Abbas Güçlü
EĞİTİM çevreleriyle iki konuda anlaşamıyoruz. Birincisi, ödeme gücü olanlardan, gerçek anlamda eğitime katkı payı alınması, ikincisi ise eğitimin de pazarlanması gereken bir sektör olduğu.
Birincisine paralı eğitim için yol olur diye şiddetle karşı çıkıyorlar. İkincisini ise, eğitimin ticareti olmaz diye kestirip atıyorlar.
Zamanınız olup da, uzun uzun anlattığınızda, "haklısınız" diyorlar ama, genel tepki hep olumsuz. Olumsuz olduğu için de, eğitim sorunlarımıza her gün bir yenisi ekleniyor.
Türkiye'de şu anda 15 milyon öğrenci var. Okuma çağında olup da, okula gidemeyen öğrenci sayısı da 10 milyon. Yani 25 milyon öğrenciye, çağdaş bir eğitim ortamı gerekiyor. Bu nasıl olacak? Sadece devlet olanaklarıyla mı? Mümkün değil. Bütçenin, değil en büyük dilimini, tamamını ayırsanız, yine de mümkün değil. O halde destek gerekiyor. Kimlerden? Önce yerel yönetimlerden, daha sonra da velilerden? Dahası herkesten...
Temel eğitim, bütün dünyada olduğu gibi bizde de Anayasa gereği ücretsiz. Öyle de olmalı. Ama, liseden itibaren, özellikle de üniversitede, parası olandan eğitime katkı payı alınmasının ne zararı var anlamıyorum.
Bugün için "bilgi" dünyanın en pahalı yatırımı. Eğitim için ne kadar para harcarsanız harcayın, hep daha fazlasına ihtiyaç var. O halde, öncelik, lüks tüketim malları yerine eğitim olmalı.
Şu anda özel okulların oranı yüzde 1.2. Halbuki, harcamalara bakıldığında en az yüzde 10, özel okul ücretlerini karşılayabilir. Ama vermiyor. Çünkü devlet nasıl olsa okutuyor. Pasta büyüdükçe eğitimin kalitesi düşüyormuş, çocuğu kötü yetişiyormuş, kimsenin umrunda değil...
Pazarlama konusuna gelince: Elalem, Avrupa'dan, Amerika'dan, Avusturalya'dan, Türk cumhuriyetlerinden, KKTC'den yılda hem de birkaç kez gelip tanıtım fuarları düzenlerken, bizimkiler hala birbirinden öğrenci ve öğretmen çalıp sektörü yok etmeye çalışıyor. Anne babalara, çocuklarınızı yurtdışına göndereceğinize, yata, kata, lüks arabalara, arsaya, repoya, dolara para yatıracağınıza, birazını da eğitime yatırın diye ikna edemiyor, iyi bir eğitimin, çocuklarına neler kazandırabileceğini anlatamıyorlar. İletişimin, en yoğun yaşandığı günümüzde, iletişimsizliğin kurbanı oluyorlar. Üstelik, meydanı bu işin pazarlamasını çok iyi yapan tarikatlara bırakarak. Yazık, çok yazık!
Yazara Emaila.guclu@milliyet.com.tr