Ya siz nerenizi?

Çintay

Malumunuz, memleketimiz birkaç haftadır tanrıların gazabına uğradı. Daha doğrusu, tek bir tanrının ama, ah, o en güzel olanının.. Mısır püskülü saçlı şahane şey; senelerce aynalarla çevrili yalısında narsizmin doruklarında yaşayan Afrodit, son dönemde, 2010 yılına kadarki projelerinin ilk ayağını gerçekleştirmek üzere aramıza katıldı. "Ben şişman değilim ki, hiç de olmadım," demesine karşın, çocukluğumuzun unutulmaz Türk filmlerindeki o parmak ucunda havuz kenarı sahnelerine göre biraz kalınlaşmış mıydı ne? Ama seçmek pek mümkün olmuyordu. Perdelik kumaş kalındı. Buna karşın, inanılmaz eğlencelik, seyirlik, komik paket, pardon tanrıça "neremi, neremi," diye soruyordu. En güzel neresiydi, bilmek istiyordu. Sevgilisi onun en çok neresini beğeniyordu, öğrenmeliydi.
Yapmayın, itiraf edin, bu sadece tanrıçalara değil, insanoğluna ve özellikle havvalara ilişkin bir zaaf. Nerenizi beğeniyorlar, siz nerenizi seviyorsunuz, dolayısıyla da nerenizi gösteriyorsunuz? Herkes bir yerini - en güzel yerini - gösterir. Amaç en iyiyi ortaya çıkarıp dikkati tek, bilemediniz iki en sıkı noktaya çekip bütünü daha cazip hale getirmektir. Gazetecilik gibi: Hangi resmi ya da haberi büyütüyorsun, yani öne çıkarıyorsun, hangisini küçük giriyorsun?
Peki siz nerenizi açıyor, nerenizi saklıyorsunuz? Nerenizi seviyor, nerenize sinir oluyorsunuz?
* Yazın neyse de, kışın sırtı bu sezon olduğu gibi açmak, bir bakıma "zatürreye davetiye çıkarmak" olarak da açıklanabilir. Şimdi sırt zaten riskli bir alan. Diz kapağı gibi, sırtı güzel kadın da Venüs'ten getirilmiş bir taş gibidir. Hatta bu taşın henüz ılık olduğu bile iddia edilebilir. Ayrıca vakti zamanında söyleşi yaptığımız bir aşçı, insanın sırt etinin son derece lezzetli olduğunu bildirmiştir. Yani anlıyorsunuz değil mi, bu sırtı açmak o kadar da iyi bir şey değil. Lakin sırt dekoltesi bu sezon birden fazlasıyla moda oldu. Versace sırtı olmayan, iplerle tutturulan mink bluzlar yaptı, Mango bile sırtsız takımlar çıkardı. Bilmiyorum, giyip de yakıştırıyorsanız, devam edin, en güzel sırtsızlar için DKNY, Vakko ve Park Bravo'nun Ineptie'lerine bakın. Göğüsleriniz yerçekimine kuvvetle karşı koyamıyorsa hiç yeltenmeyin; sutyen şansınız yok.
* İlk doksanı şaşırtıcı bir şekilde tutturan bir grup kadın olarak, göğüs dekoltesini hep sevmişizdir. Bu dekolte cinsinde, fazla abartmadan devamını hayal ettirebilecek kadar göstermek lazımdır. Özellikle uzun boyunlu genç kadınlar tarafından tercih edilmelidir. Çünkü kırışan boyun, yaşın gizlenemediği nadir alanlardandır. Bu arada V yaka "boyun boyu"nu uzun, bu sezon pek rağbet gören kayık yakalar ise olduğunun yarısı kadar gösterir. Ne yapacakmışız? Kayık yakaları yakacakmışız.
* Duruma göre omuzlar da açılabilir. Omzunuzda sevgilinizin hazetmediği bir ben olmadığı takdirde tabii. Bu sezon moda olan, baharda da sıkça rastlayacağımız parçalardan straples, yani askısız elbise ve üstler, omuzları tamamen açıkta bırakıyor. Bir de kışa damga vuran askılı elbiselerin, havalar itibariyle yazın da devam edeceğini kestirebilirsiniz.
* Aşağı iniyoruz. Şimdilerde biraz demode bulunsa da, birkaç yıl önceki gözağrımız göbek dekoltesini es geçemeyiz. Burası da riskli bir alan olduğu ve en küçük bir pırtlak durumunu kaldırmadığı için, göbeklerini açanlar daha çok o 36 bedenlik, incecik kızlar. Bir de göbek deliği güzelliği denen bir şey var ki bazı erkekler buna takık. Mesela Naomi'ninki çirkin. Ha, ha, ha.
* İnmeye devam edersek... Bacak dekoltesi, en işlevsel ve çeşit yapılabilecek dekoltedir. Çeşit derken; etek olabilir, bermuda haşa olmasın, şort olabilir... Eteğiniz mini mini olabilir - bu yaz olmasa daha iyi çünkü o en miniler bitti - diz civarında seyredebilir, uzun olup bünyesinde bir yırtmaç barındırabilir. Eski sevgilimin dediği gibi yırtmaç iyidir, yol gösterir. En moda olanını soruyorsanız, daha birkaç ay uzun ve yırtmaçlı olanlarla avunun. Bir de diz civarında biten dar ya da evazelerle. Ama yaza... O hap kadar, sadece popoyu örten şortlar var ya... Maalesef öyle işte.
* Dibe vurduk: Ayakkabı. Bunun dekolteye girmediğini iddia edenler, baharlık yeni sezon sandaletlerini görmeye fırsat bulamamışlar demektir. Gerçi '98 - '99 sezonunda kara kışa rağmen çok rağbet gören incecik topuklu gece ayakkabıları bir miktar tüyo veriyordu ama yazlıklar iyice abartmış vaziyette. Çoğu sadece bir tabanla parmak arasından geçen ipten oluşuyor. Anlayacağınız, ayaklar tamamen ortada. Bazıları çok rahatsız olsa da, biz - hele kırmızı tırnakların eşliğinde - dünyayı değiştirdiklerini biliyoruz.

---

Yedim
* Yeni: Caddebostan İskele Caddesi'nde King Fisher. Fish & chips çok lezzetli ve hafif çünküüü balıklar pirinç ununa bulanıp kızarıyormuş. İki kişi 5 milyon.

* Sevgili sevgilim, önümüzdeki pazara isabet eden o kutsal gün için Crema'ya orkide reçeli siparişi verildi mi?

* "Kadınlar kendilerini sevenler için değil, onlara hükmedenler için can verirler." Halide Edip Adıvar

* BM Club'da dışı deri, içi kürk çok güzel eldiven... 19.5'ken 12.5 milyona inmiş; siyahı beyazı mevcut.

* Frenk gurmeler uçmuş. Biz burada eve ancak pizzayla tavuk kanadı isterken, onlar bir telefonla ayaklarına füme timsah ve kanguru getirtiyorlarmış.

* Tarlada çalışmaktan hatır hutur olan ellerime eski yumuşaklık ve zarafetini kazandırdığı için Neutrogena el kremine teşekkür ederim.

* Beş yaşına kadar saçları kesilmeyen cici bir kız gibi yetiştirilmiş ve hep annesinin ölümüne sebep olan İspanyol gribini ona kendisinin bulaştırdığını düşünmüş. Peki soyadının Saygı olduğunu biliyor muydunuz? Fikret Mualla'nın resimleri 20 şubata kadar Beyoğlu Yapı Kredi Kazım Taşkent Sanat Galerisi'nde...