The Others Sevişmek ibadettir!

Sevişmek ibadettir!

18.10.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sevişmek ibadettir!

Sevişmek ibadettir
18 Ekim 1998
Ç. Begüm SOYDEMİR
Sevişmek ibadettir
Gazeteci Faik Bulut'un "İslam'da Cinsel Büyüler" adlı kitabında İslamiyetin kurucularından ve din bilginlerinden yaptığı alıntılar günümüzün porno hikayelerini aratmıyor.

Elimizdeki kitabın adı "İslam'da Cinsel Büyüler" (Berfin Yayınları). Kitabın adını oluşturan üç kelime de tek başına ilgi çekici. Bir de biraraya gelince, bu ilgi kaçınılmaz oluyor neredeyse. Her şeyden önce bize yıllardır öğretildiği kadarıyla İslam ve büyü birbirine taban tabana zıt düşen iki sözcük. Cinsellik elbette tüm insanlığı kapsıyor ama İslam ve cinsellik de yan yana hayli şaibeli duruyor. Kafamızda beliren bütün bu sorulara cevap aramak amacıyla kitabın sayfalarını çevirmeye başlıyoruz. Yazar Faik Bulut, İslam üzerine pek çok araştırma yapmış. Bu araştırmaların önemli bir kısmını İslam hukuku oluşturuyor. Bu araştırmaları sırasında okudukları sayesinde İslam'da yasaklanmış olanlarla günlük hayat içinde çatışan birtakım şeyler bulmuş. Ve bunların da genel olaran cinsellik üzerine odaklandığını fark etmiş. "İslam'la ilgili araştırmalar nedense hep belli bir kesimin elinde kalmıştır," diyor Bulut. "Ama bu meseleye deyim yerindeyse biraz soldan bir bakış gerekiyordu. İslam bir bütündür, hayatın her alanını kapsar. Bu dini parça parça ele almak da bütünsel bir fikir vermeye yetmez. O halde İslam ve İslamiyeti her boyutuyla irdelemek gerekir."
Haram denen birçok şeyin İslam tarihine bakıldığında hemen her dönemde büyük bir serbestlikle yaşandığına dikkati çekiyor Bulut. İleri derecede Arapça ve Farsça bilgisi sayesinde bunu kanıtlayacak kaynaklara ulaşmakta hiç zorluk çekmemiş. "İslam ile İslamiyeti ayırmak lazım," diyor. "İslam, Kuran'da yazanlar ve peygamberin sünnetlerinden oluşan bir bütün. Bu hem bir inanç sistemidir hem de dünya nizamıdır. İslamiyet ise daha çok tarih ve gelenekleri içerir. Her ülkede hatta her dönemde ayrı ayrı uygulamaları görülen bir şey. Bu anlamda ben İslamiyetin Türk türevi üzerinde durdum daha çok."

Yüz kızartacak alıntılar
Kitapta yer alan bilgiler üç İslam aliminin, İmam Celaleddin el Suyuti, Şeyh Ömer İbn Muhammed el Nefzawi ve İbn Kemal Paşa'nın yazdığı kitaplardan alınmış. Bu alıntılar çoğu zaman insanı hayrete düşüren cümlelerle dolu. Yani cinsellik ve iki cins arasında yaşananlar öylesine açık seçik, öylesine gizleme gereği duymadan verilmiş ki, bu tür cümleleri günümüz kitaplarında bile bu haliyle bulmak zor. Örneğin kitabın 38. ve 39. sayfalarında Hz. Muhammed'in bazı sorunlara nasıl çözüm bulduğu anlatılıyor.
* Hz. Ömer'in "Palanımı ters çevirdim" (yani eşime arkadan yaklaştım ve vajinasına böyle duhul ettim) diye yakınması karşısında Bakara suresinin 223. ayeti, "... Kadınlarınız sizin tarlanızdır. Ne şekilde isterseniz öyle yaklaşın," demiştir.
* Önceki eşinden boşanmış bir sahabe karısı şimdiki kocasının cinsel organının "elbise saçağı gibi (yumuşak) olduğu"ndan şikayet edince Muhammed, "Sen eski eşine dönmek istiyorsun, ancak şimdiki kocanın balcağızından tatmadıkça, o da seninkinden tat almadıkça ilk eşine dönemezsin," demiştir.
* İlk İslam imamı cinsel eylemi anlatırken, "Cinsi münasebetten önce sevişip fısıldaşma, öpme, dil ve dudakları emme müekked (kesin) sünnettir. Aksine davranan mekruhtur," yolunda bir tanım yapmıştır.
* Peygamber bakire kadınlarla evlenmeyi şöyle teşvik eder: "Bakire kadınlarla evleniniz. Zira (genç oldukları için) doğurgandırlar. Daha tatlı dilli ve dudaklıdırlar. Aldatma (ve cinsel arzularınızı erteleme) yetenekleri daha azdır. Cinsel ilişkide, harcamada daha kanaatkardırlar. Cinsel organları daha eylemli ve haz vericidir..."
Bunların böylesine cüretkar anlatıldığını görünce çok şaşırdığımızı söylüyoruz. Bulut, İslam dininin en önemli şehirlerinden biri olan Medine'de genelevlerin varlığından söz ediyor. O kadar ki devlet, kolaylık olsun diye cami, hamam ve genelevi birbirine oldukça yakın inşa ettirirmiş. Peki, dinimizde büyünün yasak olmasına ne demeli? "Evet," diyor Faik Bulut. "İslam dininde büyü kesinlikle yasaklanmıştır. Ama kitabından alıntı yaptığım din bilginleri çeşitli büyü şekillerini vermişler. İşte yine devreye İslamiyet giriyor. Bunlar antik dönemin büyülerinin aktarılmasıdır. Keza 'ibahiye' denen açık seçik konuşmalar, İslam'da bunların da pek yeri yoktur. Ama bakıyorsunuz bayağı açık anlatılmış sevişme sahneleri, ön sevişmeler... Gerekçelendirme de şu; cinsel hayat bir ibadettir. Çoğalmak Tanrı buyruğudur. Dolayısıyla insan sevişip çoğalmalıdır. Ve bu yazılanlar o dönemin büyükleri tarafından büyük teşvik görmüştür. Aynı zamanda şeyhülislamlık yapan İbn Kemal Paşa'nın erotik hikayeleri, yer yer porno derecesine varan seks sahneleri, Fransız seks edebiyatının simgesi haline gelmiş Emanuelle ya da bir zamanlar Türkiye'deki porno edebiyatının kod adına dönüşmüş Fırıncının Kızı ya da playboy hikayelerinden hiçbir farkı yoktur."

