Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Abbas Güçlü

Milliyet'in pazar günleri gazeteyle birlikte ücretsiz olarak okurlarına armağan ettiği "İş Yaşamı ve İnsan Kaynakları" gazetesi, bir harika. Pek çok yerde bulamayacağınız, birbirinden ilginç röportajlar var. Teorik bilgilerden çok, hayatın içinden gelenlerin öneri ve görüşleri bir solukta okunuyor.
Gazeteyi, şu günlerde, özellikle üniversite adaylarının okumasında yarar var. Büyük kuruluşların, insan kaynaklarından sorumlu en üst düzey yetkililerinin verdiği bilgiler, üniversite adaylarına, meslek seçiminde önemli ipuçları veriyor.
Örneğin, son sayıda, Akbank'ın İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Zeki Tuncay, bankacılıkta en önemli unsurun eğitilmiş insan gücü olduğunu söylüyor. Bir başka söyleşi de ise "kalite" konusuna dikkat çekiliyor. Ama benim asıl üzerinde durmak istediğim McDonald's'ın Türkiye Genel Müdürü Dinç Kızıldemir ile yapılan röportaj.
Dünya genelinde 20 bin restorant, bir milyonu aşkın çalışan ve 40 milyar dolar ciroya sahip olan McDonald's, günde 30 milyon müşteriye hizmet veriyormuş. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi McDonald's zinciri Türkiye'de de hızla yayılıyor. Restorant sayısı 66'ya, çalışan sayısı da 2 bin 500'e yükselmiş.
McDonald's, personel eğitimine öylesine eğitim veriyor ki, ABD'de kendi adına üniversite bile kurmuş. Kızıldemir, "Burada sistemin değil, insanın nasıl başarılı olacağı düşünülür. İnsanlar başarılı olursa, şirket de otomatikman başarılı olur" diyor.
Bu söyleşide, çocuklar nedeniyle, her hafta McDonald'sı ziyaret eden bir tüketici olarak, beni ve pek çok kişiyi ilgilendiren taraf, şikayetlerin bir fırsat olarak değerlendirilmesi.
Kızıldemir, "Müşteri şikayeti bizim için çok önemli bir fırsattır." diyor ve temel ilkelerinin müşteri memnuniyeti olduğunu söylüyor.
İşte bu noktada, şikayetimizi dile getirmek istiyorum: Bu hafta sonu, Maltepe sahil McDonald's'da az daha bizim ufaklık(5) boğuluyordu. Kaç gün önce yapıldığı belli olmayan sandviç ekmeleri öylesine kuruydu ki damağına yapıştı kaldı. Ağzından zor çıkardık. Ayrıca, kolaların içerisine konulan buz miktarı da, koladan fazlaydı. Bir daha "tövbe" demiştim ama, Kızıldemir'i okuyunca, kararımı yeniden gözden geçireceğim. Ama lütfen, biraz daha özen...
Yazara Emaila.guclu@milliyet.com.tr