Vitrin Uyum zorluğu çekmezler

Uyum zorluğu çekmezler

19.09.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:

Uyum zorluğu çekmezler

Uyum zorluğu çekmezler
19 Eylül 1998
Rüya BAYSAL

Uyum zorluğu çekmezler
İşte bitmez tükenmez gibi görünen uzun yaz tatili sona erdi. Uzun sıcak yaz günleri gittikçe kısalmaya, serinlemeye ve hüzünlenmeye başladı. Her ne kadar güneyde yazın en güzel dönemi şimdi yaşanıyorsa da okul çağında çocuğu olan anne babalar ders yılı takvimine göre yaşamak durumunda kalıyor.
Yaz tatillerinin en uzun süreli tatil olma özelliğinden dolayı avare geçirdikleri bu üç ay boyunca özellikle okumayı yazmayı yeni öğrenen çocukların öğrendiklerini unutacakları düşünüp kaygılanırız. Ne var ki bu sene ilkokul çağındaki çocuklar bir yandan tatil nimetlerinden faydalanırken bir yandan da anneleri tarafından çeşitli okulların giriş sınavlarına sürüklendiler. Önümüzdeki birkaç senede durum farklı olmayacağa benzer. Sürekli değişen eğitim sistemimiz sayesinde çocuklar bir büyük sınav stresinden kurtuldu derken çeşitli özel okul sınavlarıyla karşı karşıya kaldılar. Bugüne kadar maarif okullarını tercih eden birçok anne baba sekiz yıl uygulamasının getirdiği belirsizlikten çekinerek çocuklarını özel okullara sokmak gibi bir mücadelenin içinde buldular kendilerini. İlk etapta çocuğu sınava hazırlamak, başarmasını sağlamak, ardından eğer ki başarılı olmuşsa kaydını yaptırıp sekiz yıl boyunca bu okulun getireceği maddi külfetin altından kalkmaya çalışmak... İlkokul çağında rekabet kavramı daha gelişmemiş olan minikleri üniversite seviyesindeki birçok gencin bile kolay tolere edemediği bu yarış ortamından bir nebze kurtardığı için yeni sistem olumlu görünüyor. Günümüz çocuklarının çağın getirdiği imkanlar sayesinde zamanından önce gelişen zekasını, uyanıklığını, kitap, oyuncak dahil sahip oldukları birçok şeyleri bizim devrimizle kıyaslanıp imrenmişimdir. Ne var ki bu devirde yaşanan eğitim karmaşası imrenmediğim yegane şey. Üç ay boyunca keyfini sonuna kadar çıkardıkları yasaksız televizyon bağımlılığı ve uzun günler sayesinde bahçede top peşinde geçirdikleri özgür saatler yerini disiplinli öğrenci hayatına bırakıyor. Kimi alıştığı ortamda alıştığı arkadaşlarla ders yılına giriyor. Kimiyse anne babasının düşünüp taşınıp verdiği en iyi kararla yeni bir okula başlıyor. Tanımadığı, uyum süreci geçireceği farklı bir öğretmen ve arkadaşlar arasında yeni bir ortama giren çocuk bizim düşündüğümüz anlamda zorluk çekmez. İşte çocuk olmanın en güzel yanı. Yetişkinlerin aksine onlar yaşıtlarının arasında hiç yabancılık çekmezler. Eski okullarına dair her şeyi de hiç yaşanmamış gibi unuturlar.