Bu istek insanın içinden gelmelidir, çünkü dışarıdan kendisine dayatılan bir değişim mecburiyetine genelde direnç gösterilir.
İlişkide olduğumuz insanın bazı özellikleri bizi çok etkilerken kimi özellikleri de bizi ondan soğutabilir, kimse mükemmel değildir. Öte yandan her yanıyla bize uyumlu bir insanla ilişki yaşamak da sıkıcı olabilir, dolayısıyla farklılıklar ilişkiye zenginlik katacaktır.
1) İnsanlar zamanla değişir mi?
Erkekler arasında geçerli bir söz vardır, sanıyorum bu söz aynı zamanda “Kaybedenler Kulübü” filminde geçiyordu: “Kadınlar bir erkeğe âşık olur ve sonra o erkeği olmasını istedikleri adama çevirmeye çalışırlar.” Bir erkeğin “Ben bu kadını biraz değiştirmek istiyorum” dediğine pek şahit olmadım, çünkü erkek zihniyeti çok basittir; eğer kadın ona göre değilse daha en baştan uzak durmayı tercih eder. Ayrıca sevdiği kadını değiştirmeye çalışacak kadar ilişkisine emek sarf eden bir adamı bulmak zordur. İnsanları değiştiren faktörlerin başında yaşadıkları olaylar gelir, yoğun deneyimler insan ruhunda derinlik yaratır ve ardından değişim isteği ortaya çıkar. Bu istek insanın içinden gelmelidir, çünkü dışarıdan kendisine dayatılan bir değişim mecburiyetine insanlar genelde direnç gösterir. Sorunun cevabı, evet insanlar zamanla değişirler ve normal olan da budur.
2) Bir erkeğin bazı davranışlarını değiştirmenin yolu nedir?
Stanford Üniversitesi’nde 2012 senesinde yapılan bir araştırmaya göre, insanları değişimden uzak tutan duygulara bir göz atalım; zira hayatınızdaki insana eğer bu duyguları hissettirirseniz değişmesini beklemeyin: Yargılanmak, bunu hisseden insan hemen savunmaya geçer ve değişmek yerine kendi tavırlarını korumaya ve hatta meşru göstermeye çalışır. Dışlanmak, bunu hisseden insan kendisini dışlayan kişi veya kişilere cephe alır ve sahip olduğu özelliklere daha fazla sahip çıkar.
Yanlış anlaşılmak, bunu hissettiği zaman ise bir insan mağdur duygusuna kapılarak dış dünyaya kapılarını kapatır. Demek oluyor ki, değişmesini istediğiniz insanı bu duygulardan uzak tutarak ve onu olduğu gibi sevdiğinizi söyleyerek işe başlayabilirsiniz. Sonrasında “Sen böyle iyisin ama daha iyi olabilirsin” cümlesi sihirlidir.
Herkese merhabalar,
Erkek dilinin şifrelerini yazılarımda sizlerle paylaşırken bazı yaşanmış örnekleri sunuyorum çünkü hiçbir şey, gerçek hayattan yaşanmış olaylar kadar etkili değildir. Aslına bakarsanız bir erkekle sosyal medyadan yazışırken onun cümlelerine bakıp o adamın kalitesini ve kalibresini anlayabilirsiniz, örneğin size sorduğu birtakım sorular bile kafa yapısını size gösterir. Yeter ki siz duygularınızı bir kenara bırakıp mantığınızı kullanın. Sosyal medyadan tanışmalar çok moda ve bu yazışmalar hiçbir tanışmaya dönüşmeden başlayıp bitebiliyor, bu durumda size ne yazdığına çok dikkat etmeniz gerekir, işte size bazı enteresan örnekler:
1) Neden bu işi yapıyorsun?
İşinizle ilgili garip sorular sorduğunda ona yanıt vermekle uğraşmayın çünkü karşınızda saygısız bir adam var, normalde kimse başkasının işiyle ilgili yorum yapamaz buna en basit anlatımıyla terbiyesizlik diyoruz fakat bunun sebebi genelde bir tarafın hep sessiz kalmasıdır. Ses çıkarmadıkça saygısız taraf daha da saçma sorular sormaya başlar; yani bu tip durumlarda tepki göstermeniz gerekiyor.
2) Kaç para kazanıyorsun?
