Abbas Güçlü
İLK ve orta dereceli okullarda, öğretim yılı, cuma günü sona eriyor. Öğretmen, öğrenci ve velilerin çilesi de, önümüzdeki haftadan itibaren başlıyor.
Yönetmeliğe göre, ortaokul ve liselerde, önümüzdeki hafta, öğretmenler kurulu toplanacak ve öğrencilerin, bir üst sınıfa geçip geçmemelerine karar verecek. Bu arada velilerin de okula davet edilerek, görüşleri alınacak.
Geçen yıl, bu günlerde tam bir kaos yaşanıyordu. Bazı okullarda iki hatta tek dersten öğrenciler sınıfta kalırken, bazılarında ise 7 - 8 dersten zayıfı olanlar, öğretmenler kurulu kararıyla bir üst sınıfa geçmişti. Öğrenci ve veliler arasında kıyamet koptu, pek çoğu soluğu mahkemelerde aldı.
En büyük hayal kırıklığı ise, öğretmen veli görüşmelerinde yaşandı. Yönetmeliğe göre, ilköğretimde, öğrencinin bir üst sınıfa geçip geçmeyeceğine, öğretmen ve velinin birlikte karar vermesi gerekiyor. Bu yüzden, durumu kritik olan öğrencilerin velileri okula çağrılarak, çocuğuyla ilgili durum anlatılıp düşüncesi soruldu. Doğal olarak da, öğrentmenlerin, "çocuğunuzun bu sınıfı bir yıl daha tekrar etmesinde yarar var" uyarılarına karşın, "hayır, geçsin, eksiklerini yaz aylarında telafi ederiz" dediler.
Sonuçta ise bir bölümü geçti ama, önemli bir bölümü sınıfta kaldı.
İşte o zaman velilerin cinleri tepesine çıktı. "Madem bırakacaktınız, ne diye bize sordunuz, ümitlendirdiniz" diye haklı olarak veryansın ettiler.
Dahası, aynı sınıftaki, aynı durumdaki iki öğrenciden, torpili olan sınıf geçip, diğeri kalınca, olay iyice zıvanadan çıkıp mahkemelere düştü.
Şimdi, geçen yıl yaşanan bu dramatik filmin, aynını bir kez daha izleyeceğiz. Veli, öğretmen, öğrenci yine birbirine düşecek. Öğretmenler bu konuda dertli mi dertli, "Ya sınıfta kalma kaldırılsın ya da velilerle yüz yüz getirilmeyelim" diyor.
Geçtiğimiz hafta Bandırma'dayken, oradaki öğretmenlerin de bu konuda yoğun şikayetleri oldu. Öğretmenler kurulunun ve ilköğretimin ikinci kademesi yani ortaokullarda, ilkokulda olduğu gibi sınıfta kalmanın kaldırılmasının, şu andaki durumdan çok daha iyi olacağını söylediler.
Liseye öğrenci alımının ise not ortalamasına göre düzenlemesinin daha akılcı olacağını vurguladılar.
Okumaya niyeti olmayan bir öğrenciye birkaç yıl kaybettirmek, onun çırak olma yaşını hem erteliyor hem de zorlaştırıyor.
İşin özeti, daha önümüzde bir hafta var. Oturup enine boyuna düşünülmelidir.
Yazara EmailA.Guclu@milliyet.com.tr