The Others Uzakdoğu’nun büyülü kenti

Uzakdoğu’nun büyülü kenti

02.12.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Hong Kong’ta çok canlı ve keyifli bir tatil. 4 gün, yeterli bir süre Hong Kong için. Ama maalesef ne tek bir karate figürü, ne o çok ünlü Hong Kong Mafyası, ne de Jackie Chan’i (biliyorum Avustralya'da yaşıyor ama olsun) gördüm. Artık Tayland'da gördüklerimle idare edeceğim.

Uzakdoğu’nun büyülü kenti

Uzakdoğu’nun büyülü kenti

Hong Kong’ta çok canlı ve keyifli bir tatil. 4 gün, yeterli bir süre Hong Kong için. Ama maalesef ne tek bir karate figürü, ne o çok ünlü Hong Kong Mafyası, ne de Jackie Chan’i (biliyorum Avustralya'da yaşıyor ama olsun) gördüm. Artık Tayland'da gördüklerimle idare edeceğim.

CANAN ÖZENÇ

Çocukluğumdan bu yana tüm düşlerim ve hayallerim 'uzaklar' üzerine kurulu... Tek efendisi olduğum hayal tapınaklarım dünya üzerinde dört bir yana dağılmış benim gelmemi bekliyor...Tıpkı Hong Kong'un da beklediği gibi... ve Hong Kong tıpkı beklediğim gibi..

Muson şelalesi
Tadını çıkarmak için sevdiğimiz şeyleri sona saklamamızdan olsa gerek, daha önce Uzakdoğu'ya üç kez gitmeme rağmen Hong Kong'la buluşmam uzun zamanımı aldı. Elimde Hong Kong kitapçığım ve tüm Uzakdoğu yolculuğum boyunca hiç eksik olmayan türbülansla birlikte Bangkok'tan Hong Kong'a uçtum. Otelime götürecek araca ulaşmak için üzeri cam kaplı kocaman bir tünelden geçerken, tüm üzerimizin şiddetli akan bir suyla kaplı olduğunu görüp safça bunun da teknoloji eseri olduğunu düşündüm. Muson yağmurlarını hafife almışım. 'Yağmur' demek oldukça iyi niyetli bir yaklaşım! Bence 'Muson şelalesi'...
Hong Kong, Kowloon, Hong Kong Island, New Territories ve adacıklardan oluşuyor. Otelim Kowloon'da, havaalanı ise Lantau adasında... Uzunca bir yol ve yoğun bir trafik sonrası Doğu Tsim Tsa Tsui'deki Grand Stanford Harbour View'e ulaştım... 11. kattaki odama ççıktığımda soluğum kesildi. Boydan boya cam kaplı pencereden inanılmaz bir manzara, Hong Kong Limanı 'Victoria Harbour' ve göz alıcı, baştan çıkarıcı bir renk cümbüşü içinde gökdelenler... Gittiğim her şehirde bir binaya taparım, Hong Kong'da da binamı buldum. Central Plaza...En alt katında en açık tonda başlayan renkler en üst katta en koyu tonuna ulaşıyor, yeşiller, maviler, pembeler, kırmızılar, onlarca renk sürekli akıyor, tüm bina üzerinden. Gözlerimi alamadım.