Evli bir çifti boşanmaya götüren sebepler evlilikten önce aralarında tartışma yaratan sebeplerle aynıdır
1) Günümüzde boşanmaların artışındaki en büyük sebep nedir?
Dönemsel olarak boşanma vakalarındaki sebepler değişmektedir; son yıllarda en büyük sebep olarak karşımıza maddi anlaşmazlıklar çıkıyor; örneğin para harcama konusundaki görüş farklılıkları diyebiliriz. Eşlerden biri çocuğun özel okula gitmesini isterken diğeri devlet okulu konusunda ısrar edince boşanma kararı alabiliyorlar ya da biri lüks arabaya binme konusunda diretince diğer eş tasarruflu olalım diyor ve aralarına kara kedi giriyor. Maddi konularda uyuşmazlık en büyük boşanma sebebi haline geldi; çünkü maddiyatın önemi gittikçe arttı.
2) Boşanma sürecine giren bir çiftin evliliği kurtulabilir mi?
Eğer aralarında saygısızlık olmadıysa elbette kurtulur. Aynı sorunlarla boğuşan bir başka çiftin evliliği daha güçlü hale gelirken bundaki en büyük sebep sorunları saygı sınırları içerisinde çözmeleridir. Aralarındaki üslup saygılı olduğu sürece sorunları çözebilme kapasiteleri onları birbirine daha güçlü şekilde bağlayacaktır; hatta problemleri çözünce motivasyonları artar ve birlikte güçlü olduklarını görürler. Boşanma sürecinden dönen çok sayıda evli çift tanıyorum.
3) Eşimle tartışmalarda nasıl davranmalıyım?
Tartışma anında en önemli mesele sadece soruna odaklanmaktır. Aranızdaki problemi konuşurken geçmişteki konuları gündeme getirmeyin. Problemle ilgili çözüm önerilerinizi söyleyin ve eğer sizi anlamıyorsa onun şahsına yönelik örneğin “Sen zaten hiçbir şeyi anlamıyorsun” gibi cümleler ağzınızdan çıkmasın; çünkü konuyu şahsi bir probleme indirgemiş olursunuz. Bunları duyan eşiniz sizin ondan zaten hoşlanmadığınızı düşünerek problemi çözmeye gerek olmadığı sonucuna varabilir. Onunla şahsi bir probleminiz olmadığını hissettirerek bir de onu motive edici sözler söylerseniz eşiniz sorunu çözmek için elinden geleni yapacaktır.
4) Evlilik öncesi bir çiftin boşanma ihtimali hesaplanabilir mi?
Sizlerden gelen soruları yanıtladığım köşemde bu hafta ayrılığın kadın ve erkek üzerindeki etkilerinden, flört aşamalarında yapılan hatalardan, ilişkide mutluluğu bulabilmenin koşullarından bahsedelim
1) Mutlu ilişkiyi bulanların sırrı nedir?
Mutlu ilişkiyi bulanlar öncelikle geçmişte yaşamaz; yani unutamadıkları bir eski sevgili enkazını taşımaz, sadece yaşadıkları anı düşünür. Bir diğer sırları ise sakin olmalarıdır; örneğin yeni tanıştıkları bir insanı tanırken acele etmez ve daha flört aşamasında büyük beklentilere girmez. Öte yandan mutlu ilişkiyi bulanlar kendi özel alanlarını korumayı başarır; asla partnerinin özel alanına müdahale etmez ve her dakikayı yan yana geçirmek konusunda endişe etmez; yalnız başına da gayet mutlu olabilir. En önemli sırları ise bir ilişkiden ne istediklerini bilmeleridir; çünkü kendini bilen bir insan doğru partneri bulacaktır.
2) Bir erkek ayrılık aşamasında nasıl hisseder?
Erkeklerin ayrılık aşamasını daha kolay atlattıkları yönündeki söylem doğru değildir; sadece erkeğin toplumda güçlü bir imaj çizmesi gerektiğini düşündüğü için acısını saklamayı tercih eden erkekler çoğunluktadır, ancak işin gerçeği farklıdır. Enteresan bir noktanın altını çizelim: Kadınlar ayrılık aşamasında acıyı hisseder ve yoğun yaşar, oysa erkeklerin ayrılık acısını hissetmeleri için daha fazla zaman geçmesi gerekir. Bir erkeğin yaşadığı yoğun bir ilişkinin ardından ayrılığı kabullenmesi bile en az bir ay zaman alır.
