Farklı gündemler!

7 Temmuz 2019

Prag’da, son birkaç gün, farklı ülkelerden gelen akademis-yenlerle eğitimi konuştuk. Şaşırtıcı ama sınavlardan kimse tek kelime söz etmedi. Benim de aklıma gelmedi.

Gündem farklı, hem de çok farklıydı. Onlar geleceğe odaklanmış, biz ise günü kurtarmaya çalışıyoruz. Oysa çocuk dünyanın her yerinde aynı çocuk, geleceğe yönelik beklenti ve kaygıları da her yerde aynı!..

Eğitime yönelik değişim rüzgârı fırtına gibi esiyor. Direnenler ile olmazsa olmazcılar arasında ciddi görüş ayrılıkları var.

Teknolojik dayatmalar, öğrenme yöntemleri, eğitim süreçleri, finans kaynakları, pabucu dama atılacak ve gözde olacak yeni meslekler gibi pek çok ayrıntı dile getirildi.

Şimdi geriye dönüp, sınavların hiç konuşulmamasının gerekçesini anlamaya çalışıyorum da anlamlı bir cevap bulamıyorum. Demek ki onlarda böyle bir baskı ya da umut tacirliği söz konusu değil!..

Eee, artık İstanbul’a döndüğümüze göre, orayı orada bırakıp, gerçek gündemimize dönelim.

Çünkü milyonlarca öğrenci ve anne babanın gözü kulağı sınav sonuçlarında ve kayıtlarda.

Liselere giriş

Yazının Devamı

Eğitimde yeni arayışlar ve Prag

6 Temmuz 2019

Yurt dışına her çıkışta, hele bir de iş gezisiyse, kendimize şu soruyu sormadan edemiyoruz: Dünya neleri konuşuyor, biz nelerle uğraşıyoruz?
Prag’daki toplantıda, Dijital Çağ’ın ve ötesinin eğitimi sorgulanıyor.
Peki, Türkiye’de eğitim adına ne konuşuyoruz?..
Devekuşu gibi kafamızı kuma gömerek geleceği yakalayamayız, çocuklarımızı geleceğe hazırlayamayız.
MEB, YÖK, ÖSYM ve şimdi de Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu...
Çocuklarımızın, dolayısıyla da ülkemizin geleceğine yön veren onlar. Her biri, ayrı telden çalıyor.
Biri ak diyorsa, diğeri kara diyor. Ve bu arada dünya aldı başını gidiyor...

Yazının Devamı

Eğitimde dünya nereye gidiyor?

5 Temmuz 2019

Sakarya Üniver-sitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aytekin İşman, uluslararası tanınırlığı yüksek hocalarımızdan biri. Uzun yıllardır, dünyanın dört bir yanında konferanslar düzenliyor.

INTE, ITICAM, ISTEC bunlardan bazıları. İki yıl önce Harvard’da olana katılmıştım, son birkaç gündür de Prag’dakini izliyorum. Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas’la birlikte farklı ülkelerden yüzlerce bilim insanı burada.

Eğitimde Yeni Yaklaşımlar, Bilim ve Teknoloji Konferansı ve İletişimde Çağdaş Gelişmeler Konferansı serisinde ana konuşmacıların yanı sıra sunum yapan genç bilim insanları da var.

Ortam güzel, bilgiler yeni, sunumlar ilginç.

İşman, “Temel amacımız, dünyada eğitim, bilim, teknoloji ve iletişimdeki yeni gelişmeleri paylaşmak” diyor.

Peki, hedefine ulaşıyor mu? Kesinlikle evet. Özellikle Amerikalı konuşmacıların sunumları çok çarpıcıydı.

Eğitimde, özellikle de yükseköğretimde, teknolojiye paralel olarak, çok hızlı bir değişim süreci adeta zorunlu hale geldi. Peki, dünya ve biz, bu değişime ne kadar hazırız? Değişimi zorunlu kılan, değişimi farklı anlayan ya da değişime direnen kimler?

Görünen o ki, değişimi doğru anlayan ve süreci doğru yöneten üniversiteler

Yazının Devamı

Daha çok burs, daha iyi eğitim, daha iyi bir gelecek

3 Temmuz 2019

Milyonlarca veli daha iyi bir lise ve daha iyi bir üniversite peşinde koşuyor. Çünkü daha iyi bir geleceğin yolu daha iyi bir eğitimden geçiyor.

Yaz geldi, geçiyor, tatil, hiçbirinin aklına bile gelmiyor, çünkü hâlâ doğru okulu bulabilmiş değiller, bulsalar bile ya puanları yetmiyor ya da paraları.

Puanı yüksek olmayanların hayal kurmaya hakları yok diyebilirsiniz ama eğer Türkiye şampiyonuysanız, o kadarcık hakkınız olsun!

B.K. okulundan birincilikle diploma aldı. LGS’de de Türkiye şampiyonlarından biri oldu. Anne, matematik öğretmeni, baba da üniversitede doçent.

Kızlarıyla gurur duydular, akıllarından Robert geçse de hiç dillendirmediler. Çünkü tüm maaşlarını oraya yatırsalar yine yetmezdi.

Burs için başvurmalarını önerdim. Bulundukları kentin ileri gelenleriyle konuşmalarını söyledim ama nafile.

Robert, “Burs için başvuran o kadar çok var ki herkese vermemiz mümkün değil” dedi. İlgili kentin Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı da “Aynı durumda, daha zor durumda olanlar var ama yine de iş adamlarından destek isteyeceğim” dedi.