Şemsiyesiz çıkmam!...
Sabah kendimi Kowloon sokaklarına atıp, Kowloon'un en uzun caddesi Nathan Road yola koyuldum. Uzakdoğu'da ama özellikle Hong Kong'da şemsiyesiz olmak pek iyi bir fikir değil. Otellerde şemsiye servisi var ve her köşe başında inanılmaz ucuza satın da alabilirsiniz. Yeter ki benim gibi taşımaya üşenmeyin. Sokaklar inanılmaz kalabalık, her yazı Çince, özellikle restoranlar. Cafe bulmak zor ama en büyük zorluğu tuvaletiniz gelince yaşıyorsunuz. Umumi tuvalet neredeyse hiç yok. Singapur'da örneğin, her alışveriş merkezi içinde tertemiz tuvaletler bulursunuz. Ama Kowloon'da bunu unutun.
Nathan Road üzerinde daha önce Discovery Channel'da hayretle seyrettiğim Chungking Mansions'u mutlaka ziyaret etmek istiyordum. Hong Kong'ta çok ucuza ve uzunca dönem kalmak isteyenlerin ko-nakladığı, gelişmekte olan ülkelerden Hong Kong'a gelen işçilerin ve hayat kadınlarının barındığı ve berberinden, lokantalarına (özellikle çok ucuz Hint ve Pakistan restaurantları) her türlü ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz ve alışveriş yapabileceğiniz işyerlerinin de bulunduğu acayip bir yer. Çılgın kalabalıktan ezilmekten kendimi kurtarınca, kocaman çürük bir diş gibi duran Chungking'i gözden kaçırmak mümkün değil. 5 bloktan oluşan ve en korkunç yaşam koşullarının D Blok’ta hüküm sürdüğü bu tehlikeli, çok pis, karmaşık ama çok ünlü mekana girmekten kendimi alıkoyamadım. Paranın hüküm sürdüğü ve dünyanın en büyük sermayelerinin bulunduğu Hong Kong için inanılmaz bir mekan. 2050 senesi bilim kurgu filmlerindeki, robotların istilasından kaçan zavallı dünyalıların sığındığı ürkütücü binalara benziyor.

Yemek pahalı, taksiler ucuz
Öğle yemeklerini genelde çok tipik yerlerde, sokak aralarında ve yerel halkın gittiği yerlerde yemeği tercih ettiğimden bir tanesine girip, pisliği (zorum neydi bilinmez ) görmezden gelmeye çalışarak sipariş vermek istedim. Ancak ne mümkün... sakın Hong Kong bunca yıl İngiliz sömürgesinde kaldı, nasıl olsa İngilizce konuşuyorlardır demeyin, hayır konuşmuyorlar. Hiçbir yemeğin üstünde İngilizce de yazmıyor, ya kısmet diyip Çince bir yemeği işaret ettim. Herneyse içinde ne olduğunu hiç anlamadığım ama gayet lezzetli olan bir nevi çorba içtim ve 1.5 Amerikan Doları karşılığı gibi inanılmaz az bir para ödedim.
Sakın bu sizi yanıltmasın çünkü Hong Kong'da iyi yemek çok pahalı. İki kişi ortalamada iyi bir akşam yemeğinde 100 katını rahatlıkla ödeyebilirsiniz. Sadece pahalı olan yemekler değil tabii. İyi oteller de öyle. Singapur, Malezya, Tayland ve benzeri ülkelerde kalabileceğiniz fiyatların 4-5 katı . Taksiler ise istisna, gerçekten ucuza heryere ulaşabilirsiniz. Tabi şoförle anlaşmayı becerdiğiniz takdirde.
Akşam üzerini geçirmek için dünyanın en lüks otellerinden biri olan Kowloon'daki The Peninsula'da efsanevi '5 Çayı' nı önere-yim. Hong Kong'ta lüks mağazaların çoğunluğu otellerin altında bulunan 'shopping arcade'ler içinde. Onlarca Channel, Louis Vuitton, Hermes, Gucci, Cartier mağazası ve benzeri bulabilirsiniz. Peninsula'nın altında bulunan Louis Vuitton'da çanta satın almak için kapı önünde bekleyen 25-30 kişilik kuyruk bence görmeye değerdi.
Kowloon'dan Hong Kong Island'a feribotla geçmek 10 dakika (Star Ferry)...
Bir yandan dünyanın en büyük limanını seyrederken diğer yandan Hong Kong'un Financial District'i olan Central'daki ve Hong Kong'u çepeçevre saran yemyeşil tepelerin eteklerinden yukarılara kadar yayılmış inanılmaz uzunluktaki binaları izleyin. Connaught Road'u takip edip Central'ın kalbine ulaşın.
Dünyanın en uzun yürüyen merdivenleri burada, ben merak edip sonuna kadar çıktım, yanlış hatırlamıyorsam yarım saat sürüyor. Tabii Hong Kong'un medar-ı iftiharı Victoria Peak(Victoria Tepesi) ziyaret edilmesi gereken mekanların başında geli-yor. Tüm Hong Kong'a hakim bu mekandan çok güzel manzara seyredebilirsiniz.
Victoria Peak'te yemek için çok alternatif var, ancak Peak Cafe'yi hararetle öneriyorum. Hong Kong'ta akşamları yapacak çok şey var. Özellikle haftasonları gece hayatı çok canlı ve eğlenceli. Çok şık gece kulüplerinin yanı sıra sıradan barlar, peep showlar, kötü yerler de var tabi...
Koskocaman, kıpkırmızı ve bütün şehri kaplayan Çince tabelalar ise filmlerdeki Hong Kong'u anımsatan en önemli unsurdu.

