Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bakan Nimet Çubukçu’nun “Zaman içerisinde onlara gerek kalmayacak. Kendiliğinden kalkacaklar“ yönündeki açıklaması dershaneleri yeniden gündeme getirdi.
Kapanırlar mı, kapanmazlar mı? Dünden bugüne bu hep tartışıldı. Tartışılmaya da devam edecek. Sektöre akan para kimilerine göre 8-10 milyar dolar, kimilerine göre de en fazla 3 milyar dolar.
Aslında bu konuda ne söylense boş. Çünkü konuşan konuştuğuyla kalıyor. Tartışmalar hiç bitmiyor.
Öne çıkan üç görüş var:
1. Kesinlikle kalkmazlar. Dershanelere olan ihtiyaç hiç bitmeyecektir.
2. Kesinlikle kalkmalılar. Türk eğitim sisteminin gelişmesinin önündeki en büyük engeldirler.
3. Zaman içerisinde onlara gerek kalmayacak.
Her üç görüşün de ciddi anlamda savunucusu var. Gerekçelerine bakıldığında da Nasrettin Hoca’nın fıkrasında olduğu gibi hepsi de haklılar.
Peki çözüm?
İşte bu konuda ahkâm kesmek hem çok kolay hem de çok zor.
Eğitim sistemi rayına sokulur ve umut tacirliğinden vazgeçilirse dershanelere ihtiyaç kalmayabilir. Peki ama bunu kim yapacak? MEB mi, YÖK mü, ÖSYM mi?
Her üçünden de böyle bir reform beklemek hayalcilik olur. İktidarlar deseniz, askeri yönetimlerin bile gücü yetmedi. Başbakan Erdoğan pes etti. “Sizlerin desteği olmadan bu garabetten kurtulamayız” dedi.
Peki dershaneler, silah tüccarları ya da sigara üreticileri gibi çok güçlü bir lobiye mi sahipler? Hayır. En büyük destekçileri, öğrenciler ve veliler. Ve tabii bir de Milli Eğitim Bakanlığı,YÖK ve ÖSYM.
Öylesine bir sınav sistemi var ki dershaneye gitmek zorundasınız. MEB, tüm öğrencileri getirip üniversitenin önüne yığıyor, YÖK herkes her yere girecek, kontenjanlar artacak, açıkta öğrenci kalmayacak diye mavi boncuk dağıtıyor, ÖSYM de öğrencilere hiç görmedikleri ya da üç beş yıl önce gördükleri derslerden sorular sorarak öğrencileri dershaneye gitmeye mecbur kılıyor.
Şimdi böyle bir ortamda, köklü bir eğitim reformu gerçekleştirmeden, dershaneler kalkacak demek falcılık olmaz da ne olur? Ya da Bakan Çubukçu’nun “Bir süre onlara gerek kalmayacak, çünkü okullarda daha fazlası verilecek” söylemine inanmak aymazlığın en büyüğü olmaz mı?..

Farklı bir bakış

Benzeri kısır tartışmalar kırk yıldır yapılıyor ve bir sonuç alınabilmiş değil. O halde yeni fikirlerin üretilmesi gerekiyor. Bu da sistemi, veliyi, öğrenciyi ve siyasileri çok yakından tanımakla olur ki buna da kimse kafa yormuyor.
Bu konuda en önemli tespit, böyle bir değişimin istenip istenmediği.
Görünen o ki bu yönde ciddi bir talep yok. Öğrenci halinden memnun çünkü katı okul disiplininden uzaklaşıp kendisine farklı bir sosyal ortam sağlıyor. Öğretmen memnun çünkü dershaneler kendileri için yeni bir iş kapısı olduğu kadar arkalarını toplayan, açıklarını kapatan önemli bir alternatif. Siyasiler memnun çünkü onca öğrenci dershaneye gitmese, işsizlik oranı çığ gibi büyüyecek, aileler memnun, çünkü dershane de olmasa, çocuklar ya kahvelere gidecek ya da evde internetin başından kalkmayacak...
Hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da maalesef ikiyüzlüyüz. Hani en çok belgesel izlemek isteyip de dizileri tercih ettiğimiz gibi.
İşte bu yüzden dershanelerin kalktığını görmek dedelerimize nasip olmadığı gibi torunlarımıza da kısmet olmaz.
Peki o halde ne yapılabilir?
1. Rehberlik ve yönlendirme çok daha alt sınıflarda yapılarak üniversite önündeki yığılma eritilebilir.
2. Soru çeşitliliği daha da artırılarak her öğrenciye kendi alanıyla ilgili sorular sorulabilir.
3. Dershanelerde alınan dersler kredilendirilerek öğrencinin aynı dersi hem okulda hem de dershanede almasının önüne geçilebilir.
4. Dershanelerin önemli bir bölümü meslek kursları ya da üniversite hazırlık sınıfları haline dönüştürülerek boşa kürek çekmelerinin önüne geçilebilir.
Daha fazla öneri geliştirmek istemiyorum. Çünkü bugün bunu gerçekleştirecek ne bir irade var ne de istek.
Özetin özeti: Dershaneye akan milyarlarca dolar ile sigaraya giden paralar arasında bir fark yok. Duman olup uçuyor. Keyfi kadar götürdükleri de var. Ama alan razı, veren razı. Tıpkı sigara ile tiryakiler gibi. Bizimki de boşuna yarenlik...