Gazali ne diyor?
Kitapta yer alan bölümlerin adları şöyle sıralanıyor: Giriş, Cinsel Hayatta İslam'ın Teori ve Pratiği, Dinde Erotizm, Cinsel Büyüler ve İslam'da Cinsel Teknikler, Reçeteler ve Büyüler. Tüm bölümlerde kadının erkeğin kölesi gibi olması gerektiği vurgulanıyor. Bulut, kitabının bu yönüyle de kadın mücadelesinde geçmişi bilmek ve oradan hareketle doğruyu bulmak gibi önemli bir görevi olabileceğini vurguluyor. Kitabın 41. sayfasında Gazali'den yapılan alıntılarda şöyle yazıyor:
"Devenin üstünde bile olsa eğer kocası kendisiyle sevişmek isterse (kadın) derhal inip erkeğin şehvetini giderecek. Yemek pişiriyor dahi olsa, kocası arzuladığında işini bırakıp kocasını memnun etmelidir, onun isteğine direnmemelidir."
"Kocanın vücudu irin dolu olsa bile, kadın onu memnun etmelidir."
"Kadın kocasını Allah'tan sonra ikinci mabud gibi görmeli, ona mutlak biçimde itaat etmeli, onun izni olmaksızın evden çıkmamalı, oruç tutmamalı, mescide gitmemelidir. Karısının kölesi olan erkek sapıktır."
"Gazali, müslüman erkeklerin kesinlikle kaçınması gereken kadın tipinin adını 'Şadaka' koyar. Yani çok konuşan, muhtemelen dırdırcı kadın."
Kitap aşk konusunda da din alimlerinin tespitlerinden yapılmış alıntılarla dolu. Onlara göre aşk, cehaletin zirvesi olup, insanı hayvandan da aşağı bir konuma sokar. Zira aşık olan kimse cinsel temastan alacağı lezzetle yetinmez. Hayvanlar bile herhangi bir eşle doyuma ulaştıkları halde, o ancak belli bir şahısla mutlu olacağını sanarak zilletten zillete düşer ve adeta köleleşir. Aşk gamsız ve boş kalplerin hastalığıdır."
Kitapta yer alan reçete ve büyülerden bazılarının adları ise şöyle: Cinsel gücü artırıcı formüller, erkeklik organının kabartma formülü, kadını aşık etme ve kocanın dilini bağlama büyüsü, cinsel kudret reçeteleri, afrodizyak mönü, kadın ve erkeğin sırlarını öğrenme büyüsü, vs...
Görüyorsunuz ya, aradan geçen bunca zamana rağmen kaygılar aynı. Tek bir farkla; o zaman büyüden medet umuluyordu, şimdi Viagra'dan. Bu büyülerin o dönemde dertlere ne derece deva olduğu bilinmez, ama yazar kitabın önsöz bölümünde aynen şöyle diyor: "Bu reçetelere inanıp uygulamaya kalkacak bir okurumuzun olduğuna da doğrusu inanmıyoruz."

Kimdir?
1950 Kars doğumlu olan Faik Bulut, ilk ve orta öğrenimini Kars ve Rize'de tamamladı. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim İş Bölümü mezuzu olan Bulut, 1968 kuşağına mensup olarak siyasi hareketlerde yer aldı. 12 Mart'la birlikte Filistin'e gitti. Yaklaşık 8 yıl Suriye, Lübnan, İsrail ve Filistin'de kaldı. 1980'de Türkiye'ye döndü. Gazeteciliğe başladı. Aydınlık, Nokta, Söz, Günaydın, Milliyet, 2000'e Doğru gibi yayınlarda muhabir ve köşe yazarı olarak çalıştı. 1990'da yazarlığa başladı. Bugüne kadar Ortadoğu, İslam, Arap dünyası, Kürt sorunu ve Filistin üzerine 19 kitap yazdı. Bu kitapların en bilinenleri "Tarikat Sermayesinin Yükselişi", "Ordu ve Din", "Kim Bu Fethullah Gülen", "İslam Komüncüleri", "İslam'da Cinsel Büyüler", "Kürt Sorununa Çözüm Arayışları" olarak sayılabilir. Bulut Arapça, İngilizce, Fransızca, Kürtçe, Farsça ve İbranice biliyor.