Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hiç aklımıza gelir miydi New York gibi metropolün belediyesinin tamamen gece hayatına adanmış bir müze projesi üzerinde çalıştığı?

“Harlem’deki Cotton Club’dan Midtown’daki Studio 54’e şehrin gece hayatı zengin bir kültürel tarihe sahip ve bir müzeyle ödüllendirilmeli” diyorlar yapılan açıklamalarda.

Wall Street Journal ise gece hayatı müzesinin saatleri de gece hayatı saatlerine uygun olmalı, müze geç saatlere kadar açık kalmalı diye bir de yorum yapmış.

Oysa bu, New York’ta bir gece kulübünün bir müzeye ilham olduğu ilk an değil.

Haberin Devamı

Studio 54, iki yıl gibi kısa bir süre açık kalmasına rağmen bugün hâlâ bütün dünyanın bildiği, konuştuğu bir gece kulübü.

“Kapıda diktatörlük, dans pistinde demokrasi” diye özetliyordu Andy Warhol ünlü gece kulübünü.

“Studio 54 belgeselinin yönetmeni Matt Tyrnauer, Studio 54’ün yeniden yapılamayacağını düşünüyor, oysa ben yapılabileceğine inanıyorum. Çünkü hâlâ insanların ihtiyaçları aynı, kendilerini özgür hissedebilecekleri, diledikleri gibi eğlenebilecekleri alanlar. Ünlüler de rahatsız edilmedikleri için seviyordu. Ben hep Greta Garbo gibiydim, hiçbir zaman kendimi Studio 54’ün bir parçası olarak hissetmedim ve hep partiyi en erken ben terk ettim. Beni heyecanlandıran, işin sosyalleşme ve eğlence kısmından çok, hayal ettiğim ortamı yaratmaktı. Zaten partiyi erken terk etmeseydim 72 yaşında hâlâ burada olamazdım” diye anlatmıştı Ian Schrager New York’taki röportajımızda.

Studio 54’ün yaratıcılarından Ian Schrager, tam 41 yıldır eğlence ve otel endüstrisine yön verdi, otelcilik endüstrisini tamamen değiştirdi ve hatta butik otelcilik kavramını yarattı.

“Brooklyn Müzesi’ndeki Studio 54 sergisi müzenin pandemi nedeniyle kapanmasıyla geçici olarak kapanmak zorunda kaldı, daha sonra ise yeniden açıldı. Hatta şimdi bir de tiyatro oyunu projemiz var, Studio 54’ü tiyatro haline getireceğiz, izleyiciler de oyunun parçası olabilecek” diye müjdeyi vermişti Ian Schrager.

Bir gece kulübünün filmlere konu olması, belgeselinin yapılması tabii ki etkileyici ama Brooklyn’den çıkan iki arkadaşın yarattığı kulübün Brooklyn Müzesi’nde bir sergisinin olması inanılır gibi değil.

Haberin Devamı

Ian Schrager da “Ortağım Steve (Rubell) yaşasaydı, bu anı onunla paylaşmayı çok isterdim, bunun ne kadar özel olduğunu bir tek o anlayabilirdi” diyor.

Sergiyi de gezmek isterdik tabii ama Studio 54 dönemini kaçıranlar için tiyatro daha da ilginç olabilir.

Nihayet biz de bir Studio 54 gecesi yaşayabiliriz belki.

Şimdi New York’un sadece Studio 54’ü değil, gece hayatının önemli mekânlarını bir müze çatısı altında toplama girişimi önemli bir adım.

Hatırlayacaksınız, gece kulüpleri ve canlı müzik mekânlarıyla ilgili en radikal gelişmelerden biri Almanya’da yaşanmıştı.

Gece kulüpleri ve canlı müzik mekânlarının kültürel varlık ilan edilebilmesi için yasal çalışmalar başlatıldı.

Bakalım, New York ve Almanya’dan sonra gece hayatıyla dünyanın önemli metropolleriyle yarışan İstanbul’da durum nasıl olacak?

NY gece hayatını müze haline getiriyor