Aydın Örs

Şu bir gerçek ki, Fenerbahçe yüzde 100 hak ettiği bir şampiyonluğu kazandı. Geçen sene son anda kaybedilen finalden sonra koyduğu hedefe adım adım ve planlı, yoğun bir çalışma ile ulaştı. Disiplin, takım olma anlayışıyla, özellikle play-off’tan itibaren oynadığı tüm takımları sürklase etti. Böyle bir üstünlük bu seviyede uzun süredir görülmemişti.

Başta Obradovic olmak üzere, teknik ekip ve oyuncuları kutluyorum. Ancak kutlamamız gereken bir isim de başkan Aziz Yıldırım’dır. Bu şubeyi geçmişten bugüne kadar nasıl desteklediğini bildiğim için kendisini de özel olarak ayrıca tebrik ediyorum. Bu başarı sadece Fenerbahçe camiasına değil, tüm Türkiye’ye verilmiş bir armağan...

Bu başarıda bütün oyuncuların büyük emeği var. Hepsi çok çalıştı ancak Udoh için yine bir-iki söz söylemek gerek. Hem kişilik olarak, hem de sahadaki performansıyla imrenilecek bir oyuncu... Son yıllarda böyle bir oyuncunun ülkemize gelmediğini söyleyebiliriz. Oyunun her alanında hazırdı. Gerek savunma, gerekse hücumda her yönüyle muhteşemdi.

Dünkü maçtan sonra Kalinic’e de bir paragraf açmak gerekir. Panathinaikos ve Real Madrid maçlarından sonra, bu maçın özelinde de müthiş işler yaptı. İlk yarıda attığı şutlar,

Fenerbahçe’nin yarı finaldeki performansı gerçekten umut vericiydi. Sahada ne yaptığını bilen, nasıl kazanabileceğini iyi hesaplamış, sakin kalan bir takım izledik. Fenerbahçe’nin bu sakinliğine ve taktik hamlelerine Real Madrid’in yeterince karşılık veremediğini gördük. Ancak Olympiakos çok daha derli toplu bir takım. Sistemi belli ve ne olursa olsun bu sistemden ödün vermiyor. Farklı geriye düştüğünde bile oyun disiplinine sadık kalarak geri dönüşleri yapabiliyor. Bu nedenle skor ne olursa olsun, bizim de son saniyeye kadar aynı şekilde oynamamız gerekiyor.

Yani bugün aslında benzer iki takımın karşılaşmasını izleyeceğiz. İlk maçları, daha iyi düzeni olan, sistemleri net olan takımlar kazandı. Bu nedenle bugün işin biraz daha zor olacağı kesin. Ancak Fenerbahçe’nin çok hırslı ve inanmış görüntüsü, teknik anlamda kenar ekibin çok iyi hazırlandığının görülmesi bence galibiyet için ekibimizi bir adım öne geçiriyor.

Obradovic’in de saha içi müdahale konusunda, meslektaşlarının önünde olduğunu düşündüğüm için Fenerbahçe’nin kazanma şansını daha yüksek görüyorum. Zaten yıllardır yapılan yatırım ve kadro konusundaki istikrarın da böyle durumlarda farkını gösterdiğine inanıyorum.

Fenerbahçe dünkü galibiyeti ile maç önü hazırlık ve stratejinin ne kadar önemli olduğunu kanıtladı. Panathinaikos serisinde olduğu gibi bu maçta da bir taktik başarı vardı. Maçın kilit noktası, rakibin tempolu oynadığını düşünerek geriye iyi koşmaktı. Savunmada agresif olmak ve onları içeriye sokmadan dış şuta zorlamak da planlanmıştı. Fenerbahçe bunları çok iyi yaptı ve Real Madrid’e özellikle ilk çeyrekte potayı göstermedi, çok skorer bir rakibi 13 sayıda tutmayı başardı.

Hücumda da planlar hazırdı. Rakibin bütün konsantrasyonunun ve hazırlığının Bogdanovic üzerinde olacağını hesap ederek topu elde tutmadan çok iyi paylaşarak ekstra paslarda boş adamları buldular. Vesely, Udoh ve Panathinaikos serisindeki gibi Kalinic’in oyunuyla maçın büyük bölümünü domine ettiler. Özellikle ilk yarıdaki performans gerçekten çok çok iyiydi. İkinci yarının başında da etkili oyun devam etti. Maçın bitmesine 7 dakika kala fark 16 sayıya çıkana kadar da rakip hiç oyuna giremedi. Ama o farkla birlikte oyun disiplininden biraz uzaklaşmak, 3 çeyrek sonunda 50 sayı bulan Real Madrid’i bir anda hücumda devreye soktu ve sıkıntı yarattı. Real Madrid son çeyrekte 25 sayı atınca 75 sayıya ulaştı ama onların