Manisa’da farklı bir devlet kurumu

Dün sabah erken saatlerde İzmir üzerinden Manisa’ya gittim. Üç yıl öncesine göre çok büyümüş. Bir o kadar da betonlaşmış. Gediz Ovası ise sanayinin ve plansız kentleşmenin kurbanı olmak üzere.
Şehrin sırtını dayadığı Spil Dağı’nın zirvesi muhteşemdi. Ama bakımsız. Manisa, hemen her açıdan İzmir’in öylesine gölgesinde kalmış ki sanki kendine olan güvenini yitirmiş. Marka kent olması işten bile değil, ancak ciddi anlamda toplum önderlerine ihtiyaçları var.
Şehzadeler kenti olarak biliniyor. Mimar Sinan’ın çıraklık eserlerinden Muradiye Camii burada. Fatih Sultan Mehmet de bu güzide kentimizde şehzadelik yapmış. Ama nedense tarihi bir kent havası hiç yok.
Son dönemlerde Arınç’la birlikte anılmaya başlandı. Buna kızanlar da var. Gurur duyuyoruz diyenler de. Ama çok daha fazlasına ihtiyaçları var. En çok merak ettikleri de yerel seçimlerde başkanlığı MHP’ye kaptıran Arınç’ın kendilerine nasıl bir fatura keseceği. Daha fazla yatırımla yeniden gönül kazanma mı yoksa ceza mı? Doğrusu ben de merak ettim!..

İŞKUR İş Fuarı
İş ve İşçi Bulma Kurumu şimdi İŞKUR adıyla faaliyetine devam ediyor. Yıllarca ne işe yarar diye sorgulanan kurumlardan biri. “Bugüne kadar işe yerleştirdiği bir kişi gösterin dişimi kırarım!” diye esprilere konu olan bir genel müdürlük. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı. 81 il ve 23 ilçede şubesi, 2 bin 500 de aktif çalışanı var. Bu rakam Fransa’da 55 bin, Almanya’da 90 binmiş. İŞKUR’un görevi, iş arayanlar ile işverenler arasında aracılık etmek, işsizlik sigortasının takibi ve mesleki danışmanlık.
Türkiye genelinde bu görevlerinden ne kadarını yerine getiriyor, o tartışılır. Ama bu konuda Manisa’yı tebrik etmek gerekir.
Geçtiğimiz hafta ikincisi düzenlenen İnsan Kaynakları, İstihdam ve Mesleki Eğitim Fuarı’nda bir devlet kurumu olarak pek çok ilke imza atıyorlar.
66 firmanın, 70 de mesleki ve teknik okulun stant kurduğu fuarda, işverenler ve iş arayanlar arasında çöpçatanlık yapan İŞKUR, geçen yıl tam 3 bin 550 kişiyi iş sahibi yapmış.
İşverenlerle birlikte meslek edindirme kursları da açan İŞKUR’un hedefinde, bu yıl, krize rağmen en az 5 bin kişiyi işe yerleştirmek var. Peki yeterli mi? Hayır. Çünkü ilçelerinden ve Güneydoğu’dan hızla göç alan Manisa’da halen İŞKUR’a kayıtlı 24 bin işsiz var.
Fuarda birbirinden ilginç konu başlıkları vardı. Hepsinin de dinleyici profili farklıydı. “İşsizliğe Genç Bakış” konulu bizim oturumda Manisa Celal Bayar Üniversitesi ile İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi’nden öğrenciler ağırlıktaydı.
Büyük kent üniversitelerinin pek çoğundan çok daha donanımlı bir öğrenci kitlesiyle karşılaştım. Soru sormak için yarıştılar. Gelecek kaygılarını dile getirdiler. Nasıl fark yaratabileceklerini sorguladılar. İlle de iş tecrübesi isteyen ve staj için kapılarını kapatan işverenlere kırgınlıklarını ve bu konudaki beklentilerini dile getirdiler. Gittiğime fazlasıyla değdi.
Dün sona eren fuardaki diğer konu başlıklarından bazıları da şöyleydi:
-  Girişimcilik ve İstihdam 
-  Küresel Krizin İstihdama Etkileri
-  Mesleki Eğitim ve İstihdam
-  İş Görüşmelerinde Dikkat Edilecek Hususlar
-  İşletmelerin Küresel Kriz Sonrası İstihdam Politikaları
Kriz döneminde hiç işçi çıkarmayan firmaların da ödüllendirildiği fuarda, en çok dikkati çeken konu ise diğer devlet kurumlarının ilgisizliğiydi. Allah’tan, halk, özellikle de gençler yapılanların fazlasıyla farkındaydı. Üç günde 15 bine yakın ziyaretçi ve tıklım tıklım dolu salonlar bunun en önemli göstergesiydi.
Şu anda Bursa yolundayız. Akşama Uludağ Üniversitesi’nin verdiği başarı ödülünü alacağız. Müthiş bir yorgunluk ama değiyor.
Özetin özeti: İŞKUR Manisa gibi taşın altına elini koyanları her zaman için alkışlamaya hazırız. Yeter ki bir şeyler üretsinler.