O öldü, utanıyor musunuz şimdi?

19 Mayıs 2009

Utanıyorlar mıdır acaba şimdi? Hani o, ziyaretine gelenleri selamlamak için başını, boynunu sarıp cama çıktığında, “Hayatını örtü düşmanlığına adadı. Ömrünün son döneminde başörtü takmaya mecbur kaldı” diye yazanlar...
“Evi basıldığında ağır hasta görüntüsü vermişti, tarikatlara söverken ise turp gibiydi” diye yalan düzenler...
“Konu Müslümanlık olunca hastalığını unutuyor” diyerek onu hedef gösterenler...
“Battaniyesini atıp konsere koştu” başlığıyla onu kendileriyle karıştırıp takiyeci ilan edenler...
Evini basıp 20 yıllık ajandalarını götürenler...
Din, her şeyden önce vicdansa...
Yürekleri hepten çöl olmadıysa...

Yazının Devamı

Buruşuk siyaset

18 Mayıs 2009

Sizce insan hangi yaşa kadar genç sayılır? Hangi yaştan sonra artık ihtiyardır?  Bu zor sorunun yanıtını ben Erdal İnönü’nün anılarında bulmuştum.
O da hukuk profesörü Vasfi Raşit Sevig’le yaptıkları bir sohbette öğrenmiş “doğru cevabı”...
Sevig Hoca, aralarında Erdal İnönü’nün de bulunduğu öğrencilere “hangi yaşı ihtiyarlık sınırı kabul ettiklerini” sormuş.
Hepsi farklı yaşlar söylemişler.
O, hiçbirini beğenmeyip kendi cevabını vermiş:
“İnsan, yaşamına yeni bir yön verme iradesini gösterebildiği sürece gençtir. Bu iradeyi gösteremeyip ‘Artık yaşamımı değiştiremem’ diyorsa gençliği gitmiş demektir.”
* * *

Yazının Devamı

Hadise’nin ardındaki beyin

17 Mayıs 2009

Süheyl Atay, Hadise’nin Eurovision kampanyasının ardındaki isim... Ama kariyerinde Hadise’den önce de hem şöhretli isimler hem de kayda değer anılar var


Şimdi sahnedekilerin arkasında durduğuna bakmayın, aslında kendisi bir “sahne şahsiyeti” idi.
Çocuklarına Doğa ve Deniz adını verecek kadar tabiat tutkunu olan Süheyl, yatılı okuduğu Bornova Anadolu Lisesi’nde sempatik, sıcakkanlı, öncü ruhlu bir öğrenci olarak tanınır ama aslen “tiyatrocu” olarak bilinirdi.
Füsun Erbulak’a hayrandı.
En büyük ideali, okulu bitirip oyuncu olmaktı.

Yazının Devamı

Homofobi

16 Mayıs 2009

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde eşcinselliğin suç olduğunu biliyor muydunuz?
İngiliz sömürge döneminden kalan 80 yıllık ceza yasası, eşcinselliği suç kapsamına alıyor.
Fasıl 154 Ceza Kanunu’nun 171 (a) maddesi “suçu” şu başlıkla tanımlıyor:
“Tabiat Kurallarına Aykırı Cinsi Münasebette Bulunmak...”
Cezası ne kadar?
3 yıl...
Yasada bu eylemin iki tarafın rızasıyla ve özel mekânlarda yapılmış olsa da suç kapsamında olduğu belirtiliyor.

Yazının Devamı

Yol var, harita yok

14 Mayıs 2009

Hasan Cemal’in Milliyet’teki sansasyonel Kandil röportajı, pek az habere kısmet olacak bir etki yarattı.
İçeriği kadar zamanlamasıyla da önemliydi.
Dağın çatışmadan yorgun olduğu biliniyordu.
Ankara da Kürt sorunundan bitap düşmüştü.
Washington’un değiştirdiği “uluslararası konjonktür”, bir süredir “tavsiyeler” postalayıp duruyordu.
Genelkurmay Başkanı “Türkiye halkı” vurgusu yapmış, Kürt kimliğini yok sayan bir yaklaşımı noktalamıştı.
Başbakan, Güneydoğu dağlarındaki yazılara sahip çıkan sözlerini seçim sonrası bir daha ağzına almamıştı. 

Yazının Devamı

Bilirkişi

12 Mayıs 2009

Hep merak ederdim; Türkiye niye yıllar boyu, bu kadar sevdiği Ata’sına bir film çekemedi diye...
Başıma gelince anladım; çekmek mümkün değilmiş ki...

Hakaret iddiası
“Mustafa” konusunu kendimce kapatmıştım. Filme ilişkin polemiklere bu köşeyi ayırmamaya da gayret sarf ettim. Ama filmin “Atatürk’e hakaret” iddiasıyla soruşturulduğunu bu gazetede manşetten okuduğunuz için sonucu da bilmek istersiniz diye düşündüm.
Bir “yakınıcılarlar” (“müştekiler” yani) , filmde “Atatürk’e hakaret suçu” işlendiği iddiasıyla savcılığa başvurmuş, savcılık da soruşturma açmıştı.
Başvuruda “hakaret”in kanıtları nelerdi biliyor musunuz?

Yazının Devamı

Nokta

11 Mayıs 2009

Aristo der ki;   “İnsanların en çok korktuğu rüzgârlar, saklı yerlerini açan rüzgârlardır.”
Vicdan, en güçlüsüdür o yellerin...
Onun azabı esti mi ruhumuzda açılmadık sır koymaz.
Kasırgasıyla kabuğunu kaldırır saklı yaralarımızın; kanatır; acımaz.
* * *
İşte o vicdanı anlatıyor Derviş Zaim’in son filmi “Nokta”...
İyilik ve kötülükten bahsediyor.

Yazının Devamı

Özel güvenlikçiler özel dedektiflere karşı...

10 Mayıs 2009

Son dönemde eş takibi, telefon dinleme, videoyla röntgencilik vakaları artarken İstanbul’da açılan bir Özel Dedektiflik Kursu tartışma yarattı. “Kanunsuz dedektifler”i ilk eleştirenler ise özel güvenlikçiler oldu 


Geçenlerde bir arkadaşım, kocasını takip ettirdiğini söyleyince kulaklarıma inanamadım.
Bir ilişkisi olduğundan kuşkulanıyormuş. Bir özel dedektif tutmuş, izletmiş ve ilişkiyi ortaya çıkartmış.
Tuttuğu dedektif, kocayla sevgilisinin buluştukları yerleri, saatleri, ne kadar süre birlikte olduklarını rapor etmiş.
Sonrasında ailede olanlardan söz etmeyeceğim çünkü konu o değil...

Yazının Devamı