
Yakın bir dönemde anaokulundan üniversitelere çok önemli değişikliklere hazır olun.
Köklü, radikal ve çarpıcı değişikliklerden söz ediliyor.
Umarız yeterince tartışılmadan bir gece ansızın gelmezler!..
MEB ve YÖK tarafından resmî açıklama yapılmadan ne söylense boş!
Ankara’da alınan kararlar için “Kızılay’dan Çankaya’ya gidinceye kadar Bakanlar Kurulu listesi üç defa değişir” denilirdi.
O dönemlerde Başbakanlık Kızılay’da Cumhurbaşkanlığı da Çankaya’daydı ve aradaki mesafe 10 kilometre bile değildi!
İşte bu yüzden MEB ve YÖK bir an önce projelerini açıklasınlar ki istişare etmeye zamanımız olsun!..
Yönlendirme
MEB öğrencilerin yeteneklerini keşfedecekmiş!
İlgi ve becerilerine göre yönlendirilmeleri için “Mesleki İlgi ve Mesleki Beceri Envanterleri” hazırlamış.
Ortaokul ve lise öğrencileri, dijital envanterlerle ilgi alanlarını, güçlü yönlerini ve potansiyellerini keşfedecek, sonuçlar rehber öğretmenler ve psikolojik danışmanlarca değerlendirilecekmiş.
Böylece hem liseye geçişte hem de üniversite ve meslek seçiminde daha bilinçli adım atacaklarmış…
Peki bu ilgi alanlarını hangi atölyelerde, spor alanlarında, laboratuvarlarda, kültür merkezlerinde belirleyecekler o belli değil. Hadi doğru olarak belirlediler, peki ya daha sonrası?
Bu sorunun cevabını yıllarını eğitime adayan bir öğretmenimizden dinleyelim:
“2003-2004 eğitim yılında böyle yönetmelik gelmişti, birkaç yıl uygulandı. Öğretmenler de kendi alanları ile ilgili öğrencileri değerlendirip sonra müdür yardımcısı rehberlik öğretmenleri velilerle birebir toplantı yapıp sonuçları paylaştı. İlgi alanlarına göre mesleki liseye, spor sanat lisesine, fen lisesine vb gitmesi önerilen ve yönlendirilen öğrencilerin hiçbiri uygun liseye gitmedi, gidemedi. Ya velilerinin istediği liseye yazıldılar ya da evlerinin en yakınındaki liseye. Yani uygulama çok güzel ama tutmamasının nedenlerinden biri de liselerdeki eğitim çeşitliliği ve kalitesinin yetersizliğiydi…”
Bir adım daha ötesine gidip şu soruyu soralım:
İlgi ve yetenekleri doğrultusunda istedikleri fakülteye girip mezun oldular. Peki ya sonrası?
İnsan gücü planlaması ve meslek yelpazesinin genişletilmesi nedense dün olduğu gibi bugün de hiç dikkate alınmıyor!
Sınav sektörü
Milli Eğitim Bakanı Tekin sınav sektörüne adeta savaş açmış. Öğrenci ve velileri, kurslar ve yardımcı kitaplar konusunda uyarırken bakın neler demiş:
“O kitaplara güvenmeyin. Ders kitabından başka bir şeye ihtiyacınız yok. Merdiven altında kurslar yapıyorlar. O kursları açanların büyük çoğunluğu, öğretmenleriniz gibi öğretmen olmak üzere buralara başvuruyorlar. Sınavı kazanamadıkları için öğretmen olamıyorlar.”
Peki bu konuda dershaneciler, yayıncılar, o kurslara giden öğrenciler, çocuklarını o kurslara gönderen ve o yayınları almak zorunda kalan veliler, atanmayan öğretmenler, sendikalar, YÖK ve özellikle üniversiteler ne düşünüyor?
Mezunlarına sahip mi çıkacaklar yoksa Bakan Beyi ayakta mı alkışlayacaklar?
Dahası sınav sektörüne her yıl 10 milyar dolar neden akıyor? Yerleştirme okul odaklı olacaksa yerine ne düşünülüyor?..
Yardımcı kitap?
Bakan ve diğer yetkililer yaptıkları açıklamalarda “Kesinlikle ek kitap alınmayacak. Eğer böyle bir şey olursa derhal bizlere bildirin” demişlerdi ve gelinen nokta:
”İstanbul BMİ ortaokulunda yapılan veli toplantısında velilerden sadece İngilizce dersi için yaklaşık 12 bin lira tutarında ek kaynak kitabı talebinde bulunuldu. Kitabın alınmasının zorunlu olduğu ve bu yönde okul yönetimi ve İngilizce zümre öğretmenleri tarafından böyle bir karar alındığı açıklandı! Yaklaşık 20 okul daha aynı durumda…”
Açık lise!
Birkaç yıl öncesine kadar fen lisesi öğrencileri bile sınavlara daha iyi hazırlanmak için açık liseye geçiş yapar hale gelmişti. Sonra zınk diye kesildi ve gelinen noktanın özeti:
”Okulda olmasına rağmen okuldan kopmuş, okulu sadece zaman geçirilecek yer olarak görmeye başlamış birçok öğrenci var. Amaçsız, hiçbir çalışma motivasyonu olmayan bu öğrenciler için okul ortamı kötü alışkanlıkların öğrenildiği ve yaygınlaşmasına ortam oluşturan yerlere dönüşüyor.
Çocuğunu bu çevreden kurtarmak için açık liseye göndermek isteyen veliler maalesef yasal engellemelerle karşılaşıyor. Aile çocuğunun okumayacağını bildiği için erkenden okuldan alıp aile işinde çalıştırmak veya tanıdığı güvendiği aile yakınlarının işlerinde çalıştırıp bir yandan meslek öğrenmesini öte yandan da açık liseye kaydettirip lise diploması almasını istiyor ama MEB açık liseye geçişlerin önünü kapattı. Lütfen çözüm üretilsin!..”
Özetin özeti: Yapacak iş çok peki kim bunları dert edinip çözüm üretecek?