Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Performans sanatçısı Marina Abramovic, Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki sergisinin açılışında, “Burada büyük bir kalabalık var, performans sanatına ilk başladığımda sadece birkaç izleyicim vardı, bu noktaya gelmem tam 50 yılı aldı” demişti.

Artık müzelerin de sabit koleksiyonlar yerine sürekli değişen performans sanatına kapılarını açmalarının değişen dünyaya adaptasyon olduğunu özetlemişti.

Marina Abramovic ve Marina Abramovic Institute’un ‘Flux/Akış’ sergisini çok beğenenler de oldu, Abramovic’in yurt dışındaki sergilerine katılmış olanlar arasında ise provokatif tarzının aksine konservatif bulanlar da.

Haberin Devamı

Yine de Marina Abramovic gibi yıldız sanatçıların sergilerinin Türkiye’ye gelmesi hem bizim global kültür-sanat dünyasını yakından takip edebilmemiz için hem de Türkiye’de kültür-sanat turizminin ilerlemesi için önemliydi.

Daha sonra ise Marina Abramovic, WeTransfer ile yaptığı bir yıllık iş birliğiyle gündeme geldi.

Björk, Solange Knowles ve Tyler Mitchell’dan sonra Abramovic de WeTransfer ile iş birliği yapan sanatçılar arasına katıldı.

Artık, dosyalarını yüklerken bilgisayarlarının başında bekleyenlere kendi ‘mindfullnes’ metodunu öğretiyordu.

Ayrıca, dosya paylaşma sitesi Abramovic’in kendi seçtiği, gelecek vaat eden beş genç sanatçının işlerini de ayda 190 ülkeden 4 milyon okuyucuya ulaşan WePresent adını verdikleri içerik bölümünde sergiliyordu.

Abramovic’in konuk küratör görevini üstlendiği WePresent’e seçtiği sanatçılar: Ana Prvacki, Maurcio IaneYiannis Pappas, Terence Koh ve Regina José Galindo.

Kendi ülkesi Sırbistan’dan Brezilya’ya beş farklı ülkeden sanatçıya yer verdi.

Abramovic’in unutulmayacak izleri

O zaman aralarında Türkiye’den bir sanatçıyı da görmek isterdik, özellikle de yakın zamanda Sabancı Müzesi’ndeki sergide Türkiye’den genç sanatçılarla çalışma fırsatı bulmuşken diye düşündük ister istemez.

Şimdi ise Marina Abramovic, Londra’da bir pop-up sergiyle karşımızda.

Kristaller, Mars taşı ve Abramovic’in kendi yarattığı Van Gogh odası sergide dikkati çekiyor.

Abramovic’in WeTransfer ile yaptığı iş birliğinin devamı Shoreditch’daki Old Truman Brewery’deki sergi.

Haberin Devamı

Abramovic son yıllarda performans sanatıyla nasıl ölümünden sonra da var olabileceğinin farklı yöntemlerini arıyor.

‘Traces’ adlı sergide beş ayrı odada sanatçının hayatının son 50 yılına iz bırakan beş obje yer alıyor.

İlk oda bir çöl bitkisi olan Jericho gülüne ayrılmış, ikinci oda Van Gogh’un ‘Starry Night’ına gönderme yapan hareketli bir ışık oyunu, üçüncü oda 1991’de yaptığı eseri ‘Crystal Cinema’, dördüncü oda Susan Sontag’ın kitabı ‘Regarding The Pain of Others’ temalı ve Mars’a adanan beşinci odada ise 10 bin yıldızın adı tekrarlanıyor ve sanat eleştirmenlerine göre Yayoi Kusama’nın ‘Narcissus Balls’unu andırıyor. 

Abramovic, sanatının kendisinden sonra da yaşaması için iki seçeneğin olduğunu söylüyor: Dijital ve mixed reality (karışık gerçeklik).

Haksız mı?