Sonuç, dünkü kayıt döneminde Robert’e kaydını yaptıramadı!

Yazının Devamı

Liselere giriş sistemi kesinlikle değiştirilmelidir!

2 Temmuz 2019

LGS velileri günlerdir perişan.

Görünen o ki bu tercih ve kayıt eziyeti daha uzunca bir süre devam edecek.

Bu yüzden ne tatile gidebiliyorlar ne de bulundukları yerden ayrılabiliyorlar. Daha acı olan, bunca fedakârlığa rağmen, girecek bir lise bile bulamamaları.

Konulara vakıf olmayan birileri, “İyi puan alsalardı, istedikleri yere girer, önlerini rahatlıkla görebilirlerdi” yorumunu getirebilir. Ama hiç de öyle değil. Türkiye şampiyonları ve yüzde 1’lik dilimdeki öğrenciler bile büyük bir tedirginlik içerisinde! Neden? Çünkü onlar da önlerini göremiyor!

Sistemin ne olduğunu, bırakın velileri, öğretmenler bile tam olarak anlayabilmiş değiller. Sistemde o kadar çok kara nokta var ki cevabını MEB’in kendisi bile bilmiyor.

Hemen her fırsatta ve hemen her konuda konuşan Milli Eğitim Bakanımız, velilerin yaşadığı bu perişanlığı adeta görmezden geliyor. Onları rahatlatıcı tek kelime etmiyor!..

MEB, liselere giriş konusunda, tam bir dayatma içerisinde! Öğrencileri hiç istemedikleri okullara mecbur bırakıyor. Anadolu lisesi tercihlerini sınırlı tutup, meslek lisesi, imam hatip lisesi, o da olmazsa, otomatik olarak açık liseye yönlendiriyor. Yani 14-15 yaşındaki çocukları adeta sokağa atıyor! Hem

Yazının Devamı

Kura ile eğitim!

30 Haziran 2019

Kura ile eğitim, kimilerinize çok şaşırtıcı gelebilir. Hele ki gelin tüm sınavları kaldırıp, tüm okullara kura ile öğrenci alalım diyecek olsam, “Sınavlar yüzünden, Abbas da kafayı yiyenler kervanına katıldı” diyenler muhtemelen çok olacaktır.

Bizim kadar eğitim sevdalısı olup da bu kadar eziyet çeken bir başka millet var mı? Eğitim için her türlü fedakârlığa katlanıyoruz ama memnun olanımız yok gibi!

İşte tam da bu noktada, olurunu olmazını konuşmadan önce, isterseniz gelin, önce, şu çok enteresan habere bir göz atalım:

50 kontenjana 10 bin başvuru

“Galatasaray İlkokulu’nda öğrenim görecek 50 öğrenci için 10 bine yakın başvuru olunca İstiklal Caddesi’nde uzun kuyruk oluştu.

Sabah saatlerinde veliler çocuklarıyla beraber kura çekimi için Galatasaray Lisesi’nin Beyoğlu’ndaki binasına geldi. Ancak başvurular beklenenden fazla olunca okul girişinden başlayan kuyruk, İstiklal Caddesi’ne kadar uzadı.

2019-2020 eğitim ve öğretim yılında Galatasaray İlkokulu, 60-66 ile 66-84 aylık arasındaki çocuklar için başvuruları alırken, her yıl olduğu gibi bu yıl da 50 öğrenciyi kabul etti.

Kura, Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Galatasaray İlkokulu ve Lisesi yetkilileri tarafından noter huzurunda ge

Yazının Devamı

Doluluk oranları artıyor mu, azalıyor mu?

30 Haziran 2019

Turizmle ilgili haberler şaşırtmaya devam ediyor.

Doluluk oranları rekor diyenler de var geçen yılın gerisindeyiz diyenler de.

Turist yağıyor diyen de var sinek avlıyoruz diyen de.

Bu kafa karışıklığı gazetelere de yansıdı.

Dünkü gazetelerde, aynı sayfadaki haberlerden birinin başlığı “Türkiye’ye turist yağıyor”, bir diğerinin başlığı ise “Otel doluluk oranları toparlanıyor”...

Olup bitenleri, birinci ağızdan yani turizmin en göbeğindekilerden dinlediğinizde, bambaşka bir tablo söz konusu:

İşte bazı satır başları:

- Doluluk oranları, geçen yılın gerisinde.

Yazının Devamı

Ne olur, artık eğitim reformu yapmayın!

29 Haziran 2019

Dünya değişirken, çocuklar değişirken, kuşaklar arası farklılıklar, kardeşler arası farklılığa dönüşürken, eğitimde reform yapmamak çılgınlık olur!
Eğitim gibi reform da şart! Ama önce, eğitimin ve reformun tarifini yeniden yapmak gerekiyor.
Reformist bakanlıkların başında Milli Eğitim’in gelmesi en doğal olanı!
Çocuklarımızın, dolayısıyla da ülkemizin geleceğine yön veren onlar!
Memleket sevdasını kazandıracak olan da onlar, etik değerleri olmazsa olmaz hale getirecek de onlar.
Hak, hukuk, adalet kavramlarını yaşam biçimi haline getirecek olan da onlar, donanımı, liyakati, fırsat eşitliğini sağlayacak olan da onlar.
Milli ve manevi değerleri vazgeçilmezler arasına alacak olan da onlar, çağdaş dünyanın kapısını aralayacak da onlar.

Yazının Devamı