Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şarkı kaç gündür kafamın içinde çalıyor. Bildik bir melodi üzerine yazılmış sözleri ve beraberinde getirdiği bin bir tane düşünceyle.  “Bombalandınız, biz çok üzüldük”, “Bomba size, acılar bize”. Şu görece rahat, kısmen güvenli, kabul edilebilir derecede huzurlu hayatlarımızın içinde otururken bir yandan da iyi ve vicdan sahibi insanlar olduğumuz için uzaktaki birileri için üzülüyoruz ya. Savaşın yıktığı bir ülkenin vatandaşları için, Taliban’ın hayatlarını darmadağın ettiği insanlar için, yanan, yakılan topraklar için üzülüyoruz mesela. İçimizin nasıl yandığını bütün dünya bilsin istiyoruz, hemen bir tweet atıyoruz, gözü yaşlı bir fotoğraf, daha iyisi video ekliyoruz, herkes öğreniyor nasıl samimiyetle üzüldüğümüzü. Ve içimiz rahatlamış olarak kahvaltı soframıza dönüyoruz. Giderek her bomba haberi aynı etkiyi bırakmaz oluyor tabii üzerimizde, hafiften bozulmaya başlıyoruz ikide bir kaçan keyfimiz için. Ama yani siz de sürekli bombalanıyorsunuz, biz günde kaç kez tweet atabiliriz ki? Tamam, unutursak kalbimiz kurusun da o kadar da değil.

Haberin Devamı

Bursa Nilüfer Kent Tiyatrosu’nda Britanyalı yazar Mark Ravenhill’in 15 kısa oyunundan oluşan “Vur, Yağmala, Yeniden” serisi beş episod halinde sahneleniyor. İstanbullu tiyatro izleyicisi savaş, barış, otorite, özgürlük, demokrasi, suç, ceza, hastalık, şiddet temaları üzerine yazılmış bu etkileyici oyunlarla 2008 yılında
Dot’ta tanışmıştı. Her biri 20 dakika civarında sürüyordu, ikili gruplar halinde sahneleniyorlardı, sonunda da hepsi peş peşe oynanıp hâlâ izleyenlerin izlemeyenlere anlattığı bir maratona dönüşmüştü.

“Bomba size acılar bize”

O zaman oyunları yöneten Murat Daltaban, bu sezon Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun genel sanat yönetmeni olarak göreve geldi ve ilk işi Balat Atatürk Ormanı İzcievi’ni bir açık hava gösteri alanına dönüştürerek “Vur, Yağmala, Yeniden” serisini başlatmak oldu. Bu kez her episodu farklı bir yönetmen sahneliyor; Nilüfer Kent Tiyatrosu’nun genç, dinamik ve çok tutkulu oyuncu kadrosuna İstanbul’dan gelen konuk oyuncular da katılıyor. Şahane bir alışveriş. Mert Öner’in yönettiği “1. Episod” henüz sona ermişken “2. Episod”u ve  “3. Episod”un provalarını izlemeye gittiğim Nilüfer’de en çok bu etkiledi beni. Üzerimizdeki bütün kara bulutlara rağmen burada ciddi bir hayat var.

Haberin Devamı

Başta sözünü ettiğim oyun, Melisa İclal Yamanarda’nın yönettiği “2. Episod”un son halkası; “Dünyalar Savaşı”. Ayşe Gülerman, Barış Ayas, Batuhan Pamukçu, Gökhan Kum, İbrahim Ersoylu, Pınar Hande Ağaoğlu, Zeynep Çelik Küreş’in o uzaktaki insanlar için bağıra çağıra üzülen, el ele tutuşup şarkı söyleyen bir grup arkadaşı oynadıkları şahane bir kara komedi. İlk oyun “Korku ve Sefalet”te sevgi dolu bir çiftin akşam yemeğine ve “dışarıdaki tehlikeler evimize sızar da bizim huzurumuzu bozar mı?” endişelerine tanık oluyoruz. Barış Ayas, Mert Tiryaki ve Zeynep Dinsel oynuyor. Barış Ayas kafası kopuk asker olarak bütün oyunlara konuk oluyor, “Savaş ve Barış”ta ise Adem Mülazim’in oynadığı çocukla sohbet ediyor.

Ravenhill’in 2007’de yazdığı oyunlar güncelliğini koruyor demek isterdim ama hafif kalıyor, adeta birer kehanet gibi daha da güncel hale gelmiş durumdalar. Başka insanlar acı çekerken, dünya birileri için güvenli bir yer değilken biz dört duvarımızın arasında, kendi bencil halkamızda ne derece ‘güvende’ ve mutlu olabiliriz, ne kadar azadeyiz dünyanın geri kalanının dertlerinden, hiç mi sorumluluğumuz yok tweet atmaktan başka, izleyeni sarsarak anlatan bir dizi oyun. Ebru Nihan Celkan’ın yönettiği “3. Episod” 2 Eylül’de seyirciyle buluşuyor. Sırada Gülhan Kadim ile Doğu Akal’ın rejileri var. Bursa’da yaşamasanız bile yolunuzu oraya düşürmek için bu etkileyici deneyimden daha iyi bir gerekçe düşünemiyorum.

Haberin Devamı

“Bomba size acılar bize”