Yemek/içmek/müzik
ÇİN mutfağı
• Lai Ching Heen (Regent Hotel)
• Fook Lam Moon (Kimberly Road)
• Spring Deer (Mody Road / çok in..mutlaka rezervasyon şart!)

Hint Mutfağı
• The Taj Mahal Club (Chungking Mansions B Blok -'adrenalin ortamında acayip ucuza gerçek Hint Mutfağı’na buyrun' ama midenize birşey olursa karışmam)
• Gaylord (Ashley Road) (burası hoş)

Japon Mutfağı
• Gomitori (Granville Road)
• Nadaman (Shangri-la Hotel)(kazık!!ve süper başarılı)

Caz Kulübü
• Jazz Club (Lan Kwai Fong)
• Cyrano’s (Shangri-la Hotel)

Barlar&Gece Kulübü (Cuma-Cumartesi tadı var)
• JJ’s (Hyatt Regency/hafta sonları 24:00’den sonra çok in-Belki Hong Kong mafyasını burada görmüş olabilirim. Gucci pabuçlar, Armani takımlar,Rolex saatler ve kollarında çok güzel kadınlar olan adamlar var. Zengin görünmüyorsanız işiniz olmaz)
• California (Hong Kong’un cool tipleri buraya takılıyor)
• Joe Bananas (istediğiniz gibi takılın hatta istediğinize de takılın yeter ki boş çıkmayın, komik bir yer)
• Harlequin (Mandarin Hotel / şampanya eşliğinde ortam romantik ve manzara mükemmel ama hesap da öyle...iyisi mi bira için)
Ayrıca Lan Kwai Fong’ta bir sürü bar ve restoran bulabilirsiniz.

Önemli notlar
• Havalanından ayrılırken $HK50 departure tax ödeniyor.
• Tüm Hong Kong’u binalardan ibaret sanmayın. Hong Kong Island’ın güneyi çok güzel plajlarla dolu ve yüzmeye müsait. • Bir zamanlar buralarda pembe renkli yunuslar yüzermiş, hala da yüzüyormuş ama bana görünmediler.
• Hong Kong’ta çanağın içine çarpraz bırakılmış 'chopstick'ler kötüye yoruluyor, ölüm işareti!!!
• Gerçi dünyanın heryeri için geçerli olabilir ama özellikle Hong Kong’ta ucuza Japon yemeği yemek istiyorsanız kendiniz yapın! Restoranlar size acımıyor.
• Lüks otellerin önünde onlarca Rolls Royce, Mercedes 600, Jaguar ve BMW 7 serisi ile birlikte bir sürü limuzin görüp de 'ne oluyor mühim bir toplantı mı var?' demeyin. Yok! İnsanlar gündelik arabaları ile yemeğe gelmişler.
• Gerçi sürekli yağıyor ama kötü mevsimde gitmeyin, fırtınalar ölümcül olabilir. Radyo ve TV sürekli hava durumu hakkında uyarıyor.