Patara’ya adanmış hayatlar
Milliyet Arkeoloji dergisinin birinci yılını kutlamak üzere Milliyet ekibi olarak Patara’daydık.
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat iş birliğiyle düzenlenen Kültürel Miras Buluşmaları için.
Önce Dalaman’a uçtuk, daha sonra Antalya’nın Kaş yakınlarındaki Patara Antik Kenti’ne ulaştık.
Bizi Patara Kurucu Kazı Başkanı Prof. Dr. Fahri Işık ve Patara Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık karşıladı.
Daha önce Göbeklitepe’yi Klaus Schmidt ile birlikte gezme şansım olmuştu.
Patara’yı ise Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof Dr. Havva İşkan Işık ile birlikte gezebilmek büyük bir şans. Patara’da 1988 yılında ilk kazıları başlatan ve 1999 yılına kadar da kazı başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. Fahri Işık’tan mitolojide Apollon’un doğum yeri olarak bilinen Leto Hurmalığı’nın önemini dinledik.
Patara’da 3.- 4. yüzyıldan kaldığı belirlenen taş baltalar bulunduğunu ve daha önce yabancı arkeologların çalışmalarının aksine Patara’nın Likya kültür tarihinin yeniden yazılmasına neden olduğunu söyledi Prof. Dr. Fahri Işık.
Halen kazı başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. Havva İşkan Işık da Patara Meclis Binası’nın Montesquieu’nün en mükemmel cumhuriyet örneği olarak gösterdiği Likya Birliği’nin yönetim merkezlerinden biri olduğunu anlattı.
Likya Birliği Meclis Binası’nın TBMM desteğiyle bugünkü haline kavuştuğunu da bu sayede öğrendik.
Patara Antik Kenti’nin ilk engelli dostu ören yeri olduğunu da anlattı Prof. Dr. Havva İşkan Işık.
Birlikte telsiz telgraf istasyonunu da gezdik. Likya’da kadınlara verilen önemden de konuştuk.
Patara Antik Tiyatrosu da Likyalı bir kadının bağışıyla yapılmış ve hatta Likya Birliği’nde hangi aileden olduğu sorulduğunda anne ve hatta anneanne adıyla anlatıldığı konuşuldu.
Milliyet Arkeoloji ve İş Sanat Kültürel Mirası Buluşmalarının katılımcılarından biri de romanlarında polisiye, arkeoloji ve mitolojiyi bir araya getiren Ahmet Ümit’ti. Ayrıca çocuklar için yazdığı arkeoloji temalı kitaplarla dikkat çeken tiyatro oyuncusu Özgür Özgülgün de katılımcılar arasındaydı.
Tüm gezi boyunca Patara’nın doğal güzelliğinden, bitki örtüsünden antik kente, kum tepelerinden Patara’ya bakışa kadar beni etkileyen çok şey oldu.
Kazı evinin bahçesindeki agave ağacı da dikkat çekiciydi.
Ama doğrusu en çok Prof. Dr. Havva İşkan Işık’tan ve arkeologların tutkusundan etkilendim.
Tüm hayatlarını yüzyıllar öncesinden kalanları araştırmaya adayan arkeologların adanmışlıkları eski medeniyetlerden bile daha ilginç.
Özellikle de günümüzde kimsenin tek bir projeye bile kendini adamakta güçlük çektiği bir dönemde bu kadar yılı Patara’ya adayan Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof. Dr. Havva İşkan Işık’a büyük saygı duydum.
Tabii Milliyet Arkeoloji’nin yaratıcısı Menderes Özel’in de bu konudaki tutkusu ve İş Sanat’ın büyük desteği de çok değerli.
Şimdi Milliyet Arkeoloji Kulübü de geliyor. Daha sırada diğer antik kentlerde yapılacak Kültürel Miras Buluşmaları var. Heyecanla bekliyoruz.
