşturmayı da yürüten Baltacı'nın ilk incelemeler sonunda Başbakan Yılmaz'a
bilgi verdiği, "Vicdanen rahatım. Adli Tıp raporunu bekliyorum. Olayda intihar dışında düşünelecek birşey yok" dediği öğrenildi.
Uzun'un ölümüyle ilgili soruşturma çerçevesinde Cumartesi gecesi Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü'nde nöbetçi altı polise işten el çektirilerek sorgulamaya alındı.
Uzun yıllar uyuşturucu dünyasında yer alan Uzun, itiraflarında uyuşturucu çetelerinin çalışma yöntemleri ve bilinmeyen yönlerini deşifre etti. Uzun, Hüseyin Baybaşin başta olmak üzere uluslararası uyuşturucu kaçakçılarıyla ilgili önemli bilgiler verdi, Afganistan'dan Avrupa ve ABD'ye uzanan uyuşturucu trafiğinin içyüzünü, kaçakçılık çetelerine ağır darbeler indirecek bilgileri aktardı.
İtirafların büyük bölümünü Türkiye'de uyuşturucu kaçakçılarının polisle kurduğu rüşvet köprüsü oluşturdu. Uzun, Baybaşin'le bağlantısı bulunan Kemal ve Cemal Sarıtaş kardeşlerin rüşvetle Emniyet Genel Müdürlüğü zirvesine kadar ulaştığını, bazı daire başkanlarının da kirli ilişkiler ağında yer aldığını iddia etti. Sarıtaş kardeşler Temmuz 1998'de İstanbul'da öldürülmüştü.
Uzun, aslen Afganistan uyruklu olan uyuşturucu kaçakçısı Muhammed Asa'yla ilgili önemli rüşvet bağlantılarını da açıkladı. Uzun'un itirafına göre, gerçek adı Mpasand Khan olan 1952 doğumlu Asa, Türk vatandaşlığına geçerek Mehmet Çelik adını aldı. Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin 1997'deki bir operasyonunda beş kişiyle birlikte gözaltına alınan Muhammed Asa'nın, suç ortaklarıyla birlikte İstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'ne gönderildiği, ancak burada işlem yapılmadan serbest bırakıldığı, video kasetteki iddialar arasında yeraldı.
Hüseyin Uzun'un iddiaları üzerine Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü görevlileri, aralarında Narkotik Şube eski Müdürü Ferruh Tankuş'un şoförü emekli polis memuru Mehmet Yavuz'un da bulunduğu üç polisi gözaltına aldı. Uzun'un sır ölümünden sonra, polisin gözaltındaki 10 sanığın sorgusunu tamamlayıp bugün DGM'ye çıkartması bekleniyor.
İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, Uzun'un ölümünden sonra Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü'nde incelemelerde bulundu. Özdemir geceyarısı yaptığı açıklamada şunları söylyedi: "Bakanlıktan müfettiş istedik. Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan ve DGM'den olaya bakan savcılar birlikte incelemelerde bulunuyor. Sanığın avukatları da çağırıldı. Olay bir intihardır. Gerekli yasal işlemler yapılıyor. Adli ve İdari soruşturma da başlamıştır."