The Others Riskli yöntem

Riskli yöntem

12.03.2001 - 00:00 | Son Güncellenme:

Riskli yöntem

Riskli yöntem



4 Mart tarihli Milliyet’te yer alan bir haber, yöntemi açısından eleştiri konusu oldu. Politikacılar Hep Boş Vermiş başlıklı haberde, Devlet Bakanı Kemal Derviş’in bazı görüşleri aktarılıyordu.
Görüşler, Derviş’in yaptığı bir telefon görüşmesinin "dudak okuma" yöntemiyle deşifre edilmesi sonucunda haber yapılmıştı.
Erol Akalın, tepkisini, "Bu tür hafifliklere son verin" çağrısıyla özetlemiş.
Bilge Kuyaş, Buğra İpar, Deniz Önel ve Bilge Çelik’in ortak eleştirisi: "Kişilerin özel konuşma hakkı olduğu gibi, telefonlarının dinlenmesi de yasal değildir. Bence kamunun bilgilendirilmesi hakkı istismar edilmiştir. Haberci, sorumlulukla hareket etmeli."

Oktay Ekşi’ye atfen
Nihat Üner, "gayrı ciddi" bulduğu bu yönteme ilişkin görüşünü aktarırken, Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi’nin "..gazeteciliğin meşru haber toplama alanının ve yönteminin dışına çıkan bir uygulama. Bu, yapana kredi kazandırmayan, takdirden çok eleştiriyi davet eden yanlış bir gazetecilik uygulaması. Haberleşmenin gizliliği ilkesini ihlal eden bir uygulama. Bir insanın telefonla yaptığı konuşmayı, onun haberi olmadan banda alıp yayımlamaktan farkı yok" şeklindeki eleştirisini (5.3.2001, Hürriyet) de eklemiş.
Yorum: Bu yöntemi uygulayan Milliyet değil. Sayfalara yansıyan, Kanal D’de yayımlanan bir haber Ama, içeriğe yansıdığı için, yöntemle ilgili genel bir tespit yapmak gerek.
Şeffaflık ihtiyacı içindeki her toplumda, bilgiye erişme yöntemleri de "çizgi dışı" olabiliyor, hatta zaman zaman yasaları zorluyor. Siyaset ve bürokrasi, Türkiye’de şeffaflığa en çok ihtiyaç duyulan alanlar.
Gazetecinin işi çok zor.
Ama, öyle de olsa, "özel hayat" öncelikli olarak saygı duyulması gereken bir alan. Telefon konuşmaları "özel hayat" kapsamındadır.
Telefonların gizlice dinlenmesi konusunda, demokrasi ve hukuka saygı adına "yasallığı"sürekli talep eden basın, kendi işlevi esnasında da aynı saygıyı göstermeli.
TGC Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin 5 ve 6. maddeleri, "..yanıltıcı yayın malzemesi kullanmaktan uzak durulması.." ve "Gazetecinin ..bilgi, haber... elde etmek için yanıltıcı yöntemler kullanmaması" doğrultusunda kesin bir tavır öneriyor.
Yine aynı belgede, özel hayatın gizliliğinin geçersiz sayılacağı istisnalar da belirtilmiş: a) Suç veya yolsuzluklar üzerinde araştırma, b) Toplumu kötü etkileyici bir tutuma ilişkin yayın, c) Toplum güvenliği veya sağlığının korunması, d) Halkın yanıl(tıl)masının engellenmesi.
Derviş’in durumu bunların hiçbirine girmiyor. Kaldı ki, "dudak okuma", şayet ahlaki açıdan doğru bir yöntem olsaydı, dünyanın tüm saygın haber kuruluşları da bol bol uygulardı.
Özel hayata saygı sınırı iyi çekilmezse, haber kaynakları ile basın arasındaki güvensizlik de büyür. İtisnai haller dışında bu yöntemden bir an önce vazgeçmekte yarar var.