3) Flört aşamasında yapılan en büyük hata nedir?
Bu hafta özellikle evlilik başlığı altında gelen sorularda sizlere farklı pencereler açmak istiyorum1) Yaklaşık iki senedir bir ilişki içerisindeyim ancak erkek arkadaşım evlilik konusunu hiç açmıyor, sizce neden?
İki senelik ilişki gayet ciddi bir süreyi kapsıyor, bu süre zarfında evlilik konusu açılmalıydı ama eğer bu konuya girmediyse en büyük sebep sizin beklentinizi ona söylememiş olmanızdır. Bazı kadınlar bu konuyu erkeğin açmasını ister, ancak son yıllarda erkeklerin evlilik konusunda çeşitli endişeleri var; örneğin maddi endişeler, sorumluluktan kaçınmaları ya da özgürlüğe düşkün olmaları. Eğer bir adım atmasını istiyorsanız ona şunları söyleyebilirsiniz: “Seninle ilişkimizde mutluyum ve bizi bir aile olarak düşünebiliyorum, ancak eğer senin evlilik niyetin yoksa lütfen bana söyle çünkü önümü görmek istiyorum.” Bu rest çekmek değildir, sadece size net bir şekilde niyetini söylemesini istiyorsunuz ve bu konuda sonuna kadar haklısınız.
2) Sevgilimle aramızda mükemmel bir uyum var ancak aileler anlaşamıyor, sorun olur mu?
Eski ilişkisiyle yollarını ayıramamışsa sizinle yeni bir sayfa açamamış demektir.Mail adresim üzerinden bana gönderdiğiniz soruları tek tek inceliyorum ve onların arasından çok sayıda insanın hayatına dokunan konu başlıklarını seçiyorum. Bu hafta yine ilişkiler konusunda size farklı bir bakış açısı sağlayacak çözüm önerileriyle karşınızdayım.
1) 15 yıllık evliliğimizde sorunlar var ve aramızda sessiz bir gerginlik oluyor, eski günlerimize nasıl dönebiliriz?
Evliliğinde sorun yaşayan çiftlerin yaptıkları en büyük hata sürekli olumsuz anılara odaklanmalarıdır. 15 yıldır evli olan bir çift, dünyanın neresinde olursa olsun, iyi anılar gibi kötü anılara da sahip olacaktır; çünkü hiçbir ilişki sürekli mutluluk getiremez. Önemli olan, birlikte yaşanmış güzel anıları sakin bir gecede ve mum ışığı eşliğinde konuşmak, hatırlamak ve mutlu anlara odaklanmaktır. Bu egzersizi yapan çiftlerin aralarında yeniden sıcak bir yakınlık duygusu oluşur.
2) Eşim yoğun bir iş adamı ve gün içinde bana yeterince ilgi göstermiyor, nasıl davranmalıyım?
Yoğun çalışan bir iş insanının; kadın olsun erkek olsun, eşine yoğun ilgi gösterebilmesi mümkün değildir. Önemli olan şudur: Size ilgi göstermiyor ama gün içinde sürekli WhatsApp çevrimiçi oluyorsa bu durumda size neden hiç yazmadığını sorabilirsiniz. Öte yandan kimi insanların telefonla mesaj atacak kadar bile zamanı olmuyor, eğer aşırı derecede yoğun çalışıyorsa üstüne gitmeyin ve anlayışlı olun derim.
3) Sevgilimin öfke sorunu var ve kızdığı zaman bana hakaret ediyor, onu nasıl düzeltirim?
Siz düzeltemezsiniz; çünkü onun son derece ciddi sorunları olduğunu görüyorsunuz. Öfke terapisi alması gerekir ve bunun için uzman bir terapiste başvurmasını tavsiye ederim. Öfkelendiği zaman size hakaret eden bir insan yarın şiddet gösterebilir. Bu durumu ciddiye alın ve eğer tedavi olmuyorsa dikkat edin, onun rahatsızlığı size zarar vermeden aranıza mesafe koyun. Maalesef bazı insanlar bu tip ciddi öfke sorunlarını kendileri tedavi etmeye çalışır, oysa bu sorunları sadece uzman psikolog veya psikiyatrist teşhis ve tedavi edebilir.
4)Sosyal medyadan yazıştığım bir adam var, birkaç hafta ortadan kaybolup sonra yine mesaj atıyor, sizce nasıl biri?
İlişki koçu olarak çalıştığım yıllar içerisinde yaklaşık 9 bin kadın danışanla birebir seanslardan öğütülmüş şahsi gözlemlerim benzer durumları yaşayanlar için yol gösterici olabilir
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyorum. Yeryüzündeki hayatın anlamı dişil enerjide saklıdır çünkü insan yaşamında estetik olan ve yaratıcı olan her şey kadınlar tarafından düşünülmüş, inşa edilmiş ve ortaya konmuştur. Dolayısıyla toplumsal yaşamda kadın gücünün ön plana çıkması, korunması ve her zaman desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Bugün yazımda sizlere ilişki koçu olarak çalıştığım yıllar içerisinde yaklaşık 9 bin kadın danışan ile gerçekleştirdiğim birebir seanslardan öğütülmüş şahsi gözlem ve analizlerimi aktaracağım. İnanıyorum ki bu bilgiler çok sayıda okuruma özel hayatlarında güçlü bir ışık tutacaktır.
Özel hayatında kendi kararlarını vermelisin
Ne kadar çok sayıda kadının çevre baskısıyla yanlış ve mecburi evlilikler yaptığını tahmin edemezsiniz, onların sayıları sanılanın çok üstündedir. Bir kadının evlilik yolunda kendi kararlarını vererek onu anlayan bir insanla evlenmesi ve kariyerinde eşinden destek görmesi son derece önemlidir.
Sevgiline annelik yapmayı bırakmalısın
Bu durumla sıklıkla karşılaştım, kadın danışanım adamı çok seviyor ve ilişkisi için her şeyi yapıyor fakat adam henüz olgun bir birey olamamış ve sorumluluktan uzak davranıyor. Bunu gören kadın adamın annesi gibi davranmaya başlıyor ve onu adam etmeye çalışıyor. Lütfen bu hataya düşmeyin çünkü siz onun annesi değilsiniz.
Eski sevgiliyi saplantı haline getirmemelisin
Yıllar önce ayrıldığı eski sevgilisini hâlâ unutamayan, ondan bir dönüş bekleyen ve hatta onu sosyal medyadan gizlice takip ederek paylaştığı şarkıları bile kendine yönelik bir mesaj olarak algılayan kadınlara sesleniyorum, lütfen onu arkanızda bırakın ve hayata devam edin.
Bazı insanlarda retroaktif kıskançlık vardır; yani sizin geçmişinize yönelik yaşantılarınızı kurcalayıp sürekli bunları gündeme getirerek sizi suçlarlar. Bu davranışları sağlıklı değildir. Tam aksine, partneriniz eğer bunu yapıyorsa onun bazı geçmiş travmaları ya da saplantıları nedeniyle bir uzman terapiste başvurması gerektiğini unutmayın. Bu konulardaki ısrarlı sorularına yanıt vermeyin; çünkü ilişkilerde geçmişi konuşmak sakıncalıdır!Bazı insanlar geçmişinizi kurcalayıp eski ilişkilerinizi gündeme getirerek sizi suçlar. Bu davranışları sağlıklı değildirAdil’e Sor köşesinden sizlere ulaşmaya başladığım tarihten beri dünyanın dört bir yanındaki okurlarımdan ilişkilere dair sorular alıyorum ve aramızdaki sinerjiyi seviyorum. Bugün Almanya ve Belçika gibi farklı ülkelerden de mail adresime gelen soruları yanıtlıyorum.
1- “Farklı kültürden biriyle ilişki yaşarken nelere dikkat etmeliyim?”
Farklı kültürden ilişkiyi sağlam veya kırılgan hale getiren anahtar kelime “esneklik” olacaktır. Farklılıklara yönelik, esnek bir bakış açısına sahip insanların arasında muazzam bir uyum olabilir; hatta bu kültür farkından beslenirler. Öte yandan kendi kültürüne ve değerlerine fanatik ölçüde bağlı olan insanlar farklı kültürden biriyle hayatlarını paylaşamaz. Dolayısıyla eğer partneriniz sizi değiştirerek kendi kültürüne çekmeye çalışmıyor ve sizi olduğunuz gibi kabul ediyorsa çok mutlu olabilirsiniz. Sizi yönlendirmeyen ve görüşlerinize saygı duyan bir insan olmasına dikkat ediniz.
2- “Türkiye’den görüştüğüm biri var; henüz tanışmadık, nasıl ilerlemeliyiz?”